Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Yıllardır Yukarı Ayrancı'da oturuyorum. Çoğunlukla otobüsle gidip gelirim. Son yıllarda, Yukarı Ayrancı-Çankaya otobüsleri pek yetersiz, fena halde sıkışık yolculuk yapıyoruz. Ensemizde püfleyenler, burun buruna üfleyenler sağlığı da tehdit ediyor. Nereye dönseniz burun buruna geliyor veya ensenizde solunum rutubetini hissediyorsunuz. Son zamanlarda bir de siyasi çekişmeler arttı, otobüs içinde iyice bunalıyorsunuz. "Efendim Çankaya Belediye Başkanı CHP'li imiş de, Büyükşehir Belediye Başkanı, bu belediye başkanını zor durumda bırakmak veya ona oy verenleri cezalandırmak için belediye otobüslerini kısıtlıyor" diyenlere karşılık; ufak bir azınlık da bazen kısık seslerini çıkarıyor: "Efendim, bundan ilçe belediyesi sorumludur" diyorlar. Ben bilemiyorum, gerçekten Büyükşehir Belediyesi Çankaya'dan hırsını mı alıyor, bu hususta Çankaya Belediyesi'nin hiç mi imkânı yok? Eğer vatandaştan öc almaya kalkıyorlarsa çok ayıp oluyor... Bu hususlar aydınlığa kavuşturulursa, otobüste ezildiğimi aramayacağım, hiç olmazsa otobüs içi sohbet çekişmelerinde ben güçlü olacağım. Ama otobüslerde bu kadar zulüm görmemek daha iyi olur. Sesimizi, bizim bilemediğimiz yetkili yerlere duyurmada yardımcı olursanız, minnettar kalırız. > Opr. Dr. E. İlhan Olgay Bodrum Otogarı'nda bir mescit açılamaz mı? Bodrum Belediye Başkanlığı'na; Bodrum Belediyesi'nce işletilen Otogar'da namaz kılınacak bir yerin bulunmaması büyük bir eksiklik. Bu otogarı kullanan yolcular arasında namaz kılanların da mutlaka bulunabileceği düşünülerek, bu ihtiyaç için uygun bir yer ayrılmalıdır. Otogar'a en yakın camı olan Yokuşbaşı Camii en az 500 metre uzaklıktadır. Bu cami de vakit dışında kapalı olduğu gibi, bu uzaklığa namaz için gelen yolcuların otobüsü kaçırma ihtimalleri de bulunacaktır. İnsan sirkülasyonunun çok fazla olduğu bu güzel beldemizin otogarına en güzel mescit yakışır. İlgililerin bu ihtiyaç için bir an önce uygun yer ayarlamalarını bekliyoruz. Sezai Hancı Hurda araç indirimini getirin Ben, Trafik Müşavirliği yapmaktayım. Piyasada umutlu bir bekleyiş var. 20-30 yaş ve üstü araçların trafikten çekilip, sahiplerine makul bir para ödenmesi... 2004 yılında bu uygulama yapılmış, çok da iyi sonuçlar alınmıştı. Özellikle Muayene İstasyonları'nın Avrupa standartlarında olduğu günümüzde, bu yaşlı araçlar muayeneden geçemez, bu mümkün değil, bütün ölçümler bilgisayar ortamında yapılıyor. Bu durumun ekonomimize bir faydası da yok. Oysa bu tür araçlar 4-5 bin liraya alınsa, araç sahipleri de bu paranın üzerine biraz ilave yaparak yeni araç alır. Otomotiv sektörümüze para girişi olur, sektör canlanır, piyasa rahatlar, ekonomimize önemli katkılar sağlar. Birçok insanımız bundan iş ve aş kazanır. Akaryakıt sarfiyatında oluşacak tasarruf, hava kirliliği hususunda oluşacak faydalar ve trafik kazalarının azalmasındaki katkılar da hesaba katılınca; bu uygulamanın milli servete çok büyük faydalar sağlayacağı ortada. Yetkililer bu hususta bir an önce adım atmalı. Ayla Öztürk Kefil olmadığım parayı benden zorla aldılar 2006 yılında Çanakkale'nin Çan ilçesine tayin oldum. Esnaf olan Ali Taşçı adlı hemşehrimin 7 bin liralık taksitli kredisine kefil oldum. Kredi ödendi, bitti. Daha sonra aynı banka şubesi, bu esnaf arkadaşın çek taahhüt kredisindeki kefili çıkarıp, haberim olmadan beni kefil yapmış. Ve cebri icra yoluyla 5861 TL'yi benden aldılar. İlgili esnafın 2005 yılında aldığı çekler, 2006-2007'de ödenmeyince, banka 10 adet çek tutarını zorla benden aldı. Banka, yasa ve Anayasa'yı hiçe sayarak, bu parayı haksız şekilde benden, bir devlet memurundan aldı. Benden haksızca alınmış bu parayı şimdi faiziyle geri istiyorum, ilgilenen yok. 25-30 dilekçe yazdım, müşteri hatlarına en az 50 defa şikayetimi bildirdim; hiçbir yetkili derdimin ne olduğu ile, şikayetimle ilgilenmedi. Kefil olmadığım borcu benden tahsil ettiler, sonra sessizliğe büründüler. Dava açmaya param yok ve çok mağdurum. Benim gibi kaç kişinin canını bu şekilde yakmışlar, kim bilir... > Zafer Yıl