Sislerin dağılması için AB süreci lazım

A -
A +

Avrupa Birliği (AB) ile fiili müzakerelerin resmen başlamasıyla, AB üyeliğimiz yeni bir merhaleye geldi. Sancılı, engelli ve çok çetin olacağı sır olmayan bu yolculuğu sonuna kadar götürmemiz gerekir. Milletimizin refahı, mutluluğu önünde bulunan bütün bahanelerin ortadan kaldırılması için bu yolculuk gerekli. "Türkiye'nin özel şartları" ileri sürülerek, engelli demokrasi ile bugünlere gelindi. Başka bahaneler bulunarak, milletin yaşadığı sefalete kılıflar uyduruldu. Hak etmediğimiz noktada bulunmamızın suçlusu olarak hep başka gerekçeler ileri sürüldü. Politikacıların, bürokratların, yönetenlerin beceriksizliklerine her zaman kılıflar bulundu. Terörden, krizlerden, geri kalmışlıktan canı yanan milletimiz hep kandırıldı. Artık bu aldatmacanın bitmesi gerekir. Sislerin dağılması, bahanelerin ortadan kalkması lazım. İnsanlarımızın da diğer milletler gibi hak ve hürriyetlere, refaha hakkı vardır. Bunun zamanı geldi, hatta geçiyor... İşte bütün sislerin dağılması, bahanelerin bitmesi için AB süreci iyi bir fırsattır. Belirsizliklerin bitmesi, güven ortamının tesis edilmesi, hukukun üstünlüğünün tam olarak sağlanması, eksiksiz bir demokrasinin uygulanması bu süreç esnasında daha da kolay olabilecektir. Artık bazı değerler politik rant için kullanılmamalı, kimse tabulara sığınmamalıdır. Ülkemizin, milletimizin o standartlara ulaşması için kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyasi iktidar bu hususta en ufak bir gevşeklik göstermemelidir. O standartlara ulaştıktan sonra, Avrupa Birliği'ne dahil olmanın, ya da olmamanın o kadar önemi kalmayacaktır. Belki de o zaman biz istemeyeceğiz. Ama o standartlar için bu süreç lazımdır. Kendi dinamiklerimizle istenen değişimi, dönüşümü, ilerlemeyi gösteremeyeceğimiz anlaşılmıştır. Ülkemize daha fazla vakit kaybettirmenin acı sonuçları olabilecektir. Bu tür bir vebali kimsenin taşıyamayacağı ortadadır... > Bu pişkinliği anlayamadım! Ben, 4 yıllık Eğitim Fakültesi mezunuyum. Atama bekleyen bir öğretmen adayıyım. 4 yıl Formasyon dersi almama rağmen atanamadım. Buna itirazım da yok. İlgili sınavlar, kurallar çerçevesinde, ihtiyaç da olursa atamam yapılır. Yalnız anlamadığım bir nokta var; 2 yıllık önlisans mezunları, neden kendilerini öğretmen moduna sokuyorlar, tam sözleşmeli olmak istiyorlar? Öğretmenlik bir uzmanlık mesleğidir, 4 yıllık fakülte eğitimi ve formasyon eğitimi almak gerekir. Biz atanamamış Eğitim Fakültesi mezunları 300 YTL'ye ücretli öğretmenlik yaparken, sizlerin tam sözleşmeli olmak istemesi, pişkinlik değil de nedir? Geçmişte, ilgisiz kişilerin öğretmen yapılmasıyla, bu mesleğin uğradığı tahribata devam mı edilecek? > Eğitim Fakültesi mezunu bir öğretmen adayı Mevsimlik işçilere de "İsteğe Bağlı Sigorta"lılık yoluyla kolaylık sağlansın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Biz, mevsimlik işçi olarak çalışmaktayız. 2003'te, isteğe bağlı sigorta primlerimizde taksitlendirme yaptık. Fakat maddi gücümüz yetmediği için, ödemeleri yapamadık. Son yapılan prim affı düzenlemesinin bizim için de uygulanmasını sağlayacak bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Senede 120 iş günü çalışmakla emekli olamayız. Bize de isteğe bağlı sigortalılık yoluyla bir kolaylık sağlanmasını istiyoruz. > Hasan Esir-RİZE Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.