Bağcılar Belediye Başkanı Sayın Feyzullah Kıyıklık'ın dikkatine; Ben, 85 yaşında bir vatandaş olarak, bu zamana kadar yaptığınız hizmetleri takdirle karşıladım. Diktiğiniz ağaçların gölgesinde size dua ettim. Şu anda bizim sokakta kaldırım çalışması yapılmaktadır. Mutlaka iyi niyetle ilçeyi güzelleştirmek için gayret sarfediyorsunuz. Ancak, bu çalışmaların nasıl gerçekleştiğini sanırım bilmiyorsunuz. Kaldırım yapılması işini müteahhide verdiniz, müteahhit de, mevcut sokaklara mühendisin tarifine göre bir şeyler yapıyor. Sayın Başkanım, sizin zamanınızda veya daha önce yapılan binalar malumunuz çarpık bir kentleşme ürünü oldu. Sokakta kimi vatandaş yola kaymış, binasının önünde yarım metre kaldırım kalmamış, kimisi de iki metreden fazla boşluk bırakmış. Bizim binanın önünde iki metreden fazla kaldırım payı var. Dışarıdan bodruma inen merdivenler vardı. Belediye yetkilisiyle görüşmemizde yan taraftan giriş verileceğini söylemişti, onun için yer de müsaitti. Dün eve geldiğimde, bodrumun kapısının tamamen kapatıldığını gördüm. Pencerelerin korkuluklarına tretuvar taşlarını dayamışlar, el girmiyor. Kalfa ve işçilere "yavrum biz yetkiliyle görüştük, yandan giriş verilecekti. Yandaki binanın bodrumunu emsal alırsanız yandan giriş fazlasıyla müsait olur" dediysem de, "Vır vır edip durma..." cevabını aldım. Sayın başkanım, bir taraftan sokağı güzelleştirelim derken, bazı hususları da çözümsüzlüğe terketmemek gerek. Yolun içine bina yapanla, önünde 2.5 m. boşluk bırakanı bir tutmamak gerek. Adaletle hükmetmek gerek. Bodruma şu anda başka yerden giriş yok. İçerdeki canlıların dışarı çıkabilmesi de mümkün değil, çünkü kapısını kapattınız. Pencere korkuluklarına taşlar dayandığında, o pencerelerin silinmesi, önünün temizlenmesi mümkün olmayıp, mikrop yuvası haline gelecek. O binada yaşayanlar bundan sonra zindan hayatı yaşayacak. Sizi başkan seçen vatandaşlarınızı, iş bilmeyen, ne konuşacağını bilmeyen kimselerle muhatap etmeyin. Kaldırımlar teşekkül eden emsale göre yapılsın. Bir yanda yarım metre kaldırım payı varsa, o binayı yıkmayacağınıza göre, onun yanındaki bizim 2.5 m. payı olan bodrum kapısını kapatmayın. Şu anda itirazımız üzerine bizim binanın önü öylece kaldı. Size ulaşacağımı söyledim. Mağduriyetimizin giderilmesi için yardımınızı bekliyorum. Durmuş Arkun (Demirkapı Mah. Adil Sok. No: 43) Bağcılar-İst. / Müracaatlar ve imtihanlar kendi ilimizde yapılsın Ben özürlü bir vatandaşım. Her sene, "özürlü sınavı yapılacak" diiyorlar (DYS-DMS vs). Ben Bayburt'tan yazıyorum, yalnız bu sınavlar bölgelerde oluyor. Bölge olarakTrabzon ve Erzurum, bizim için bayağı zor oluyor. Çünkü, başvuru yerlerine gitmek maddi açıdan bize ağır geliyor. Şimdi de 12 05 2003 tarihinde Ankara'da oldu, benimle beraber diğer arkadaşlar başvuru yapamadık. Çünkü nerden baksan 250 milyona mal oluyor (yalnızca başvuru için gerekli para). Bir de bunun sınav olunacak zamanı var, o zaman da 250 milyon harcadın mı, ocak battı... Zaten özürlü kişiler çalışmıyor, nereden bulacak bu parayı? Özürlü insanlar, ailelerinin yanında sığıntıymış gibi mahçup hissediyorlar kendilerini. Sen gel, kazanacağın ve yerleşeceğin kesin olmayan iş için, maddi durumunu zora sokup 500 milyon yatır. Bu bizlere iyilik değil, işkencedir. Yetkililerden isteğimiz, sınav başvuru yerleri ve sınav merkezinin kendi ilimizde olmasıdır. Bu metot olursa, tek ben değil, Türkiye'deki bütün özürlüler memnun olur. Bir engelli - BAYBURT /