Sağlık Ocakları neden 24 saat açık değil?

A -
A +

Sağlık Bakanımız, sağlıktaki aksamaları gidermek için canla başla çalışıyor. Ama görüldüğü kadarıyla, bu kurumlardan vatandaşın memnun olması için daha çok zamana ihtiyacımız var. Sağlık kuruluşuna ne zaman ihtiyaç duyacağımız bilinmez. Kaldı ki sözkonusu olan insan hayatı. Ama ne hikmetse, tatil günlerinde sağlık ocakları kapalı; bununla ilgili çok sayıda vatandaşın şikayeti bulunmaktadır. Güzeltepe'den (Çayırova) Sadık Zeybek haklı olarak soruyor; "İnsan sağlığı ile doğrudan ilgili olan sağlık ocakları, tatil nedeniyle nasıl kapalı olabilir, bu günlerde hasta olmamızı yasaklayabilir misiniz?" Hayatımızla ilgili olan bir kuruluş, Tapu dairesi, nüfus dairesi gibi, mesai dışında, tatil günlerinde kapalı tutulabilir mi? Elektrik, su, kanalizasyon, itfaiye gibi hizmetler mesai saatleri dışında nöbetçi personelle yürütülebiliyor; sağlığımız, insan hayatı bunlar kadar da mı önemli değil? Sağlık ocakları 24 saat hizmet verirse, devlet hastanelerinin acil servislerinde gördüğümüz nahoş olaylar da belki azalır... Hakkımızı kim koruyacak? İçişleri Bakanlığı'na; İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 61 pafta 2503 parselin maliki bulunmaktayım. Parselimizin sınırından teğet geçen 38 metre en ve yaklaşık 4000 metrekare hazineye ait dere yatağını doldurmak sureti ile; bununla da kalınmayıp bizim parselimize ait 2500 metrekare alan üzerine hiçbir tapu ve belge olmadan fabrika inşaası yapılmaktadır. İstanbul Valiliği'ne 14.07.03Tarih B054VLK4340700.02.15(03)8686 kayıt no ile, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na 10.07.03 tarih 32078 kayıt no ile, yine Küçükçekmece Kaymakamlığı'na 21.07.03 Tarihli (3091sayılı Kanuna) göre Şikayette bulundum. Buna rağmen Hazineye ait dereyatağında ve bize ait olan yer üzerinde halen inşaat devam etmekte, ilgili şahıslar gece gündüz inşaati bitirmek için çalışmaktadır. Bizler tapulu parselimize çivi bile çakamazken, bu inşaatın yapılmasına kimler, hangi belgeye göre izin verdi, anlamak istiyorum... > M. Ali Özbek - İSTANBUL Önlüğümüzün beyazı geleceğimizdir Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan 2003 protokolüne göre, "yerli ilaç bedeli 60 gün, ithal ilaç bedeli 30 gün içerisinde ödenecektir". Ancak bu süre yerli ilaçta 150 gün, ithal ilaçda 90 günü aşmıştır. Bu geri ödeme şartları ile; - Sattığımız ilacı kredi ile yerine koyuyoruz, - Satıştan mutlu değil tedirgin oluyoruz, - İnsan sağlığının rakamlarla ezilmesine şahit oluyoruz, - İlaç yok demenin utancına sürükleniyoruz. Eczacılık yapamamaktan korkuyoruz... > Ecz. Cihan Dinç (Antalya Eczacı Odası Başkanı)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.