SSK'da yapıldığı iddia edilen ilaç yolsuzluğu ile ilgili haberler yazıldı çizildi. Olay mahkemeye intikal etti, yargı uygun bir karar verecektir. Yalnız, bu işi yapanlar var ise, uygun kılıfı da hazırlamışlardır diye düşünüyorum... SSK gibi devasa bir kuruluşta, bu yapılanma ile suiistimallerin olmamasını beklemek biraz saflık olur. Bu işi çözmenin yolu da, bazılarını yakalamak değil. Köklü bir çözüm gerek... SSK, mensuplarına sağlık hizmeti vermekle mükellef. Bunun için kesintiler yapıldı. Bugün bu sağlık hizmetlerinden hakkıyla faydalanabilen, memnun kalan SSK'lı var mı? İlaçların yokluğu, ilaç kuyruklarında çekilen çileler, edilen hakaretlerle ilgili binlerce şikayet geliyor. Mevsim şartları dolayısıyla grip vakalarında artış var. Hastalanan bir vatandaş önce randevu alacak (alabilirse), kalkıp hastaneye veya SSK Dispanserine gidecek, muayene olacak, ilaç için kuyruğa girecek, mevcutsa ilaç alacak... Bu işleyişi yaşayanlar bilir, sağlam giden hasta döner... Bunu bilen vatandaşların çoğu da başlarının çaresine bakıyor; paraları varsa özel hastanelere gidip ilaçlarını da ceplerinden alıyor; eğer paraları yoksa, çoğu zaman evinde yatarak iyileşmeye çalışıyor... Birçok yer için randevu almak mümkün değil. Muayene olmak da çileli. Bütün bunları yaptığınızı varsaysanız bile çile bitmiyor. Reçetenizi onaylatmak bile problem. Böyle bir onay kuyruğuna girmiş hamile bir bayana görevli Başhekim Yardımcısının ettiği hakareti, söylediği sözleri bir okuyucum aktardı. Burada yazamam, hatırladıkça yüzüm kızarıyor. Bir hekim bu lafları nasıl söyler? Üstelik bir bayana, üstelik bir hastaya... Sevkler de ayrı dert SSK hastanelerinden yapılan sevklerin bir kısmı da başka bir dert. Tedavi için üniversite hastanelerine sevk yapılmışsa, SSK'lıya özel hastane faturasından daha fazla bir meblağ çıkıyor. Hoca hakkı, refakatçi ücreti... Döner sermaye payını arttırmak için ne gerekirse yapılıyor. Vatandaşın başka çaresi yok, mecburen kuzu kuzu ödüyor. Bu hastanelere sevk işlemi zevk için yapılmadığına göre, SSK neden mensubunun hakkını savunmuyor? Sağlık hizmeti vermek böyle mi olur? Bazı üniversite hastaneleri de ücreti hastadan peşinen alıyor. "Sonra SSK size ödesin" diyerek. Vatandaş da mecburen varını yoğunu veriyor. Ödemelere gelince... Bir okuyucum aradı, çocuğunun dişlerinde problem varmış, SSK hastanesinden Çapa'ya havale edilmiş. Orada diş filmi çekilmiş, 20 milyonunu da peşinen almışlar. Vatandaş belgeleri ilgili hastaneye götürmüş, aylarca gidip, geldikten sonra 9 milyonluk bir ödeme yapılmış. Bu para yol için harcadığı miktar kadar bile değilmiş... Bir başka okuyucumun annesi bir üniversite hastanesine sevk edilmiş. Hoca kakkı, refakatçi ücreti gibi kalemlerle 500 milyon civarında para ödenmiş. "İlaç aldık" denerek 100 milyon daha alınmış. Halbuki bütün ilaçlar SSK'ca verilmiş, diğer malzemeyi de okuyucum almış. Bu 100 milyonluk paranın belgesi SSK'ya verilmiş, 6-7 ay sonra 40 milyonluk ödeme yapılmış... Bu kesintiler neden yapılmış, neden bu kadar gecikilmiş, neden ilave para alınmasına göz yumulmuş?... Sağlık hizmeti böyle mi üstlenilir? Kimse mazeretlere sığınmasın Bunun için bütçenin yetersizliği, açığın büyüklüğü, personel azlığı, hastane yetersizliği gibi mazeretler artık geçerli değil. Bu gibi problemleri çözmeniz sizin göreviniz. Vatandaşa tam ve eksiksiz hizmet etmekle mükellefsiniz. Emekli Sandığı da açıklarını aynı bütçeden karşılamıyor mu? Onlara var da SSK'lıya mı yok? Bir Emekli Sandığı mensubu, ya da Bağ-Kur'lu kendisine en yakın sağlık ocağına gidip ilaçlarını yazdırabiliyor, sonra da en yakın eczaneden ilaç alabiliyor. SSK'lıya neden bu kolaylık sağlanmıyor? Bu iş böyle yürümüyor, SSK'nın bütün sağlık kurumları Sağlık Bakanlığı'na devredilmeli; SSK'lılar da Emekli Sandığı mensupları gibi bütün sağlık kuruluşlarından faydalanabilmeli. Zamanla özel hastaneler dahil her kapı açılmalı... Yanlışta ısrar etmenin ne faydası var... Ödemelerimiz neden geciktiriliyor? Bizler Yozgat merkezde çalışan öğretmenleriz. Bildiğiniz gibi okullar açıkken her ay belirli ölçüde ek ders karşılığı ücret almaktayız. Yaklaşık bir yıldır, aylık ek ders ücretlerimizi zamanında ve kesintiye uğramadan alamıyoruz. Geçtiğimiz yıl Haziran ve Eylül aylarında yaptığımız seminer çalışmalarında hak ettiğimiz ek ders ücretleri kesintiye uğratıldı. 16 yıllık öğretmenim, böyle bir uygulama ile yeni karşılaşıyorum ve yalnızca Yozgat merkezde yapılıyor. Bağlı ilçeler ve diğer illerde böyle bir uygulama yapılmıyor. Her ay ek ders ücretini zamanında alamıyoruz. En az bir hafta geciktiriyor, yapılan bordrolarda mutlaka bir hata bulunarak geri gönderiyor. "Şu şekilde yapmazsanız ücretinizi ödemem" diye tehditler ediliyor. Geçen Aralık ayının ücretini alamadık, bir iki hafta bekletileceği söyleniyor. Biz öğretmenlere neden bu şekilde zorluk çıkarılıyor, anlamış değiliz. İlgili yerlerden yardım bekliyoruz... > Bir grup öğretmen - YOZGAT Okuma hakkımı geri verin! Milli Eğitim Bakanlığı'na; İki yıl önce okul ile ilişiğim kesildi. Üniversitemizde sürekli müfredat değişiyor, her sene farklı müfredata uyum sağlamak güç oldu. Öğrenci açısından bunun büyük bir problem olabileceği düşünülmeli.. Avrupa ve Amerika'da eğitim sistemlerinin başarılı olmasında öğrenci-okul uyumunun büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Amerika'da öğrenme güçlüğü yaşayanlar için ayrı sınıflar kuruluyor, bunlar ayrı bir eğitimden geçiriliyor. Bu şekilde mezun olmuş ve önemli görevlere gelmiş kişiler var. Bizde ise, başarısız olarak görülenler, şartlara bakılmaksızın tecrit ediliyor. Başarısızlıktan dolayı okulla ilişiği kesilen çocuğun düştüğü depresyonu düşünün; bunun günahı ve vebali kime ait? Bunlar mı sisteme uymalı, sistem mi bunlara uydurulmalı? Eğitim hakkımızın geri verilmesini istiyoruz. > İsmi mahfuz - İSTANBUL