"Sarı Tavşan"a davet var

A -
A +

Sayın M. G.'ye ve Denizköy Baltaköy İlköğretim Okulu'na merhaba! Ben, İstanbul doğumlu, 48 yaşında, birisi kız iki çocuk annesi bir veliyim. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini, 11 yıl oturduğum Yalova'da yaşadım. Depremde kayıp vermedim, ama oğlumun derslerinin 3 ay geç başlayacak olması nedeniyle, konulardan geri kalmaması için Antalya'ya geldim. Geçen yıl, kızımın son sınıfta okuduğu Antalya Merkez İlköğretim Okulu'nun Okul-Aile Birliği Başkanı'ydım. Gazetede gördüğüm "Sarı Tavşan'ın Hikayesi", o felaketi yaşamış bir anne olarak beni çok duygulandırdı ve ağlayarak okudum. Yazıyı hemen okulumuza getirdim. Okul Müdürü ile öğretmenlerimiz de okuyunca benim gibi duygulandılar ve derhal ilgilendiler. Sınıflarda öğrencilerimize okudular, duyurdular. Hepsi de sizlere manevi destek olabilmek için bir mektup yarışına giriştiler. Yakın zamanda mektuplarınıza kavuşacaksınız. Bunu Türkçe öğretmenimiz Fikret Oktay'ın eşgüdümünde Antalya'da bir kampanyaya dönüştürmeyi de hedefliyoruz. Ayrıca ben Özden Ağaoğlu olarak, Sarı Tavşan'ı ve varsa onun durumundaki iki arkadaşını Antalya'ya, evime davet ediyorum. Tüm masrafları tarafımdan karşılanacaktır. Onların ailelerinden izin alınmasını öğretmenlerinden bekliyorum. Bu yavrularımıza 15 gün, sıcak bir aile ortamında, kalbimdeki sevgileri verebilmek için sabırsızlanıyorum. Böylesi bir konuyu yazısıyla bizlere duyurduğu için değerli öğretmenimize binlerce teşekkür ediyor, oradaki çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum. Antalya Merkez İlköğretim Okulu öğretmen ve öğrencilerinin de kucaklar dolusu sevgi ve selamlarını yolluyorum. ¥ Özden Ağaoğlu - ANTALYA Lütfen bu haksızlığı giderin! Devlet Bakanı Sayın Kemal Derviş'in dikkatine; Kamudaki ücretler; İşçi (odacı) : 900.000.000 TL. Mühendis : 350.000.000 TL. Bizler Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, DSİ, Karayolları Genel Müdürlüğü emrinde çalışan mühendisleriz. Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi iş barışı kalmadı, dengeler alt üst. Bu durumu çarşı pazarda anlatıyoruz, kimse bizi anlamıyor. Memur Mühendisler patlama noktasına geldiler. Bizler maiyetimizde çalışan odacılar kadar ücret talep ediyoruz. Lütfen Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu haksızlığı giderin. ¥ Ahmet Tanrıverdi (İnşaat Mühendisi) Maaşlarımıza da "Geçim Sıkıntısı Bedeli" ilave edilsin Ben emekli bir vatandaşım. Memleketimizdeki ekonomik deprem, haliyle benim gibi emekli ve dargelirli vatandaşları derinden etkilemektedir. Biz de elimizden geldiğince tasarruf tedbirlerine başvuruyoruz. Bu tedbirlerden birisi de elektrik sarfiyatına yöneliktir. Fazla elektrik harcayan ne kadar ev eşyası varsa kaldırdık. Az elektrik harcayan ampuller taktık. 26.02.2001 günü merdiven otomatiğinin elektrik tüketim bildirimi geldi. 1.275.000 TL (7kw) elektrik sarfiyatım olmuş. Buna ilaveten 5 milyon TL güç bedeli yazılmış. Yani kullanmış olduğum elektriğin 4 katı. İlgililere sorduğumuzda, bunun beş aylık olduğunu söylediler. Bu güç bedelleri yılbaşından sonra tahsil edilmeye başlanmadı mı? Bu durumda iki aylık almaları gerekmez miydi? Artık günümüzde moda oldu; güç bedeli, sabit ücret vs. Bizim emekli maaşlarımıza da aldığımız maaş kadar geçim sıkıntısı bedeli ekleseler iyi olur. ¥ Eyüp Yalçın - KONYA Bizleri yüzüstü bırakmak adaletsizlik değil mi? Ben 56 yaşında bir bayanım. 15 sene çalıştım. Eşim, yarı yaşında bir kadın bularak beni terketti. Beraberken (kendi adına) edindiği malları benden ayrılarak almak istedi. Beni, hiçbir şey vermeden (Lise sonda okuyan 18 yaşındaki oğlumla beraber) kapıya koymak istiyor. Erkekler, çalışıp edindikleri malların birazını, boşanma halinde yaşlanan hanımına vermezse, onlara nafaka bağlamazsa adaletli olur mu? Bizim bu hakkımızı korumayan bütün ilgilileri adaletsiz insanlar olarak görüyorum. Bu şekilde ne medeni olabiliriz, ne de Avrupa Birliği'ne girebiliriz... ¥ İsmi Mahfuz Bir Hanım - İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.