Eski eserlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması çok önemlidir. "Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz" sözünden hareketle, geleceğimiz için geçmişimize sahip çıkmalıyız. Peki, yeterince geçmişimize sahip çıkabiliyor muyuz? Hatta, yalnızca geçmişimize değil, bugünü yarına, geleceğe aktaracak eserler de vücuda getirmeliyiz ki, gelecek kuşaklar bizleri daha anlamlı bir şekilde değerlendirebilsinler. Bugün inşaat teknolojileri baş döndürücü bir gelişme göstermektedir. Fakat, bu teknolojileri yalnızca yeni binalar inşa etmek için değil, eski binaları geleceğe taşımak için de kullanmalıyız. Özellikle, İstanbul'da yıkılma aşamasına gelmiş birçok bina bulunuyor. Bu eserler yok olunca bir daha geri gelmiyor ve beton canavarına teslim olmuş korkunç bir çevre ile karşı karşıya kalıyoruz ki, artık ondan sonra yapacak bir şey de olamıyor. İstanbul'un; Eminönü, Fatih, Eyüp, Beyoğlu ve Üsküdar gibi eski semtleri başta olmak üzere, yurdumuzun dörtbir yanına serpilmiş olan, geçmişten geleceğe, bir kültür köprüsü mimari eserlerimizi bir bir kaybediyoruz. Zamanında bakım ve onarımı yapılamayan ya da bazıları tarafından yok edilmekte olan, bu kültür mirasımız binalar; birer birer yıkılıp yok olmaktadır. Binalarla birlikte kültür mirasımız da yok oluyor. İstanbul'un Eminönü ve Beyoğlu bölgelerinde yoğunluk kazanan bu tür tarihî binalar, metruk ve her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olmalarına rağmen; zor durumda olan birçok aile ve evsiz kişiler, gurbetçiler tarafından mesken olarak kullanılmaktadır. Çoğunluğu ahşap olan bu binalar, yangına ve yağan yağmurlara karşı korunmasız ve hassastırlar. Bu binalar yanarken ve çökerken içlerinde yaşayan insanların bulunmasından dolayı can kayıplarına yol açmaktadırlar. Yani bir taraftan kültür mirasımız yok olmakta, bir taraftan da can ve mal kayıpları ile karşı karşıya kalmaktayız. Geçmişimizin izlerini taşıyan, kültür mirasımız binaların bakıma-onarıma-yenilenmeye ihtiyaçları var. Ancak bu iş için önce finans gerekiyor. Sonra, ilgili kuruluşlardan izin alınması gerekiyor. Eğer, mülk sahibi ortada yok ise ilave olarak mülkiyetle ilgili problemin de çözümü gerekiyor. Bu işleri toparlayıp sonuçlandırmak bazen yıllar, hatta onlarca yıllar alabiliyor. Maalesef, yılların izlerini, yorgunluğunu üzerinde taşıyan geçmişimizden kalan bu mirasımızın bürokratik işlemlerin sonuçlanmasını beklemeye tahammülleri olamıyor. Remzi Kozal (Mimar-Ekonomist) >> Ödeme zorluğu çekenler evlerini kaybetmesin Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na; Bizler, Hasanağa TOKİ Konutları sakinleriyiz. Kentimizin yaşayanları arasında birçok sektörde ve birçok meslek dalında çalışan komşularımız bulunmaktadır. Çeşitli meslek erbabı birçok komşumuz, dünya genelinde yaşanan krizden ne yazık ki etkilenmiş vaziyettedir. Aramızda 3-4 aydan bu yana maaşlarını alamayan, işlerinden çıkartılmak üzere olan veya kendisi memur olmasına rağmen eşi veya evladı işsiz kalan, dolayısı ile düzenli geliri azalan veya tamamen yok olan komşularımız bulunmaktadır. Bütün bu komşularımızla birlikte işlerinden çıkartılmış ve tazminatını dahi alamamış komşularımız da aramızda yaşamaktadır. Ülkemizin bir an evvel bu krizi en az zararla atlatmasını ümit ediyoruz, ancak; Yaklaşık 3 yıldan bu yana düzenli olarak taksitlerini ödediğimiz evimizi, içerisinde bulunduğumuz ve biteceğine inandığımız bu kriz sebebiyle kaybetmek istemiyoruz. Zor duruma düşmüş komşularımızın evlerini kaybetmelerini istemiyoruz. 2-3 taksit ödenmedi diye mağdur edilmeyeceğimize inanıyoruz. Bu zor şartlar sebebiyle, taksitlerimizin 6 aylık bir süre için ertelenmesi mümkün değil mi? Yeterli zaman tanınırsa, her zorluğun üstesinden gelerek, borçlarımızı tam olarak ödeyeceğimize inanıyoruz. Hasanağa TOKİ Konutları yaşayanları-BURSA >> Söz Market köşesi büyütülsün Söz Market köşesi gitgide küçülüyor. Lütfen bu konuya bir el atın! Okuyucu olarak ben o sayfanın tam sayfa halinde olmasını istiyorum. O sayfayı okumaya başladığımda hemen bitiveriyor... Lütfen bu konuda bir an önce bir şeyler yapılsın istiyorum. Daha büyük bir sayfada, daha çok gülüp eğlenmek ve düşünmek dileğiyle... Zekeriya Bahadır Piyaslı-BURSA BİZE DAİR Daha iyi bir Türkiye için; okuyucularımızın da fikirlerine ihtiyacımız var... Gazetemizde görüp eleştirdiğiniz, beğenip övdüğünüz, düşünüp bize yol göstereceğini umduğunuz her şeyi paylaşın; behcet.fakihoglu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Adres: Türkiye Gazetesi-Yenibosna/İST.