Bir ilçe düşünün, bir ülkenin en köşesinde yer alan. Ulaşılması zor ve hayatı kolaylaştıran her şeye uzak. Daha doğrusu hayal edin demeliyim galiba. Üzerine kurulduğu zemin engebeli ve dağlarla çevrili olsun, tarım yapılabilecek bir arazi parçası dahi olmasın, çok önemli bir sınır kapısı olsun ama ticareti olmasın.. İlçenin girişi bile başka bir ilçenin izniyle olsun, ne bir fabrika ne bir atölye ne de bir sosyal aktivite olsun. Cumhuriyet'in kuruluşundan varolagelen bu ilçeye 2001 yılında bir kütüphane yapılsın ama içinde hiç kitap bulunmasın... Eminim, bir dakika bile hayal etmişseniz, mutlaka aklınızdan güzele dair birkaç şey geçmiştir. Ama inanın, buradaki insanların aklından geçen en güzel şey, yaşamayı başarabilmektir. Şemdinli Halk Kütüphanesi'ne bu yıl atandım. Buradaki toplumsal çöküntüyü, bunalımı kelimelere dökmem çok zor. Ama en azından hepimizin, bunun önüne bir nebze geçebilme şansı var. Buradaki olumsuz şartların en çok acısını çeken de tabii ki öğrenciler. Her şeyden mahrum olan bu çocukların hayallerinin en güzel yerinde, umutla besledikleri tek şey var; iyi bir eğitim alıp bir üniversiteye girebilmek. Ama nasıl? Hangi şartlarda? Ekonomik gücü olmayan, hayal ettikleri eğitim için uygun ortam bulunmayan bu çocukların, güzel bir geleceğe dair ümitlerinin kararmasına seyirci mi kalalım? 2001 yılında açılıp, içinde hiç kitap bulunmayan bu kütüphanede, her gün yüzlerce öğrenci veya okuyucunun, boş raflarda kalan solgun bakışlarını, geleceğe dair umutsuz dönüşlerini izlemek, artık acı veriyor bana. Bu kütüphane, buradaki insanların umutlarında koca bir gölge olacağına, koca bir aydınlığa çevirebiliriz. Elinizden geldiği kadar, eski veya yeni kitaplarınızı gönderemez misiniz? Bunlara ihtiyacı olan insanların, o gelen kitaplarla parlayan gözlerini yüreğinizin derinliklerinde hissetmek istemez misiniz? Şemdinli'deki insanlarımızın aydınlatılmasında, birkaç kitaplık katkıyı çok görmezsiniz, değil mi? > Sevim Bostancı (Şemdinli Halk Kütüphanesi)-HAKKARİ Görevde yükselmede bize sınavsız geçiş hakkı tanıyın Maliye Bakanlığı'na Bizler, ön eleme ve Görevde Yükselme Sınavlarının her ikisinden de başarılı olmuş, 80'in üzerinde puan almış, ancak sıralamaya girememiş personeliz. Sizden talebimiz, bundan sonraki yükselme sınavlarında, bizlere sınavsız geçiş imkanı tanıyarak, bizleri sevindirmenizdir. Bu sayede, devlet bizlere ikinci bir masraf yapmamış olur... > Meğdur personeliniz Öğretmenevindeki düğünlerden mustaribiz Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler, Erzurum ili Oltu ilçesinde görev yapan bir grup öğretmeniz. Oltu Öğretmenevinin misafirhanesinde kalmaktayız. Akşamları öğretmenevinin üst katı düğünler için kiraya verilmekte, aşırı ses ve kalabalıktan dolayı geceleri uyuyamıyoruz. Gürültüden dolayı çok sıkıntı çekmekteyiz. Öğretmenevinin halk düğünleri için kiralanmasının bizleri olumsuz yönde etkilediğini bildirmek istiyoruz. Lütfen buna bir çare bulun... > Bir grup mağdur öğretmen >> Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00