Rusya Krizi sonrasında çok yaygın olan bir söylem vardı.

A -
A +

Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'nın "Emeklilik Sigortaları Kurumu" adı altında birleştirilmesi çalışmaları taktirle karşılandı. Devrim niteliğindeki bu düzenleme, vatandaş nezdinde haksız olarak görülen birçok ayırımı da ortadan kaldırabilecektir. Okuyucumuz Günay Kurt'un belirttiği gibi, eski sistem eşitlik ilkesine de uygun değildi. "Ekmek parasını bulamayanlar varken, bazıları üç kurumdan birden maaş alıyor. Devletin bu kadar parayı karşılaması mümkün mü? Bu şartlar altında elbette ekonomimiz çöker, ilgili kurumlar batar. Bir kişi düşünün; a)Kendisi Emekli Sandığı'ndan emekli maaşı alıyor, b) Eşi ölmüş, aynı kurumdan dul maaşı alıyor, c) Babası ölmüş, SSK'dan yetim maaşı alıyor, d) Yarın annesi de ölürse, Bağ-Kur'dan da pekala yetim maaşı alabilecektir. Böyle bir uygulamaya hangi bütçe dayanır? Şimdiye kadar birçok kurumumuz, kapalı rejimlere has olan bir yöntemle, özel statülerle yönetilmiştir. Şimdi ise Avrupa normlarına uymak uğruna bu çarpıklıklardan kurtulmanın mücadelesini veriyoruz. Devletin şeffaf olması, herkesin kanun önünde eşit olması ne kadar güzel... Bu güzel adımları atan AK Parti yöneticileri minnetle anılacaktır. Tüm emekliler aynı kurumdan emekli aylığı alacaklarından, ayrı bir kurumdan 3. bir maaş bağlatma şansı bulunmayacaktır. Bu gibi suiistimalleri tespit etmek ve önlemek çok kolay olacaktır. Bu husustaki gayretlerinden dolayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nu da yürekten kutlamak gerekir..." Eğitim hakkımız engelleniyor Sayın Başbakan'ın ve Sağlık Bakanı'nın dikkatine; Trakya Ünivertesi'nde Radyoloji Teknisyeni olarak görev yapmaktayım. Eşim de Edirne Devlet Hastanesi'nde Ebe kadrosundadır Eşim (Kadriye Mukamet Dağlı) iki yıldır Hemşirelik Lisans mezunudur. Edirne Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü, 27.05.2003 tarih 5176 yazısı ile eşimi 4 ay süre ile Keşan İlçesi Çamlıca Nah. Gökçetepe Köyünde görevlendirmiştir. Gökçepe köyü, benim işyerime 150 km. uzaklıktadır. Dört araç değiştirerek, en az 180 dakikada gidilebilmektedir.(bekleme süreleri hariç ) Eşim aynı zamanda Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enst. Halk Sağlığı ABD Yüksek Lisans Öğrencisi olup, 12 ay sürekli olan dersleri vardır. 29.09.2003 tarihinde Trakya Üniversitesi'nin eğitimi başladı. Fakat bu görevlendirme Edirne Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nce iptal edilmemiştir. (Okulun açılmasıyla görevlendirmelerin iptal edileceğini yazılı beyan etmelerine rağmen ) Anayasamızda bulunan ailenin korunması, eğitim ve öğretim hakkı ile ilgili hükümleri ihlal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı'nın Atama ve Nakil Yönetmeliği'ne uyulmamıştır. Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin Öğrenim durumunu içeren 16. maddesi: "Yurt içinde herhangi bir yüksek öğrenime devam etme hakkı kazanan personel münhal kadro bulunması ve bu durumu belgelendirmeleri halinde, öğretim kurumunun bulunduğu yere tayin edilirler. Yüksek lisans mastır ve doktora eğitimi yapanların talepleri halinde, bulundukları bölge hizmetini tamamlama şartı aranmaksızın münhal kadro bulunması şartıyla öğrenim durumu nedeniyle, nakilleri yapılır." şeklindedir. Yetkililer bütün bu bağlayıcı hükümleri dikkata almayarak, mağduriyetimize sebep olmaktadırlar. Sayın Başbakanım, 11 Eylül'de yaptığınız Ulusa Sesleniş konuşmanızda, "her yerde, her zaman, herkes için eğitim" demiştiniz. Bunun gereğinin yapılmasını bekliyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.