Şerife'yi "Şövalye Bülent" kurtardı

A -
A +

16 yıldır zihinsel rahatsızlık yaşayan ve son olarak hücre nakli yoluyla tedavi imkanı doğan Şerife Akşit'e nihayet yardım eli uzandı. Gazetemizin yayını ses getirdi ve 2001 yılında Hollanda Kraliyet Şövalyeliği ünvanına layık görülen gurbetçimiz Bülent Türker, Şerife'nin tüm tedavi masraflarını üstlendi. Zihinsel Rahatsızlık olarak bilinen hastalıkla doğduğundan bu yana savaşan 16 yaşındaki Şerife Akşit ve bu mücadelede varını yoğunu ortaya koyan babası Şeref Akşit'in acı dolu hayatını bu sütunlardan sizlere aktarmıştık. Evinde ziyaret etti Son olarak tedavi imkanının doğması aileyi umutlandırmış ancak 8 bin Euro'luk masraf umutları bu defa hayırsever vatandaşlardan gelecek haberlere bırakmıştı. Gazetemizin yayınları nihayet netice getirdi ve Hollanda'da yaşayan ve orada, ülkemizi başarı ile temsil eden gurbetçimiz Bülent Türker harekete geçti. Şerife'yi bulunduğu evde ziyaret eden Bülent Türker bütün tedavi masraflarını karşılacayacağı sözünü verdi. Sevinç gözyaşları döken baba Şeref Akşit, "Şövalye Bülent Türker'e ne kadar teşekkür etsek azdır. Kendisi her zaman olduğu gibi bizim yardımımıza da koştu. Şövalyeliğini bir kez daha ispatladı. Ayrıca ilaç masraflarının bir kısmını karşılayan Dr. Muhammet Özalan'a da teşekkür ederim" diye konuştu. Kraliyet Şövalyesi Kırklareli'nin Vize ilçesinde doğan Bülent Türker İlk ve Ortaokulu Vize'de, Liseyi Edirne Ticaret Lisesi'nde bitirdi. A.I.T.I. Akademisi (İşletme-Muhasebe) ve Anadolu Üniversitesi (İş İdaresi) bölümlerinden iyi derece ile mezun oldu. İnsanlara ve gönüllü kuruluşlara yaptığı yardım ve hizmetlerden dolayı Türkiye ve değişik ülkelerden 100'ün üzerinde altın madalya, plaket, takdirname, üstün hizmet ve başarı belgeleri aldı. Son olarak 2001 yılında Rotterdam'da düzenlenen resmi bir tören ile Hollanda Kraliyet Şövalyeliği onuruna layık görüldü. "Bulgar polisi ile paramızı yediler" 15.07.2002 tarihinde bir otobüs firmasının 34 YM 0069 plakalı otobüsü ile Bulgaristan'ın Kırcaali kentine seyahatta bulundum. Bulgaristan'a gidişimin sebebi taşıdığım pasaportu yeniletmekti. Eşimle beraber yolculuk yapıyorduk. Onun da pasayortunun süresi 27.7.2002 tarihinde bitiyordu. Bulgar sınırına yaklaştığımızda otobüsün muavini elimizdeki eski pasaportları görünce kendisine neden yalan söylediğimizi (!) ve pasaport polisine herkesin yeni tip pasaportu bulunduğunu ifade ettiğini belirtti. Bizden de vize almamız gerektiğini söyleyen ve bunun için 30'ar milyon lira talep eden muavine şoför de katıldı. Henüz bir haftalık vizemizin bulunduğunu söylememize rağmen otobüsü terketmemizi aksi takdirde büyük cezalar alacağımızı ileri sürerek gözümüzü korkuttular. Bu şekilde mecbur bırakılarak bizden aldıkları paraları da Bulgar polisi ile paylaştılar. Bu ayak oyunları bizim gibi yüzlerce yolcuya yapılıyor. İsteğimiz bu otobüs firmasının cezalandırılmasıdır. > Arif Altındağ - İstanbul "Yüzünüzü köylüye dönün" Konya, Niğde, Kayseri, Yozgat, Tokat, Manisa, yani kısacası Türk köylüsü inim inim inleye dursun, bizi yönetenler kendi koltuklarının derdine düşmüşler. Cumhuriyet tarihinde Türk köylüsü bu kadar sahipsiz ilgisiz kalmamıştır. AB ülkeleri, kendi köylüsünü çiftçisini dorukta tutarken, bizim Türk köylüsünün hali içler acısı. Bir TV programında yayınlanan yakın programa katılan Manisalı çiftçi Mehmet kardeşimizin durumu, ülkemizdeki 20 milyonu aşkın Türk köylüsünün dramını anlatıyordu. Bir kamu bankasından, kredi kullanmış ve elinden ne var ne yok alınmış. Hele kızı Ayşe ve oğlunun üniversiteyi bırakması sanki sen köylüsün, okuma neyine dercesine?.. Nerede benim ülkemi yönetenler? Nerede beni temsil eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği? Nerede Manisa Ziraat Odası? Bütün siyasilerimiz, can hıraş seçim derdine düşmüşler, halbuki yarın Manisalı Mehmet kardeşimden oy isteyecekler? Fabrikalar kapanıyor, bankalar batıyor, insanlar işsiz aç susuz, sokaklara terk ediliyor. Çok şükür ki Türk köylüsünün sesi soluğu olan Türkiye Gazetesi'nde sorunlarımızı dile getirebilmekteyiz. Etmeyin yapmayın, Türkiye'nin ayakları çelik gibi Türk köylüsü çöküyor, bitiyor, esas ülkemiz için, üretmeyen, elinden, tarlası, traktörü, inekleri, koyunları alınmış. Köylü de, İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e hücum ediyor. Ne olur artık yüzünüzü köylüye dönün. > Ekrem Hortu - Konya

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.