Savunmasız vatandaşı kim koruyacak?

A -
A +

Hükümet, iş başına geldiği günden beri yolsuzlukların üzerine gidiyor, rüşvet, usulsüzlük ve diğer gayrimeşru eylemlere karşı mücadele ediyor. Ama bu mücadelenin meyvesi henüz tam olarak alınamadı. Yılların kronikleşmiş çarpıklıkları vatandaşın canını yakmaya devam ediyor. Sıradan vatandaş hâlâ tehdite, şantaja maruz kalıyor; büyük mağduriyetlere uğratılıyor. İhaleler hâlâ çetelerin tehdidi ile gölgeleniyor. Birçok yerde sesini duyuramayan, kendini savunamayan gariban vatandaş inim inim inletiliyor... Emekli Öğretmen İsmail Metin'in yaşadıkları, birçok vatandaşın her gün karşılaştığı sıradan, ama dehşet verici olaylardan. İsmail Hoca, İstanbul-Gaziosmanpaşa Taşoluk Beldesi M. Fevzi Çakmak Mahallesi sınırları içerisindeki 369/10992 parselinin 198 metrekarelik kısmına, 1993 yılında, orası köy iken, bina yapmış. 1994 yılında köy belde olmuş. Belediye, imar uygulaması yaparak, İsmail Metin'in 369 metrekarelik arsasını 249 metrekareye düşürmüş; 291 metrekare de Milli Emlak'a borçlandırmış. Aynı tarla içerisinde bulunan 177 metrekarenin 46 metrekaresi de borçlandırılmış. Hocanın ifadesiyle, "yanlı ve yanlış işlemler" yapılarak, kendi malı çeşitli belediye oyunlarıyla bir daha satılmaya çalışılmış. Zaten Türkiye'nin her yerinde bu şekilde canı yakılmadık vatandaş mı kaldı? Yıllarca önce aldığınız tapulu arsanız, 118 uygulaması vb. işlemlerle kuşa çevriliyor, bir kısmı da size yeniden satılıyor... Sonrasını da İsmail Metin'den dinleyelim: İhale çetesi "Milli Emlak'tan 291/540 metrekare almak için istekte bulundum. 25.10. 2004 günü saat 14.00'da ihaleye davet edildim. Salona girmeden, dışarada bir grup beni ablukaya aldı. 'Nereye ihaleye giriyorsun, kaç para teminat yatırdın, kimden referans aldın?' gibi ardı arkası kesilmeyen sorulara muhatap oldum. Hikayemi anlattım. Gruptan biri beni kenara çekti, 'bak aslanım bizi gör, yoksa pahalıya patlar' diyerek tehdit etti. Sizi nasıl göreyim, diye sorunca; 'bize 2.5 milyar ver, ihaleye girenleri çektiririz, yoksa sana pahalıya patlar' cevabını aldım. 32 yıl devlete hizmet etmiş bir eğitimci olarak bu uygunsuz teklifi geri çevirdim. Ben dahil 3 kişi ihale için içeri çağrıldık. İhale komisyonu başkanının sorması üzerine arsada evimin bulunduğunu anlattım. İhaleye katılanlardan birisi buranın boş arsa olduğunu zannederek ihaleye katıldığını belirterek ihaleden çekildi. 4 milyar 365 milyon lirayla başlayan açık arttırma, diğer katılımcının her defasında 200-500 milyon arttırmasıyla, 8 milyar 500 milyona kadar çıktı, bende kaldı. Komisyon başkanı o şahısla aramızda bir husumetin bulunup bulunmadığını sordu. Dışarıda bulunan grubu ve bu şahsın o grubun elemanı olduğunu anlattım. O şahıslara açıktan 2.5 milyar vermemek bana 4 milyar fazla ödemeye mal oldu. Bu olay küçük gibi görünse de, büyük işlerde nelerin döndüğünün ispatıdır. Bu grubu biraz takip ettim, bir ihaleden diğerine üçer beşer kişilik ekipler halinde girip çıkıyorlardı. Oraları mesken tutmuşlar, haksız kazanç elde etmek için her yolu deniyorlar... Bu mağduriyeti kim giderecek? Sayın Başbakanım, İçişleri Bakanım, doğru insanları kim koruyacak? Benim mağduriyetimi kim giderecek?" İsmail Metin'in yaşadıklarını, arsalarını geri almak zorunda bırakılan bütün vatandaşların yaşadıkları belli. Çeteler de bu işten büyük miktarda haksız kazanç sağlıyor. Vatandaşı böyle dolambaçlı yollarla mağdur edenlerin çetelerle bağlantıları da cabası... Yetkililer bu olayı mutlaka incelemeli, İsmail Metin'in mağduriyeti giderilmeli, ilgili çete ve çeteler de gereken cezaya çarptırılmalıdır. Sayın Başbakan ve İçişleri Bakanı, Emekli Öğretmen İsmail Metin ve diğer vatandaşların bu yöndeki mağduriyetlerine seyirci kalmamalıdırlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.