Şahsi mallarımı alamıyorum!

A -
A +

Sayın İçişleri ve Adalet Bakanları'nın dikkatine; DYP Eski Milletvekili rahmetli Prof. Dr. Tevfik Ertüzün'ün eşiyim. Eşim ve 2 erkek çocuğum ile yaklaşık 20 senedir birlikte oturduğum evime, bir vakfın üyelerine yönelik yapılan baskında polisler geldiler. Evimde bulunan misafirlerimi ve eşyalarımı Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Bunun akabinde; eşimden miras kalan, geleceğimin ve çocuklarımın eğitimi için teminat olarak gördüğüm maddi birikimime el konuldu. 3 senedir eşyalarım ve paralarım emanette tutuluyor. Tarafıma verilmesi için yaptığım müracaatlar da netice vermiyor. Evimde bulunan misafirlerimin bilgisine başvurulurken, konunun birinci dereceden muhatabı olarak benim ve ailemin bilgisine veya tanıklığına başvurulmamıştır. Eşyalarım hakkında, olay anından yaklaşık 65 saat sonra tutulan tutanakta bazı çelişkiler bulunmaktadır. İddia makamı bu tutanakları esas olarak kabul etmektedir. Eşimden miras olarak kalan hisse senetlerinin, konu ile alakasız bir bayana verilmesi yönünde karar verildi. Evimin bir örgüt evi gibi lanse edilmesinden, eşyalarıma hukuki delil gösterilmeden "örgüt eşyası" denilerek el konulmasından, bana ait olan malların bir başka kişiye verilmesi kararından, haklarımı hukuki anlamda savunamamaktan, delil gösterememekten dolayı mağdurum. Mağduriyetimin giderilmesi için başvurduğum yolların hiç birinden netice alamadım. Son çare olarak makamlarınıza başvurmak zorunda kaldım. > Fatma Ceyda Ertüzün - İSTANBUL Bize haksızlık yapılıyor! Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlarda "Yardımcı Hizmetler Kadrosu"nda görev yapan Yüksekokul mezunlarıyız. 2000 yılında çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararname'ye göre, kurum içi yükselmemiz sınav ile olacak. Fakat bu sınav bir türlü yapılmıyor. Hizmetli kadrosunda suni olarak açık oluşturuldu. Birçok ortaokul-lise mezunu hizmetli torpil bularak, ya da adamını bularak Genel İdari Hizmetler sınıfındaki katiplik, güvenlik görevliliği ya da şoförlük kadrolarına kaydı. Yüksek tahsilli olarak bizlerin ise birçok özelliğimiz tuttuğu halde (bilgisayar, ehliyet, komando belgemiz), sırf torpilimiz olmadığı için başka kurumlara geçişimiz için muvafakatımız verilmiyor. Artık bu haksızlığa ve kayırmacılığa son verilmesini istiyor, yükselmelerde tahsil ve liyakata önem verilmesini bekliyoruz. > Bir grup Yüksekokul mezunu hizmetli Hakkımız neden başkalarına veriliyor? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Öğretmenliği mezunuyuz. Bizim atamalarımız ne zaman yapılacak? Fen Edebiyat mezunları atanırken, bizim ve diğer Eğitim Fakültesi mezunlarının es geçilmesi, bizim gibi gerçek öğretmen adaylarına yapılan çok büyük haksızlıktır. 4 aylık sertifika ile Fen Edebiyat mezunlarını öğretmen yapıp , 4 sene okuyup öğretmen olmak için diploma alan bizlere atama yapılmamasını şiddetle kınıyoruz. Bize, yani gerçek öğretmen adaylarına ayrılması gereken kaynağın başka fakülte mezunlarına verilmesini hazmedemiyoruz. Ve bu büyük yanlışın düzeltilmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Necdet Tekin, Fen Edebiyat mezunlarını kayırıyor mu? > Teknik Eğitik Fakültesi mezunları Bu lekeyi temizleyin! Kadıköy Belediye Başkanlığı'na; Hafta sonları Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın karşısında kurulan pazarda müstehcen CD'ler açık şekilde teşhir edilerek halkımızın hayâ duyguları köreltilmektedir. Bu esef verici manzara bizlerin vicdanlarını sızlatmaktadır. Buradan yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bir an önce bu kara lekenin temizlenmesi hepimizin yararına olacaktır. Yoksa, yarın bu mikroplar her tarafa sirayet edebilir. Duyarlılığınızdan dolayı şimdiden teşekkür ederiz. > Bir Grup Vatandaş - İSTANBUL Kan bağışı kampanyası Sağlık Bakanlığı ve Kızılay'ın dikkatine; Türkiyemiz, muhtemel bir harp ve zelzele tehlikesi ile karşı karşıya. Bunun için bize en çok ne lazım? Kan, kan, kan... Peki bunun için yeterli kan stokumuz mevcut mu? İlgililer olmadığını söylemekteler. Bu konuda bir kampanya çalışması da yok. Bakınız, fırsat henüz kaçmış değil. 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde sandığa oy atmaya giden vatandaşlardan, halkın sevdiği, takdir ettiği sanatçılar, sporcular, tanınmışlar lütfetseler bir günlüğüne orada bulundurulacak sağlık ekipleri eşliğinde kan vermelerini isteseler. 40 milyon seçmenden acaba kaç şişe kan alınır. Kızılay ve Sağlık Bakanlığı isterlerse bu organizasyonu 3 Kasım gününe kalmadan yetiştirebilirler. Bu fırsat kaçırılmamış olur... > Mehmet Salih Karslıoğlu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.