Rotasyon Bakanlık ve taşra bürokratlarına da uygulanmalıdır

A -
A +

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 45 bin civarındaki okul ve kurumda 5 yılını dolduran bütün müdürlerin rotasyona tabi tutulmasını, eğitim yönetiminde değişim ve yeniliğe ihtiyaç duyan Türk eğitim sistemi adına olumlu buluyoruz. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu; yıllanmış, eskimiş, statükocu bir eğitim yöneticisi fotoğrafını değiştirmek için önemli bir adım atmıştır. Rotasyon uygulamasının eğitim sistemimize, eğitim çalışanlarına, öğrenci ve velilerimize kadar bütün eğitim bileşenlerinin faydasına olacağı kanaati ve inancındayız. Rotasyon uygulamasıyla eğitim yöneticileri yeni bir heyecan ve çalışma azmi kazanacaklardır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Adalet Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü gibi birçok kurumda uygulanan rotasyon politikası; çağdaş kamu yönetimi, değişim, dönüşüm, yenilik ve verimlilik adına eğitim sistemimizin yararına olacaktır. Bahse konu olan rotasyon uygulaması kişilerin değil, ülkemizin ve eğitim bileşenlerinin menfaatine; kişileri memnun etmeye dönük değil, eğitim yönetiminin memnuniyet ve verimliliğine dönük bir politikadır. Kurumlara, okullara yeni bir bakış açısıyla yön verilebilmesi, yeni hedefler konulabilmesi ve kimi idarecilere asli görevlerinin öğretmenlik olduğunu hatırlatması açısından önemli olan rotasyonların il dışını da göreceli olarak kapsaması gerekir. Rotasyon uygulaması, eğitim sistemimize taze kan kazandırma adına çok doğru ve yerinde bir uygulamadır. Mevcut eğitim yönetici atama sistemi; yazılı sınavlarda başarılı, kıdem ve sicil notu yüksek, yasa ve yönetmelik ezberi güçlü, siyasi referansları iyi olan kişileri idareci yapıyor. Yüzlerce, binlerce öğrencinin devam ettiği okullarımızın sevk, yönetim ve idaresinin teslim edildiği müdür ve müdür yardımcılarının kişisel nitelikleri, vizyon ve liderlik özellikleri mevcut sistemde önemli görülmemektedir. Oysa ki yeniliğe açık, kendini geliştiren, vizyon sahibi, eğitim lideri, öğrencilerin ve velilerin hamisi, öğretmenlerin örnek aldığı okul yöneticilerinin iş başına getirilmesi eğitim sistemimizin dirilişi adına elzem haline gelmiştir. Bu nedenle, okullarımızı atanan değil, seçilen idareciler yönetmelidir. Demokratik eğitim sistemi adına, katılımcı demokrasiyi en başta okullarımızda tesis etmek adına, okullarımızı gelişmiş, çağdaş demokrasinin talimhanesi haline getirmek adına okul idarecilerinin öğretmenler ve öğrenci-veli temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından iki yıllığına seçileceği bir yönetici atama sistemini Milli Eğitim Bakanı Sayın Çubukçu'ya bir defa daha öneriyoruz. Bu sistemle öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin ve okulda çalışan diğer görevlilerin okulu sahiplenmesi, eğitim sisteminde dile getirilen birçok problemin kendiliğinden çözülmesi sağlanır. Okul-öğrenci, okul-veli, okul-öğretmen ilişkisi kombineli bir şekilde güçlenir; hesap verilebilirlik, ekip çalışması ve okulun performansının gelişimi sağlıklı bir mekanizmaya kavuşur. İshak Çelebi, (Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Sekreteri) 145, acıların otobüsü mü? İETT Genel Müdürlüğü'ne; 145 İhlas Marmara Evleri-Aksaray hattı, saat 7:15'te hareketle Aksaray'a gidiyor. Takdir edersiniz ki işe gidişin en yoğun olduğu saatler. Hele saatte bir tane otobüs varsa... Yoğun saatlerde körüklü otobüs koymak işi çözer kanaatimce. İETT'nin, hatların yolcu durumlarını, potansiyellerini iyi takip etmesini istiyorum vatandaş olarak. Ama yetkililerin, şoförleri bile dinlediğinden şüpheliyim. Sabahları bütün kapılar açık, zor binebiliyor vatandaş. Hem de hattın başlangıç noktasından 2 km ötede. Hat belki 20 km. Bu durumda binenlerin çektiği sıkıntıyı varın siz düşünün. İnenler inebilirse şükür secdesi yapacaklar neredeyse. Otobüsteki akbil makinesine kalkış saatinden sonra 20 dakika içinde kaç defa basılmış bir baksınlar ve o otobüse o kadar kişi nasıl girer kafa yorsunlar. Yetkili; "Bu otobüse ben biner miyim? Ailemi gönül rahatlığıyla bu otobüse bindirebilir miyim?" diyebiliyor mu? Eğer bu hattı düzenleyen masa başındaki yetkili azıcık empati yapıp; "acaba insanları memnun edebiliyor muyuz?" diye düşünse bu sıkıntı olmaz. Evet hat uzun, saatte bir olmazsa, tam dolu olmazsa ekonomik olmayabilir. Ama "biz insan taşıyoruz" demenin bir sorumluluğu olmalı. Sadece slogan üretmek yetmez. Hat saati değişti, sabah izdiham var. Her gün stres, kavga, gürültü. Kim denetliyor bu işleri? Şikayet ne kadar çabuk tespit ediliyor, ne kadar sürede çözüm bulunabiliyor? Ben bunu öğrenmek istiyorum ve bunun cevaplanmasını istiyorum. M. Karayel (Bir grup vatandaş adına) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.