"Sosyal hastalıklarımız"ı herkes bilmeli

A -
A +

8Temmuz tarihli köşemizde, Opr. Dr. Ethem İlhan Olgay'ın yazısına yer verilmişti. "Sosyal hastalıklarımız" başlıklı yazıda; vücudumuza dışarıdan giren mikroplarla savaşan ve bağışıklığımızı kazandıran savunma hücrelerimizin bulunduğu, dışarıdan giren mikropların, virüslerin bizde barınabilmek için kendi yapılarını değiştirerek, bazen bizim organlarımızın yapıtaşlarını taklit ettikleri, savunma hücrelerimizi ve bağışıklık elemanlarımızı yanılttıkları anlatılmıştı. Savunma hücrelerimizin, o mikroplara karşı gösterilmesi icabeden reaksiyonları kendi öz dokumuza göstererek, onların tahrip olmasına sebeb oldukları (Oto immün hastalıklar) belirtilen yazıda; sosyal bünyemizde de bu hastalığın bulunduğu savunulmuştu. Bazı okuyucularımız bu yazıyı takdir eden mesajlar gönderirken, kendini Sade Vatandaş olarak niteleyen Ekrem Culfa da bu yazının herkese okutulması gerektiğini belirtiyor: "Acizane okumamış bir sade vatandaş olarak diyorum ki; Sayın yöneticiler, din adamları, bilim adamları, Proflar, Doçentler, Doktorlar ve tüm okumuş insanlarımız... 8 Temmuz 2007 tarihli "Serbest Kürsü" köşesinde yayınlanan Operatör Doktor Ethem İlhan Olgay beyefendinin 'Sosyal hastalıklarımız' başlıklı yazısı, sade bir vatandaş olarak beni çok duygulandırdı. Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan idareciler, bilim adamları, din adamları, bürokratlar, politikacılar ve diğerleri; lütfen gözlerinizi üç-beş dakika kapatarak, halkımız için kendi çocuklarımız için biraz düşünün. Bu yazıda belirtilen hususlar gerçek mi, değil mi bir değerlendirmede bulunun, bir muhasebe yapın... Biz nereden geldik, nereye gidiyoruz veya nerelere yönlendiriliyoruz? Sn. Opr. Dr. Ethem İlhan Olgay beyefendiye de, düşüncelerini yazarak bizleri aydınlattığı için canı gönülden teşekkür ederim." > Kimlik kalitesi ve numaralama sistemi değiştirilsin İsveç'ten yazıyorum... TC Nüfus cüzdanı/Kimliği, maalesef kaliteli olmayan bir kağıt parçasından ibarettir. Bunun sahtesini çıkarmak, kopyasını orijinalinden daha iyi bir şekilde yapabilmek zor değil. Dürüst vatandaşın bu tür şeylere ihtiyacı zaten olmaz. Ama kanun kaçakları, hele örgütlü teröristler... Basit bir resim, soğuk mühür, altına bir imza ve al sana orijinal bir sahte kimlik... Bunlar için çocuk oyuncağı... Bütün arama ve kontrollerde bunu gösterirler ve kimse de anlamaz... Masum vatandaş bazen kimliğini unutur, bunun için nezarete dahi düşer; ama teröristler, çeteler bu hatayı yapmaz, daima tedbirli olurlar. İsveç'te ise sahtesi zor yapılabilen kimlikler, ehliyetler var. Pasaportlar da bilgisayara kotlandı. Kodunu bilgisayara girdin mi asıl resimlisi çıkıyor, resmini değiştirip, sahtesini yapmışsan yakalanıyorsun. Burada bizleri 10 numara ile fişlemişler. Ama Türkiye'deki numaralamadan farklı ve daha pratik. Doğum tarihi ve ilave 4 numara. Avrupa'da birçok ülkede insanlar numaralanmıştır. Bu numarayı girdiniz mi, bizimle ilgili her bilgiye ulaşılır; polis, adliye, vergi... Pratik, akılda tutulabilen ve birçok fonksiyonu bulunan... Bu şekilde numaralanma yapılsa, kimlikler daha kaliteli şekilde basılsa; terörizim engellenir, engellenmez ise de zorlaştırılır. Kanun kaçaklarının, dolandırıcıların yakalanması kolaylaşır. Bunu yapmak da zor değil, fazla masraflı değil. Bulgaristan bile bu kimlikleri kullanıyor. > Arif Erkonukseven > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.