Şehrin gelişmesi, tabiatı-çevreyi tahribattan mı geçer?

A -
A +

Girevit Dağı, Hurma Köyü'nün kuzeyinde ve 8 kilometrelik uzantısıyla Antalya'ya çok yakın bir yükselti. En yüksek noktası Arapuçtu Tepesi (911m). Adı geçen dağın kuzey yamaçlarında, yıllardan beri taş ocakları vardı; tabiata büyük zarar verip, dağın güzelim kireç kayalıklarını delik deşik etmişlerdi. Çandır Çayı boyunca açılan yolu kullanan taş yüklü kamyonlar sebebiyle, Antalyalılar dağın kuzey cephesindeki mesire yerlerine gidemiyorlardı. Bununla beraber, dağın güneyi henüz bakirliğini korumaktaydı. 5.03.2011 cumartesi günü, Antalya-Kumluca dağ yoluna otomobille girerek, Girevit Dağı'nın güney eteklerinde doğa yürüyüşü yapmaya gittim. Karşılaştığım ilk güçlük, yolda ardı ardına, üstelik çok kısa aralıklarla gelen taş yüklü kamyonlar oldu. Dolu kamyonlar karşımdan, boş olanlar da yük almak için arkamdan gelirken, dar yolu tamamen ortaladıklarından, altlarında kalmamak için kullandığım aracı mecburen iyice sağa kırdım; bu yüzden de sık sık yoldan çıkıp şarampole yuvarlanma tehlikesi geçirdim. Yolda ayrıca bisiklet sürücüleri de vardı; onlar da aynı tehlikeyle burun buruna geldiler. Bilindiği gibi, Antalya-Kumluca dağ yolu dar bir yol olup, daha ziyade otomobil, motosiklet, bisiklet trafiğine uygundur. Bununla beraber az sayıda ve çok uzun zaman aralıklarıyla geçmek kaydıyla otobüs veya kamyon sürücüleri de yolu kullanabilirler. Ancak, açılan taş ocakları sebebiyle, son derece yoğun bir kamyon trafiği, dar yol için kesinlikle uygun bir durum oluşturmuyor; ayrıca otomobiller ve bisikletler için tehlike arz etmektedir. Bir yerde taş ocağı açılırken, yasa gereği ilgili devlet kurumlarından görevli memurlar gidip, talep edilen araziyi incelemekte; sulama kanalı, tarihî eser, orman alanı yoksa, yöre milli park sınırları içinde kalmıyorsa ruhsata izin vermektedirler. Girevit Dağı'nda tarihî eser, kanal bulunmayabilir, yöre milli parka dahil olmayabilir; ancak kızılçam ormanlarından oluşan bir alan vardır ve taş ocağı tam orman alanının içine açılmış. Açılmakla da kalmayıp, daracık yolda hafta sonları piknik alanlarına giden, bisikletle spor yapan halkımızın güvenliğini tehdit eden yoğun bir kamyon trafiğine sebebiyet vermiştir. Zaten dağın kuzey yamaçlarında yeterince taş ocağı varken, bu yamaçlar ve altlarındaki yol mesire, piknik, doğa yürüyüşü amacıyla Antalyalılarca kullanılamazken, bütün bu dediklerime uygun güney cephede niçin tekrar taş ocakları açılarak, dar olan yolda ağır tonajlı, üstelik yoğun bir kamyon trafiğine göz yumulmuştur? Taş ocaklarına ruhsat verilirken son derece dikkatli olunması, zaten dar olan dağ yollarının bir de taş yüklü yoğun kamyon trafiklerinden uzak tutulması, gittikçe mahvolan Antalya doğasının korunmasının ön planda olması; dağların kireç kayalıklarının kırılıp kum oluşturmak suretiyle apartman yığınlarına dönüştürülmesinin şehir gelişimi demek olmadığının bilinmesi gerektiği düşüncesindeyim. Kemal Güneş (Dağcılık Federasyonu Antalya eski il temsilcisi) Kargo şirketlerinin denetimini kim yapıyor? İstanbul Yakuplu'dan bir kargo şirketine verdiğim evrak, 4 gün geçmesine rağmen, Zongulgak-Kilimli'ye ulaşmayınca, soruşturmaya başladık . İnternetten sorgulama yaptık, "teslim için kuryede" görünüyor. Zonguldak'tan soruşturuyoruz, "Çaycuma'ya gitmiş" diyorlar. Kilimli nere, Çaycuma ne alaka? Evrak Çaycuma'yı dolaştıktan sonra dönüp bize iade edildi. Sebep; adreste kimse bulunamadı. Aynı evrakı bu defa daha ciddi gördüğüm bir başka kargo şirketine verdim. İnternetten de sürekli takip ediyorum. Ertesi gün evrak Düzce aktarmadan sonra, Zonguldak merkeze ulaştı. Akşama doğru, "evrak teslim edildi" diye ekranda görünce rahatladım ama yine de Kilimli'yi arayıp sordum. Aldığım cevap ne olsa beğenirsiniz? "Kargodan aradılar, evrakınız var gelip alabilirsiniz dediler, gidip Zonguldak'tan aldık." Peki Zonguldak ile Kilimli arası ne kadar? Yaklaşık 14 km. Evrakı teslim alırken soruyorlar, "evrakı adrese neden getirmediniz?" El cevap: "Oraya servisimiz yok." Peki kardeşim, bu kargoyu kabul ederken sen ekranda görmüyor musun, oraya servis olup olmadığını? Kabahat altından kaftan olsa kimse üzerine almazmış. Hiç kimse kendini suçlu görmüyor. Mağdur olan vatandaş ne yapsın? Bu kurumları denetleyen bir devlet kuruluşu var mıdır? Yoksa vatandaş bu olumsuzlukları görüp duydukça kendisi mi verecek cezasını? Muzaffer İşcan Vergiyi kartla ödemek istiyorum! Ev sahipleri, 2010 yılına ait konut kira gelir beyannamelerini 1-25 Mart 2011 tarihleri arasında, bağlı oldukları Vergi Dairelerine verecekler. 2011 Mart ve Temmuz aylarında 2 taksit halinde vergilerinin ödenmesi isteniyor. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Motorlu Taşıtlar Vergisinin (MTV) kredi kartı ile 5 eşit taksit şeklinde ödenmesini sağladı. Aynı kolaylığın, konut kira gelirlerinin vergisini ödemek isteyen mükellefler için de sağlanmasını istiyoruz. Bu önerimin değerlendirilerek, gereğinin yapılmasını talep ediyorum.? Halis Kahraman-Bayrampaşa/İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.