İran'dan araba ile belli ölçülerde akaryakıt alımına, Van için izin verilirken, Hakkari için bu uygulamanın neden yasak olduğunu anlamak mümkün değil. Bu hususu defalarca yetkililere sormamıza rağmen bir cevap alamadık. Van ilimiz İran sınırında ise, Hakkari de bu ülkenin sınırında. Van-Başkale'den binlerce kamyonla İran mazotu getirildiği herkesin malumu. Bu imkânın Hakkari için de tanınması gerekmez mi? Hakkari'nin İran ile uzun bir sınırı var. Esendere Sınır Kapısı şu an 1. sınıf kapı olarak ulusal ve uluslararası ticarete açık durumda. İran ile yapılacak bazı anlaşmalarla, akaryakıtın bu kapılardan resmi olarak geçirilmesi daha doğru olmaz mı? İran sınırında yan yana bulunan iki ilde farklı uygulama yapılması, vatandaş olarak hepimizi rahatsız etmektedir. Van ilimizdeki vatandaşlara sağlanan bu imkânların Hakkarili vatandaşlara da tanınması gerekmez mi? Hakkari'deki nakliyecilere de mutad depo kapsamında mazot getirme ve satışı serbest bırakılmalıdır. İran ile sınırı bulunan kentlerdeki sınır kapılarından, her yıl belirlenecek kota çerçevesinde akaryakıt ithal etme izni verilmeli, buradaki halkın ekonomik yönden kalkınmasını sağlayacak tedbirler almalıdır. Doğu ve Güneydoğudaki insanlarımızın hayat standartlarını yükseltmeden, halkın GSMH'dan (Gayri Safi Milli Hasıla) aldığı payı ülke ortalamasına getirtmeden ne doğudan batıya göçü önleyebiliriz, ne de bölgede on yıllardır süregelen olayları bitirebiliriz. Sınır kapılarından ithalat-ihracat yapma işi kolaylaştırılırsa, halk bu yöne özendirilirse, bu şekilde kaçakçılık da önlenir. Yöremizde yaşayan halka, l998 ve l999 yıllarında yapıldığı gibi, belli bir kota çerçevesinde akaryakıt ithal izni verilmelidir. Bu olduğu zaman, hem devletin vergi kaybı ortadan kalkacak, hem de vatandaşın resmi yollardan ticaret yapmasının önü açılarak, devletin vergi geliri artacaktır. Milletvekillerimiz, siyasetçilerimiz ve Valimiz'in bu konuda çalışma yapmalarını bekliyoruz. Halkımız, iki ülkeye (İran ve Irak) sınırı olmasına rağmen, ülke ortalamasının çok çok altında ithalat ve ihracatın yapılabildiği bir kentte hayatın zorluklarıyla ezilmiş durumdadır. Hükümetin 2004 yılında uygulamaya soktuğu, 100 milyon dolar kotalı, sınır illerindeki vatandaşların yararlanmasını amaçlayan adımın da vatandaşın işine fazla yaramadığını, il ekonomisine artı değer katmadığını belirtmek isterim. > Adnan Hatipoğlu-HAKKARİ > Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesi mezunları sıkıntılı Ankara Gazi Teknik Eğitim Fakültesi Döküm Bölümü 2000 yılı mezunuyum. Atamamız yapılmıyor, sıkıntılarımızın bir an önce bitirilmesini istiyoruz. 3795 sayılı kanunla verilen Mühendis olabilme hakkı yıllardır tek taraflı olarak engellenmektedir. Sınav yapma yetkisi Gazi Üniversitesi'ne verilmelidir. Sınav, bir baraj sınavı olma niteliğinden uzaklaştırılmalı, o dönemde sınava giren fakülte mezunlarının başarılarını tespit ve sıralama sınavı olmalıdır. Mühendislik programına işlerlik kazandırılamaması halinde, bizlere doğrudan "Teknoloji Mühendisi" unvanı verilmelidir. Türkiye genelinde sayısı 22'ye ulaşan Mesleki ve Teknik Eğitim Fakülteleri'nden her yıl ortalama 9 bin mezun verilmektedir. Girişte öğretmenlik programı olarak kayıt yaptıran gençlerimize Bakanlık kadro vermemektedir. Sanayide çalışmamızı kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalı, yetkiler verilmelidir. > Süleyman Alper Ülke > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00