Sayaç suiistimallerine bir çözüm bulun

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na; Elektrik sayacında "pense izi" suçlaması çok sayıda vatandaşı mağdur etmektedir. Yetkililer bu feryadımızı duysun. 2003 Ağustos ayında aldığım, tadilat ve sezon dışı olması sebebiyle henüz oturmadığım yazlık eve 14 Haziran 2004'te Tedaş'tan kaçak tarama elemanları geldi. Mühründen şüphe ettiklerini belirterek sayacı söktüler ve suiistimale açık bir şekilde götürdüler. Sayacın sökülüp götürülmesinde tarafsızlık duyarlılığı göstermeyen ilgililer, verilen dilekçelere cevabında, bu sayacın tarafsız bir laboratuvarda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı elemanlarınca kontrol edildiğini ve kusurlu bulunduğunu belirtmekte ve bunu kendisine dayanak yapmaktadır. Bildiğim kadarıyla, piyasada tarama yapan görevliler, bir üründen şüphe edip, laboratuvara götürülmesine karar verdikleri zaman, örnek alma ve götürme işini tarafsız gözlemciler eşliğinde yaparlar ve herhangi bir suiistimale mahal vermezler. Elektrik sayaçlarının sökülmesinde ve götürülmesinde neden böyle bir yöntem kullanılmıyor? Yaptığım araştırma sonucu gördüm ki; elektrik sayacına "pense izi" teşhisi konan vatandaşlar değişik yollara başvurmakta. Görevlilerle anında bir uzlaşmaya varanlar olduğu gibi, görevlileri kovanlar ve bir daha kimsenin uğramadığını belirtenler de bulunmakta. Vatandaşların bir kısmı da kaçak iddiasıyla kesilen cezayı ödemeyi mahkemeye gitmeye tercih ederken; her ne pahasına olursa olsun, hakkını mahkemelerde arayarak mücadele edenler de bulunuyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak; tüketicinin mağdur edilmemesi, suiistimallerin önlenmesi için, sayaç sökülmesi ve götürülmesi işini de evrensel normlara uygun hale getirmenizi bekliyoruz. > Alaattin Aslanbaş (Kaptan Pilot)-İSTANBUL Böyle yıkım mı olur? 1972 yılından beri, İçkumsal Fatih Mahallesi Beyazyalı Caddesi Sivas Sokak-Küçük Çekmece'de oturmaktayız. Bu senenin Mart ayında Küçük Çekmece Belediyesi, evlerimizi bir hafta içinde boşaltmamız gerektiğini bildiren bir tebligat gönderdi. Bunun üzerine İstanbul 3. İdere Mahkemesinde dava açtık. İlgili belediye 30'ar gün arayla iki defa ek savunma yapmak için süre istedi, mahkeme de savunma yapılıncaya kadar yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buna rağmen, 3 Ağustos 2005 günü evlerimizden zorla çıkarıldık, evlerimiz yıkıldı. Oturduğum yer için 1985 yılında tapu tahsis belgesi almıştım. İmar Affı başvuru formu ile, gecekondumun imarını kanuni hale getirmiştim. 1972'den beri burası için vergi ödemekteyim. Aynı şekilde elektrik, su ve telefon hizmetlerini de aldık. Avukatlarımız, bu parselin Milli Emlak ve Belediye ait olmadığını da söylediler. Defalarca bu problemin çözülmesi için ilgili belediyeye gittik, ama her defasında dışarıya atıldık... Bütün bunlara rağmen, bedelleri ödenmeden, bizler razı edilmeden evlerimiz başımıza yıkılarak, çocuklarımızla açıkta bırakıldık. Yetkililerin, bu mağduriyetimizi bir an önce gidermelerini bekliyoruz. > Cemalettin Demir Küçük Çekmece/İSTANBUL