SSK Hastanelerinin devri kötü mü oldu?

Hükümet, kararlaştırdığı gibi, SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesini sağlayacak kanunu Meclisten geçirdi. Cumhurbaşkanı da onaylarsa iş biter. Ama bazı sendikalar, meslek örgütleri ve CHP hâlâ direniyor. Bu hastaneler işçinin malı imiş, devredilemezmiş... Akla, bir zamanlar Sovyetler Birliğin'deki bütün fabrikaların işçinin malı olduğunu iddia edenler geliyor. Sanki SSK'lı vatandaşlar bu hastanelerden çağdaş bir sağlık hizmeti alabiliyor, tedavi olabiliyordu... Birçok hastanın tedavi olmak şöyle dursun, randevu bile alamadığı unutuluyor. Bu hastanelerden umudunu kesen vatandaşın, acil sağlık problemleri için, evini bile satıp özel hastanelere gitmek zorunda bırakıldığı akla getirilmiyor. Miting meydanına dönen bazı hastanelere uğrayan hasta vatandaşların, insanlığından bile utanacak muamelelere maruz bırakıldığı bilinmiyor mu? O kuyruklara uğramayanlar, iltimaslı vatandaş muamelesi görenler elbette garibanın çektiklerini bilemezler. İşçinin malı imiş! Randevu alamadığı, kapısından içeri giremediği, tedavi olamadığı, aşağılandığı malı!.. Ortalıkta boy gösterenler de bugüne kadar bu hususlara hiç değinmediler... Bu problemin giderilmesi, SSK'lı vatandaşların da insanca bir sağlık hizmeti görmesi için yıllardır çalışılıyor, ama kimse bir çözüm bulamadı. Şimdiki hükümet iyi niyyetli bir girişim başlattı. Ulaştığımız SSK'lı vatandaşların tamamı da buna sıcak bakıyor. Çağdaş bir sağlık hizmeti alma ümidi hepsini sevindirmiş. Zaten onlar için alacakları hizmet önemli. Kağıt üzerindeki mülkiyetin bugüne kadar ne faydası oldu? Bundan sonra da olmasa, ne eksilir? Bu işe ısrarla karşı çıkanları anlamakta zorluk çekiyorum. Bunlar neyi istiyor? Hiç mi bu hastanelerin asıl sahibi olan SSK'lı vatandaşla konuşmuyorlar? Elbette bu hastanelerde çalışanların her türlü hakları korunmalı. Hastanelerdeki hizmet kalitesi arttırılmalı, başka tedbirler gerekirse onlar da alınmalı. Sendikalar, meslek örgütleri de enerjilerini bunların takibi için harcamalı. Her teşebbüs için "istemezük" mantığından kurtulmanın zamanı gelmedi mi? Felçli emekliye yardımcı olabilir misiniz? Bergama Kaymakamlığı yetkililerine; Eşimin babası (Ahmet Üsküplü Tel. 0232 632 38 38) Bergama'da boyacı olarak çalışırken ikinci kattan düştü, yanlış yapılan ilk yardım ve müdahale sonucunda altı yıl önce belden aşağısı felç oldu. Uzun bir sıra bekledikten sonra İstanbul'da, 70. Yıl Fizik Tedavi Merkezi'nde, önce 17 ay, sonra 5 ay yatarak tedavi oldu, tekerlekli sandalyeye oturabilir hale geldi. Bergama'ya dönerek, Engelliler Vakfı'nın hediye ettiği sandalye ile yaşantısını ev içinde sürdürüyor. Bir gazetede, İstanbul Küçükçekmece Belediyesi sınırları içerisindeki engelli vatandaşlara, bedeli 3-4 milyarı bulan akülü tekerlekli sandalye hediye edildiğini okudum. Bunun üzerine, iş yerimin yakınında olan Küçükçekmece Belediyesi ile Küçükçekmece Kaymakamlığı Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne başvurdum. Belediye, hastamın kendi sınırları içerisinde ikamet etmediği için bu talebimizi değerlendiremeyeceğini, Bergama Belediyesine başvurmamız halinde yardım edilebileceğini söylediler. Bunun üzerine Bergama Belediye Başkanlığı'na başvurdum. Gelen cevapta, Bergama Belediyesi'nin değil, Kaymakamlığın böyle bir yardımı yapabileceği belirtildi. Babamız Bağ-Kur emeklisi olup, şu anda aldığı maaş 260 milyon civarındadır, bu da bazen ilaç ve sağlık giderleri için otomatikmen kesildiğinden, elinde bazen para bile kalmıyor. Başka geliri yok. Evi de Bergama'nın çıkışı sayılan Fatih Mahallesinde olduğundan, ilçe merkezine uzaktadır. Sayın yetkililer, bu tür bir yardımın yapılmasına önayak olursanız çok seviniriz... Hasan Gökyer