Ekonomide taşlar yerine oturuyor. Tedirginlik gittikçe azalıyor. Döviz düştü, yüksek faiz ve enflasyon rakamlarının da gittikçe normale döneceği belirtiliyor. Turizmdeki olumsuzluklar son zamanlarda değişti. Ürken yabancı sermayenin de tekrar eski güveni duyacağı söyleniyor. Artma eğilimi gösteren terör belasını da kendi aramızda bitirmeyi başarırsak, her tarafı tutuşmuş bu bölgede bir istikrar ve huzur adası olarak cazibe merkezi olacağız. Ama bu dalgalanmadan mutlaka dersler alınmalı. İşler tam rayında iken, nasıl oldu da bir anda her şey değişti? Bunun iyi araştırılması ve gereken derslerin mutlaka çıkarılması gerekir... Hatırlanacağı gibi, her şey bazı çevrelerin suni gündemle gerilimi artırmaları mücadelesi ile başladı. Erken seçim, Cumhurbaşkanlığı Seçimi gibi konular bahane edildi. Araya sokuşturulan zorlama ve bazen de uydurma haberlerle gerilim artırılmaya çalışıldı. Fırsattan istifade etmek isteyen bazı politika eskileri de ümitlenip sahneye çıktı, bu işin körüklenmesine katkı yaptı. Tam bu sırada oluşan global dalgalanma da etkiyi katladı... Merkez Bankası Başkanı seçiminin uzaması da tuz biber oldu. 28 Şubat sürecinin sabıkalıları, o tecrübelerini kullandılar. Ortalık karıştı... Bekledikleri noktaya ulaşamadılar. Ama Türkiye çok şey kaybetti, kendileri de kaybetti. Şirketleri değer yitirdi, bazı yabancı ortakları geri çekildi... İşin ucu kendilerine dokununca, çark ettiler. Hükümetin sağlam duruşu da bunda etkili oldu... Ama herkes biraz daha yoksullaştı, yılların kazanımları bir anda gitti. Bazı hırslar uğruna ülkeye bunca zarar verilir mi? Bazı odaklar, kendileri gibi düşünmeyen Hükümet'in başarısını bir türlü hazmedemiyor. Ekonomik başarıları ısrarla Kemal Derviş'e mal etmeye çalışmaları da bu yüzdendi. Son krizi de Merkez Bankası Başkanı'nın seçimine odaklandırıp, sorumluluğu Hükümet'e yüklemeye çalıştılar, atanan başkana bir türlü onay vermeyen yüksek makamı es geçtiler... Ama millet görüyor, artık eskisi gibi olan-biteni saklamak mümkün değil... Bölgemiz zaten barut fıçısı gibi, sınırlarımızın yanıbaşında, bizi fazlasıyla etkileyen yeterince sebep var. Zor bir coğrafyadayız. Bir de biz problem çıkarmayalım, daha dikkatli olalım. Hepimiz aynı gemideyiz, en ufak bir dalga hepimizi etkiliyor. Zamanı geldiğinde bütün seçimler usulüne uygun olarak yapılır, kazanan da hak ettiği koltuğa oturur. Bunu değiştirelim diye yapılan bunca usulsüzlüğe, ülkeye verilen bunca zarara değer mi? > Elektriklerimiz sık sık kesiliyor BEDAŞ (Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ) Genel Müdürlüğü'ne; Bizler, Fatih Yeşil Tekke'de ikamet etmekteyiz. Elektriklerimiz bu aralar sık sık kesiliyor. Olmadık zamanda enerji gidiyor, elektrikli aletlerimiz arızalanıyor, gıdalarımız bozuluyor. Bilhassa sıcak günlerde klimaların çalıştırılmasıyla bu arızalar daha da artıyor. Soğuk kış günlerinde elektrikli sobaların kullanılması esnasında da aynı arızalar oluyordu. Demek ki elektrik tesisatı şimdiki ihtiyaçları karşılayamıyor. Şimdi kullanmakta olduğumuz aletleri çalıştırmaya uygun değil. Eğer tesisat yetersiz ise, lütfen bir an önce bu tesisatı yenileyin. Kesintinin başka sebepleri varsa onları giderin. Ama ne olur, olur-olmaz zamanda elektriğimiz kesilmesin. Günümüz Türkiyesi'nde bu olmamalı, insanımız bunu hak etmiyor... Bir grup vatandaş-Fatih/İSTANBUL > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00