Şehir içindeki bombalara kim el atacak?

A -
A +

İnsan hayatına yeterince önem vermiyoruz. Facia yaşanmadan gereken tedbirleri almıyoruz. Facialar olduktan, can ve mal kaybıyla içimiz yandıktan sonra sorumlu avına çıkıyoruz. Olayın sıcaklığı geçince de eski alışkanlıklarımıza geri dönüyoruz... Hatırladığımız birçok faciada durum böyle olmadı mı? Deprem tehlikesinin büyüklüğü, zaman zaman dile getiriliyor. Yeterince tedbir alınmasa bile bu afet hatırlatılıyor. Ya diğerleri? Özellikle yaşadığımız şehirlerin birçok noktasında bulunan akaryakıt istasyonları. Bu istasyonlara ilave olarak kurulmuş LPG dolum cihazları... Bu istasyonların kaçta kaçı mevzuata uygun kurulmuş. Mesela apartmanlarla aralarındaki mesafeye dikkat edilmiş mi? Allah korusun, bir patlama olduğunda, bunların kaç tanesi civarında bulunan binalara zarar vermez? Hepsine, "ateşle yaklaşma, sigara içme, cep telefonunu kullanma" gibi uyarılar da asılmış. Bütün bu uyarılar, Ümraniye Mithatpaşa Caddesi'nde, benzer çarpıklıkların bulunduğu başka yerlerde yaşayan vatandaşların endişelerini gidermek için yeterli mi? "Ümraniye Mithatpaşa Caddesi'nde ikamet eden vatandaşlar olarak büyük tehlike altındayız. 150 metrelik mesafe içinde 3 adet akaryakıt istasyonu bulunmakta. Bunların ikisinde LPG de bulunuyor. İçlerinden, 104 dairelik binalara çok yakın olanlar var, neredeyse bitişik. Ateşle yaklaşma, telefonla yaklaşma gibi uyarıları da var. Bunların hepsi yol kenarında. Bu yoldan sabaha kadar ağızlarında sigara bulunan sarhoşlar geçiyor, bunların naraları da eksik olmuyor. Bu vatandaşlar ağızlarındaki sigaraları, o istasyonlara fırlatsalar, ne gibi faciaların yaşanabileceği hiç düşünülüyor mu? Hepimiz adeta pimi çekilmiş bombalarla yanyana yaşıyoruz. Bu tehlikenin büyüklüğünü bilenin gözüne uyku girer mi? Bunlara kim, ne hakla, hangi mevzuata uyarak ruhsat vermiş? Yetkililer bu durumu hiç mi görmüyor?" Arayan vatandaşların bu söylediklerine hangi yetkili tatminkar cevap verebilir? Vatandaşın can ve mal güvenliği bu kadar mı tehlikeye atılır? "Avukat hastalandı, kamu davada 8 milyar dolar kaybetti" iddiası doğru mu? Enerji Bakanlığı, imtiyaz sözleşmesi bulunmasına karşılık devrini yapmadığı Afşin-Elbistan A Termik Santralı'yla ilgili davayı kaybetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun aldığı kararda, EÜAŞ'nin (Elektrik Üretim AŞ) Bakanlık aleyhine olan karara, süresi içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra da EÜAŞ avukatının sağlık raporu sunduğu iddia ediliyor. İdari Dava Daireleri Kurulu'nun karara katılmayan üyelerinin karşı oy yazısında kamunun, davacı şirkete 8 milyar dolar fazladan para ödeyeceği belirtildi. Buna göre Bakanlık 20 yılda santralde üreteceği elektriği 4 milyar dolara mal ederken, devir halinde ise maliyeti 12 milyar dolar olacak. Yetkililere sormak istiyoruz; bu haber doğru mu? Ülkemizin en büyük linyit havzası ile ilgili bir hukuk mücadelesi bu kadar basit gerekçelerle kaybedilebilir mi? Haberde bahsedilen 8 milyar dolar kamu zararı hangi yollardan karşılanacaktır? Linyit rezervlerimizin %46'sını oluşturan Elbistan Linyit Havzasında, halen işletilmekte olan Elbistan- Kışlaköy açık işletmesi rezervleri ile birlikte, ekonomik olarak üretilebilecek yaklaşık olarak toplam 4,3 milyar tona yakın linyit bulunmakta olup, bu miktar, toplam 9450 MW gücünde termik santrallere karşılık gelmektedir. Geniş tarım arazileri altında bulunan kömürlerimizin değerlendirilmesi önemlidir, ancak bu çalışma yapılırken tarım alanlarının da korunması, planlamanın buna göre yapılması önemlidir. Termik santrallerin tasarımı, kurulması ve işletmesinde, ülke içinde yeterli bilgi ve deneyim birikimi oluşmuştur. Bu birikimin değerlendirilmesine özen gösterilmelidir. Havza bazında planlamalar bir an önce yapılmalı, sektör bazında yapılacak çalışmalar bu doğrultuda değerlendirilmelidir. Elbistan havzasında bu güne kadar yapılan planlama hatalarından vazgeçilmelidir. Rezerv belirleme çalışmaları hızlıca sonuçlandırılmalı, havza sınırları net olarak belirlenmeli ve işletme projeleri bu doğrultuda yapılmalıdır. EÜAŞ'ın ve diğer kamu kurumlarının elindeki linyit havzalarındaki kömürlerin yakıt olarak kullanılacağı, üretim projeksiyonunda yer alan termik santrallerin yapımına, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda da yer aldığı üzere "özel sektör yatırımlarının yetersiz kalması durumunda kamu kuruluşlarının yeni üretim tesisi yatırımı yapması" hükmünün işletilerek, enerji yatırımlarına bir an önce başlanması gerekmektedir. > Maden Mühendisleri Odası İGDAŞ, aboneleri mağdur etmesin İGDAŞ Genel Müdürlüğü'ne; İstanbul Bayrampaşa'da ikamet ediyorum. İGDAŞ abonesiyim. Kamu çalışanı olduğumdan, her ayın 15'inci günü maaş alıyorum. İGDAŞ faturalarımın ilk ödeme tarihi 10 Aralık 2007, son ödeme tarihi ise 14 Aralık 2007 olarak belirlendiğinden, faturaları ödemekte güçlük çekiyorum. Oysa, İSKİ ve BEDAŞ faturalarının ilk ve son ödeme tarihleri ise 15 - 22 Aralık 2007 olarak belirleniyor. Tüm faturalarımı bankaya verdiğim otomatik düzenli ödeme talimatıyla kesintisiz ödüyorum. Ayrıca; benim gibi mağdur olan binlerce kamu çalışanı abone var. Mağduriyetimizin ortadan kaldırılabilmesi için, İGDAŞ faturalarının ödeme tarihinin de her ayın 15-22 aralığı olarak belirlenmesini istiyoruz. Bu isteğimi İGDAŞ'a iletmeme rağmen bir sonuç alamadım. İsteğimin yerine getirilmemesinin gerekçelerini hem tarafıma hem de kamuoyuna açıklanmasını talep ediyorum. > Halis Kahraman - Bayrampaşa -İSTANBUL Ekmeğimizle oynamayın Bizler Ankara Etlik Eski Garajları esnafı ve yazıhane sahipleriyiz. Mülkiyeti İl Özel İdaresi'ne ait olan garajımız 1957 yılında kuruldu. Biz üç kardeş, babamızın 1958 yılında kurduğu lokantayı işletiyoruz. Bizler 49 yıldır İl Özel İdaresi'nin kiracısıyız. Diğer esnaf ve yazıhane sahipleri de aynı durumdalar. Garajımız Ankara'nın ilçelerine, bazı yakın illerin de ilçelerine çalışmaktadır. Garajımızda 2003 yılına kadar yaklaşık 130 esnaf ve yazıhaneci faaliyet göstermekteydi. Fakat Büyükşehir Belediyesi, tamircileri organize sanayi bölgelerine; bazı illere çalışan firmaları da AŞTİ'ye gönderince, garajımızda yaklaşık 50'ye yakın esnaf ve yazıhaneci kaldı. İl Özel İdaresi, 2007/Mayıs ayında bizlere gönderdiği tebligatlarda kira kontratlarının tazelenmeyeceğini belirtip, işyerlerinin boş olarak teslim edilmesini istemektedir. Derneğimizin İl Özel İdaresi ve Ankara Valiliğ'ine yaptığı girişimlerden hiçbir sonuç alınamamıştır. Sayın Valimiz'den randevu bile alamıyoruz. Yaklaşık 500 kişinin çalıştığı, ailelerini de katarsak 3500-4000 kişinin ekmek yediği, günde ortalama 5000 kişiye hizmet verilen garajımızın yerine iş merkezi yapılmasını halkımızın takdirine sunuyorum. İl Özel İdaresi, 50 yıldır kamu hizmeti yapan garajımızı kaldırmak istiyor. Garajlar esnafı olarak bir Anonim Şirket kurduk. Garajların bizlere kiraya verilmesi ve yeniden restorasyonunun tarafımızdan yapılması veya bizlere alternatif bir yer gösterilmesi tekliflerini İl Özel İdaresi Genel Sekreteri'ne dosya halinde sunduk. Büyükşehir Belediyesi teklifimizi olumlu karşıladı. Fakat Sayın Valimiz'den bir türlü randevu alamıyoruz. Lütfen... Bizler zengin insanlar değiliz. Tek isteğimiz yıllardır emek verdiğimiz garajımızın daha düzenli bir hale getirilip, alınterimizle ekmeğimizi kazanmak... > İsmail Durak İtirazım var! Bu sütunlarda İstanbul Yeni Sahra'da otobüslerin durup yolcu indirmesi konusunda şikayet dile getirildi. O mevkide esnafın olmadığı devirlerde, yan yol olmadığı devirlerde Anadolu'dan gelen otobüsler durur yolcu indirirdi. Şimdi bütün otobüsler çevre yolundan İstanbul'a girebiliyor ve Pendik, Tuzla, Kartal, Maltepe'den Kadıköy'e kadar İstanbul'un Anadolu Yakası'nda ikamet edenlerin yolcuları Harem'de inebiliyorlar. Orası Esenler otogarı gibi her tarafa ulaşımı olan bir yer olmadığı için, ancak şirketin servis araçlar ile dağıtım yapılabiliyor. Birkaç şirketin dışında ciddi servisi olan firma yok. Çoğu Kadıköy'den öteye gidemiyor. Pahalıya maloluyor. Kadıköy'e girmek bir dert, çıkmak bir dert. Bu sebeple Yeni Sahra'da yolcu indirilmesi hem şehir içi trafiğini hem de Anadolu insanını rahatlatmaktadır. Kolay çözüm, çözüm değildir. Aslında oradaki esnaf çok lazım da değildir. Derma çatma gecekondu gibi durmaktadırlar. İncelemedim ama Karayollarına o kadar yakın ancak kulübe yapılabilir. Ben yetkili olsam esnafı oradan kaldırır daha rahat ulaşım için yer açarım. > İ.Aydın Şahin (Erenköy)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.