Sadece devlete para ödemek için mi varız?

Sayın yetkililere; Bankacılar için yapılan her türlü kolaylıklar ve para sağlama girişimlerine rağmen, biz krizin asıl mağduru esnaflar için hiçbir şey yapılmıyor. Depremdi, eğitime katkıydı, krizdi, temizlik vergisiydi, hayat standardıydı gibi bahanelerle de üzerimize habire kazanamadığımız halde 10'larca vergi yükleniyor (vatandaştan kaç kalem vergi toplandığını yöneticiler daha iyi bilir). Sanıyorum yakında, aldığımız her nefese de vergi isteyecekler. "Büyük İstanbul Depremi" bekleniyor diye habire insanları tedirgin ediyorlar. Eğer böyle büyük bir deprem olursa (inşallah olmaz), bu bahane ile bizlerin devlete para ödemekten başka hiçbir işimiz olmayacak. Daha önce toplananlar nasıl harcandı? Onu halka açıklamadılar; açıklasınlar, ondan sonra fedakâr olan bu halktan yeni şeyler isteyebilsinler. Vergi sistemini basitleştirip herkesten kazancı kadar vergi almak yerine, zorlaştırıp kaçamayacak dargelirliden daha fazla almayı tercih eden anlayışa yöneticilerin artık dur demesi ve 10 küsur kalemde değil de, birkaç kalemde ve makul düzeyde vergi toplanması daha mantıklı olacaktır. Asıl bu konu üzerinde çalışmalar yapsınlar daha iyi olur. Vergi konusu ne kadar basitlerştirilir ve makul düzeye çekilirse, kaçaklar da o ölçüde önlenir, tahsilat artar diye... Vergi tahsilatı konusunda, daha önceleri ana para ödendikten sonra faiz durduruluyordu; her ne hikmetse, son senelerde bu uygulama kaldırıldı. Ne kadar para ödersen öde, faizden kurtulamıyorsun, yani ebedi borçlusun. Vergilerinizin bir kısmını imkansızlıklardan dolayı ödeyemezseniz vay halinize. Bu uygulamaya son verilmesi, insanların vergilerini ödemede zannediyorum bir kolaylık sağlayacaktır. Eğer bir daha af çıkarırlarsa bunun adı gibi gerçekten af olması, faizlerin tekrar faizlendirilip tecil edilmesindense, iptal edilmesi daha doğru olmaz mı? Öyle olursa mükellef de sırtındaki yükten kurtulur, geçmiş vergilerini öder yeni vergileri ödemede de zorlanmaz. Nasıl olsa seçimler yaklaşıyor, böyle bir çalışmaya sanıyorum oy toplamak için girişeceklerdir, o zaman gerçekçi çözümler bulmaları daha akılcı olur. Artık esnaflıktan kazandırılmayacağımızı ve geçim sağlayamayacağımızı anladık; çünkü evimize ekmek götürmeye zorlanıyoruz. "Kiraydı, vergiydi, aldığımız malların ödemeleriydi" derken, akşam kasanda kalmayan parayla da evine ekmek götürmeyi acaba bizi yöneten kişiler başarabilir mi? Bunun bir yolu varsa gazeteniz aracılığıyla bizlere de anlatsınlar... Ben bu sıkıntılardan sonra memur olmayı istedim, 1999'da açılan DMS'yi kazanmama rağmen, torpil olmayan!.. atamalarda her nedense bizler hâlâ bir yere yerleştirilmedik. Bundan sonrada IMF istemediği için yerleştirilme konusu bile açılmayacaktır diye tahmin ediyorum. Yani kazanan herkesin yerleştirileceği söylenen sınavdan sonra "acaba kazanan kaç kişi devlet kurumlarında işe yerleştirildi ve kazanmadığı halde açıktan kaç kişi yerleştirildi" bunları halka açıklasınlar, lütfen... > Mağdur Vatandaş İsteğe Bağlı Sigortalılar neden kapsam dışı? Sayın Yaşar Okuyan'ın dikkatine; SSK ve Bağ-Kur prim borcu olanlara bir kolaylık getirdiniz, teşekkür ederiz. Peki neden "İsteğe Bağlı Sigortalılar" bu kolaylığın dışında bırakıldı? Bu krizle ne duruma düştüğümüz malum, bizler ayrıca Ceyhan Depremi ile bir darbe daha yemiştik. Şimdi ne yapacağımızı kara kara düşünüyoruz. Lütfen yaptığınız işi yarım bırakmayın, bizleri de bu kapsama alın... > İsmi mahfuz - CEYHAN