Ülkemizde değişik tarım ürünlerinin yetiştirilebileceği, sulak ve geniş alanlar bulunmakta. Hayvancılık için de büyük bir potansiyel mevcut. Adım başı işsiz gezen Ziraat Mühendislerimiz de cabası... Bu alandaki verim ise gelişmiş ülkelerin yanına bile yaklaşmıyor. Toprak, uzman ve diğer malzemeler mevcut, neden netice alınmıyor? Bunun cevabının bir kısmı, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Hasan Gülcan'ın yazdığı mektupta güzel bir şekilde dile getirilmiş: "Son yıllarda ülkemiz Ziraat Fakülteleri'nin Lisans-eğitim programlarında bazı değişiklikler yapılmaktadır. Önceki yıllarda uzmanlık alanlarına göre 10 farklı bölüm halinde eğitim-öğretim yapılan Ziraat Fakültelerimiz, birkaç yıl önce 5 program şeklinde eğitim vermeye başlamıştır. Ancak, daha bu 5 program henüz mezun bile vermeden bu sefer 'bölümsüz' olarak tek program halinde Ziraat Mühendisliği eğitimi verilmek üzere karar alınmıştır. 3+1 sistemi de denilen bu 'bölümsüz tek program da; daha önce ülkemiz ihtiyaçlarına göre düşünülmüş ve ihtisasa yani uzmanlık alanlarına göre düzenlenmiş, bölüm öğretimi ortadan kaldırılmıştır(!)... Tarım ve hayvancılığın ne denli uzmanlık isteyen ve kapsamlı bilim kolları olduğunu bilenler için, 'ziraat' eğitimini tek programa sıkıştırmanın hiçbir yarar getirmeyeceği açıktır. Bölümsüz, tek programı seçen öğrenciler maalesef tarımın herhangi bir kolunda başarılı olamayacaklardır. Çünkü bu tek program, "herşeyden biraz anlayan' ancak 'hiçbir konuda' yeterli bilgi alamamış, az bilgili ve yetersiz ziraatçılar yetiştirecektir.. Bu da Türk tarımına yeni bir darbe olacaktır. Tarımda kalkınmak istiyorsak, uzmanlığa önem veren, tam donanımlı genç tarımcılar yetiştirmeliyiz." Daha iyi uzman yetiştirmek için çaba harcanacağına, mevcut durumun da gerisine gidiliyor. "Yarım doktor candan eder" sözünde belirtildiği gibi; yarım tarımcılar da kalan tarımımızı bitirecek...