Bu köşede vatandaşlarımızın yetkililer aleyhine yazdıklarını okuyoruz, yıllardır ve hiçbirine de katılmamak mümkün değil. 2-3 milyar maaş, bir o kadar yolluk vs. belki de çok daha fazla avanta alanların, kendilerinin ve ailelerinin tüm masrafları devlet, dolayısıyla vergi mükellefleri tarafından ödenip; hiçbir derdi, gelecek korkusu olmayanların vatandaşın dedinden anlamadığını söyleyip, serzenişte bulunuyoruz. Şimdi soruyorum size; bu ülkenin ve insanlarının bu hale gelmesinde tek suçlu onlar mı? Bizlerin halk olarak hiç mi suçu yok? Yıllarca pekçok yönetici geldi geçti, bu insanlar buralara uzaydan, ya da başka bir ülkeden mi geldiler, yoksa bizim içimizden mi çıktılar? Bunlar gitseler yerine gelecek olanlar yine bizim içimizden gelmeycek mi, sonuçta değişen ne olacak? Aynı şeyler yine yaşanmayacak mı? Burada durup bir düşünelim!.. Gerçek suçlu onlar mı, yoksa halk olarak bizler miyiz? Bugün ülkemizde milli, ahlaki, dini değerlere önem veren kaç kişi kaldı? Maddi menfaatlerin yerine vatanına, milletine, dinine bağlı, vatandaş olarak görevlerini tam olarak yerine getiren, ya da getirmek için gayret sarfeden kaç kişi var? "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir." sözüne uyan var mı? Ya da gelen müşterisini, siftah yapamayan esnaf komşusuna gönderen... Sosyal yardımlaşmadan, dayanışmadan eser mi kaldı? Dinin temeli olduğu kadar, sosyal dayanışmanın da temeli olan zekat vecibesini kimler yerine getiriyor? Birinin başına bir şey geldiği zaman, bir gün sıranın bize de gelebileceğini düşünerek, kaçımız yardıma koşacağımız yerde "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın..." diyerek tepkisiz kalıyoruz, söyler misiniz? Maalesef bizler hâlâ takım tutar gibi parti tutmaya devam ettikçe, ailemize, vatanımıza, milletimize, dinimize laf söylendiğinde sesimizi çıkarmayıp, tuttuğumuz partinin liderine laf söylendiğinde kavga ettikçe, hediye deri çantayı alıp, hediyeyi verene oy verdikçe, başarısız olanları hâlâ seçmeye devam ettikçe, düşene bir tekme de biz vurup, yardım elini uzatmadıkça, birbirimize destek olacağımıza, gözlerimizi oymaya çalıştıkça, komşumuz açken biz tok yattıkça, manevi değerlerin yerine maddi değerleri koydukça başımıza çok daha büyük krizlerin gelmesi kaçınılmaz olacaktır... Önce iğneyi kendimize batıralım, sonra da çuvaldızı başkasına.. Başkalarını eleştirmeden önce, bizler görevlerimizi ne kadar yerine getirebiliyoruz, onu düşünelim, sonra sıra gelirse başkalarını eleştirelim.. ¥ Sedat Serdaroğlu -Havsa - EDİRNE Bu da milli servet değil mi? Bildiğiniz gibi, Vakıflar Bankası'nın Maliye Bakanlığı ile ortaklaşa düzenlediği "Vergi Kartı" verme kampanyası var. Bunun yanında da Vakıflar Bankası'nın Kredi Kartı ve banka kartı dağıtma kampanyası. Doğal olarak benim de vergi numaram var. Banka tarafından kart geldiği bildirildi. Banka şubesine gittiğimde vergi kartını verdiler, diğer kartlar için de memur kefil istediler. İlla ki memur olacak... Buradan sayın banka yetkililerine sormak istiyorum, Türkiye'de memur olmayan kişiler, acaba güvenilir insan değiller mi? Bunu geçelim, bir kredi kartı için kimseyi bankaya götürüp de "bana kefil ol" demem. Benim asıl kızdığım nokta burada başlıyor; kefil getirmediğim için kredi kartını ve banka kartını vermediler. Kartlar basılmış ve o anda memurun elindeydi. Binlerce vergi mükellefi var, bu da demektir ki binlerce kart basılıyor. Bunun en az yarısı kefil işi ile uğraşmak istemediğinden boşa gidiyor. Bu, milli servet değil mi? Yazık değil mi? Verdiğimiz vergileri böyle çarçur etme hakkını onlara kim verdi? ¥ Abdulkadir Keklik-KONYA Sorumlu Yönetici olabilir miyiz? Tarım Bakanlığı'na; Ben bir Ziraat Mühendisiyim ve işsizim. Tarım Bakanlığı bize bu konuda maalesef imkan sunamıyor. Benim sorum şöyle; Ziraat Mühendislerinin fırınlar-un fabrikaları gibi gıda üretimi yapan yerlerde, "Sorumlu Yönetici" adı altında çalıştıklarını duydum. Bu şekilde Adana, İstanbul, Ankara vs. yerlerde çalışan arkadaşlarım var. Fakat bu uygulama Osmaniye'de yapılmıyor.Tarım İl Müdürlüğü'nden, böyle bir yazının kendilerine gelmediğini söylediler. Eğer böyle bir iş alanımız varsa, biz neden bu hakkımızı Osmaniye'de kullanamıyoruz? ¥ İsmi mahfuz bir okuyucu - OSMANİYE