Şehit ailelerine verilen sözler tutulsun

A -
A +

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin'in dikkatine; Hükümet, halk oylamasından önce, şehit ailelerinden ikinci bir kişiye iş hakkı verileceği, maaş alan anne-babaların ve yetimlerin maaşlarının artırılacağı yönünde sözler verdi. Ancak o gün bu gündür hiçbir çalışma başlatılmadı. Daha sonra 21 Ocak 2011 tarihinde, malum Torba Kanun görüşmeleri öncesinde, Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, şehit ailelerinden 2. kişiye kamuda iş hakkı ve TOKİ'den şehit ailesine ev hakkı verilmesine yönelik düzenlemenin Torba Kanunun içine konulacağını belirtti. Torba Kanun geçti gitti yasalaştı, şehit aileleri ile ilgili hiçbir düzenleme olmadı. Şimdi ben bir şehit babası olarak soruyorum; vatan için ölürken, bizler "kahraman aileler", çocuklarımız da "kahraman evlatlar" oluyor, ancak devletin aynı kahraman ailelere iş ve sosyal hak verme noktasında neden sessizlik oluyor? Evlatlarımız bu ülke toprakları üzerinde yaşayanların dinini, namusunu, vatanını, milletini, bayrağını korumak için canını versin; ailesi olarak bizlerin yüreği parçalansın, sesimizi duyurmaya çalıştığımızda, kimse sesimizi duymasın, bu doğru mu? Biz bu güne kadar kimseden yardım talebinde bulunmadık. Hükümetin sayın bakanları tarafından, referandum ve seçim öncesinde, her şehit ailesinin en az 2 ferdine kamuda iş, şehit ailesine TOKİ'den ev ve maaşlarında şehit ailesinin toplumdaki itibarını artıracak seviyede iyileştirme yapılacağı yönünde sözler verildi. Büyük devletler, şehidi ve gazisi için vereceklerinin hesabını düşünmezler. Çünkü şehitler ve gaziler ülkesi için vereceklerini hiç düşünmeden vermişlerdir. Yeni yapılanmayla, Şehit Yakınları ve Gaziler Daire Başkanlığı'nın bağlı bulunduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin'in şehit ailelerinin sosyal haklarıyla ilgili hiçbir açıklaması yok. Bu sessizlik neden? Şehit aileleri neden unutuluyor? Biz şehit aileleri, evlatlarımızın acısının yanında, bir de ekonomik zorluklar içerisinde yaşamak istemiyoruz. Bu ülke için bizler anne ve babası olarak evlat acısıyla yere çöktük, bizi tekrar ayağa kaldıracak olan Devletimizdir, devletimizin ve milletimizin buna gücü yeter. Ben şehit babası olarak, bu ülkede hiçbir şeyim yokken, bu ülke için çok şey verdim, 20 yaşında fidanımı verdim. Bu ülkede çok şeyi olanlar, bu ülke için bırakın evladının canını vermeyi, daha doğru dürüst vergi bile vermiyorlar. Bize yardım edin diye illaki yalvarıp, perişan mı olmalıyız? Şehit ailesi devlete ve millete şehidin birer emanetidir. İnşallah devletimiz ve milletimiz emanetine sahip çıkar. Mehmet Akdal (Şehit Babası) Aptallık yapmayın! Teröristlerin yaptığı baskınla 24 asker şehit oldu, 18 kişi yaralandı. Şehitlerin yakınlarına diğer benim gibi üzülenlere başsağlığı diliyorum. Teröristlerden de epey ölenler olduğu bildiriliyor. Merak ediyorum; baskına katılanlar kimdi? Tabii ki PKK da, bu örgütün elemanları kim? Niçin bu riskli işe girmişlerdi? Kaç kişi örgüt emriyle katıldı? Kaç kişi macera olsun diye katıldı? Kaç kişi de paralı asker? Bu PKK'ya gönüllü katılanlara veya katılmayı düşünenlere sesleniyorum: Karşınıza aldığınız koca bir devlettir. Siz ise denizlerin kara korsanları gibisiniz. Vur-kaç yapıyor günü gününe yaşıyorsunuz. Bugüne kadar hangi korsan gemi denizlerin hakimi olmuş, düzenli orduya sahip devletleri dize getirmiştir? Çeteler hiçbir zaman devlete karşı kazanamaz, eninde sonunda yok olurlar. Devlet olmanın avantajı hiçbir çetede yoktur. Çetelerin ardında sadece para, menfaati olanlar vardır. Onlar her an sırtını dönebilir. Üstlerinize bakmayın. Onlar için sizin ölmeniz hiç önemli değildir. Siz ölürsünüz onlar bir şekilde ayakta kalırlar, "bir ölür bin diriliriz" deyip, yollarına devam ederler. Devlete karşı bir şey yapamayacaklarını onlar da biliyor ama saldırılarında ne kadar başarılı olurlarsa o kadar parsa toplayacaklardır, yani cesediniz üzerinden menfaat temin edeceklerdir. Kaddafi'nin ve Hüsnü Mübarek'in sonuna bakıp kanmayın. Bunlara karşı ayaklananlar devletine karşı değildiler, başarılı oldular. Ayakta kalanlar da devlet olmanın avantajını kullanıyorlar. Diğer taraftan, karşı olduğunuz devlet, 1071 yılında, çetecilik yaparak değil, Malazgirt'te muazzam bir devlete karşı meydan muharebesi kazanarak bu topraklara yerleşenlerin torunlarıdır. Aklınız başınızı toplayın, biran evvel toparlanıp evinize dönün veya henüz PKK'ya katılmamış, ama katılmak istiyorsanız yerinizde oturun. PKK'dan kaçanlara da bakıp olanlar niçin dönüyorlar bir düşünün. Tehdit ile PKK'ya katılanlar için "Allah sabır versin ve selamete erdirsin" demekten başka bir diyeceğim yok. Sizler için, en az ölenler için üzüldüğüm kadar üzülüyorum. İbrahim AŞ E-Devlet uygulaması ne işe yarar? Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na; Ben emekli bir vatandaşım. Yılda bir defa, maaş aldığım bankanın ilgili şubesine çağrılıyor, yaşayıp yaşamadığımın tespiti yapılıyor. Bazen uzaklarda olmama rağmen, mecburen bütün meşakkatleri göğüsleyerek ilgili şubeye gidiyorum. Kalabalık şubede epey sıra bekledikten sonra, göstermelik kontrol yapılmış oluyor. Bu uygulamaya bir anlam veremiyorum. Hani büyük törenlerle e-devlet uygulaması başlatılmıştı. İlgili kurumlar elektronik ortamda bilgi alışverişinde bulunabiliyordu. Bir emekli vefat edince, nüfus dairesi bunu işliyor ve ilgili kurumlara bu bilgileri geçiyor diye biliyorduk. Yanlış mı biliyoruz. Nüfus idaresine sormak veya bu hususta bir sorgulama yapmak çok mu zor. Neden yaşlı, belki de şubeye gitme imkanı olmayan emekli vatandaşa bu eziyet çektiriliyor? Bürokrasi ne zaman kendini çağa uyduracak? Bir emekli Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.