Şimdi sıra bilimde

A -
A +

Sporda ve sanatta milletlerarası başarılara imza atıldı. Özellikle spordaki başarılar, 2 yıldır sıkıntılı günlerimize ilaç gibi geldi, moral verdi. Bu başarıların diğer alanlarda da devam etmesi gerekir. Özellikle bilimde mutlaka silkelenmemiz gerekmektedir. Üniversitelerimizin bu iş için uygun olmadığını işin erbabı söylemekte. Özellikle şekilciliğe ve ideolojiye odaklanmış bugünkü YÖK yapılanmasıyla bunun imkansız olduğu belirtiliyor. Bu halkın artık kabuğunu kınması gerekiyor. Kalkınmamız ve ilerlememiz için gereken adımlar cesaretle atılmalı. Prof. Dr. Hasan Gülcan da bu konuya değinerek, önemli gerçeklere parmak basmış: "Şimdi sıra 'bilim'de, bir de bilim adamında. 'Nobel Ödülü'nü kazandık mı, artık 'muasır medeniyetler' düzeyine erişmede önümüzde bir engel kalmıyor demektir. Türkiye'de 'Nobel Ödülü' kazanacak ölçüde önemli bilimsel araştırmalar veya çalışmalar yapan kişiler var mıdır? Bir başka deyişle, 'Dünya ölçüsünde' etkili araştırma, buluş, görüş ve eserleri olan bilim adamı, yazar-çizer vb. kimseler neredeler? Yurt içi ve dışında böyle büyük adamlarımızın desteğe ihtiyaçları var mıdır? Onları belli bir zaman içerisinde, belli bir düzlemde toplayabilir miyiz? Veya en azından, bu denli önemli işler yapanlar varsa, onlarla iletişim kurarak, görüş ve önerilerini alabilir miyiz? Son yıllarda, birçok problemleri nedeniyle adeta 'kıvranan' üniversitelerimize nasıl bir destek ve önem vermeliyiz ki, onlar kendilerinden beklenen performansı göstersin. Kanımca; gerekli ilgi ve destek verilirse, kişiler gerçekten tam güçleri ile çalışırlarsa, içimizden birilerinin 'Dünya ölçüsünde etkili' buluş ve görüşler ortaya koyabileceğine ve Türkiye'yi bilim alanında da yüksek düzeylere çıkarabileceğine hiç şüphem yoktur." Sayın hocamızın bu görüşlerine katılmamak mümkün mü? Kalkınmamızın asıl motoru olabilecek bilimsel gelişmeler için biran önce harekete geçilmeli, gereken ilgi ve destek verilmelidir. Bu çok önemli alan, çağdışı prangalardan ve engellerden kurtarılmalıdır... İstanbul Üniversitesi'nin haline bakın! Türkiye'de üniveriste denince akla ilk gelen, o muhteşem kapısı ile ünlü tarihi İstanbul Üniversitesi'dir. Fakat bu kadar ünlü ve büyük olması pek de işe yaramıyor herhalde. En çok mustarip olduğumuz noktalardan bir tanesi, üniversitenin resmi "internet sitesi". Türkiye'deki bir çok üniversite, ders kayıtlarını internetten yaptırmasına rağmen, biz hâlâ bu teknolojiye kavuşamadık. Notlar ise, vizeler biter, sonuçları finaller olurken ya açıklanır ya da açıklanmaz. Duyurular ise hiç yenilenmez. Yani her şeyi, düzensiz işleyen -suratı asık- birkaç çalışanıyla öğrenci işlerinde adeta boğuşarak yapmak zorundayız. Ne bileyim, 21. yüzyılda yaşıyoruz, ama İstanbul Üniversitesi hâlâ 19. yüzyılda herhalde... > Bahadır Toprak Vişne üreticisi kan ağlıyor Bizler Afyon Sultandağı Karapınar Kasabası'nda ikamet eden bir grup toprak sahibiyiz... Hemen her yıl çektiğimiz sıkıntıların bir benzerini de bu yıl yaşıyoruz... Mevsimin iyi olduğu senelerde beldemizde çok kaliteli kiraz, vişne ve kayısı yetişiyor. Gübresi, suyu, bakımı derken tam bir sene boyunca bu ürünleri yetiştirmek için emek sarfediyoruz. Ama gelin görün ki aylarca harcadığımız emek hasat dönemi gelince hep boşa çıkıyor. Enflasyon artıyor, gıdanın, giyeceğin, içeceğin ve hemen her üretim kaleminin fiyatı artıyor. Ama ürünlerimizin fiyatı geçen yılınkiyle aynı. Büyük şehirlerde marketlerin vitrinlerini süsleyen ve 1-2 milyona alıcı bulan vişneye 400 bin, kayısıya da 300 bin lira fiyat biçiliyor. Bankadan aldığımız kredilerin yüzde yüzlere dayandığı bu ortamda ne yapacağımızı bilemiyoruz. Adeta üretici olarak kan ağlıyoruz. Yalnız vişne ve kayısı mı? Ürettiğimiz tahıl ve bakliyat da aynı durumda. Bu halde borcumuzu mu ödeyelim, yoksa rızkımızı çıkartmak için mi uğraşalım. Bir kilogram çay alabilmek için 20 kilogram vişne satmamız gerekiyor. Gerisini artık siz düşünün... Bu vesile ile yaramıza bir merhem arıyoruz. Köyümüze emeğimizi biraz karşılayacak alıcılar bekliyoruz. * Bir gurup çiftçi adına İbrahim Selek - AFYON

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.