Taşan kanalizasyon suyu ile kim ilgilenecek?

A -
A +

İSKİ Genel Müdürlüğü'ne; Yenibosna'da oturmakta olan çok sayıda okuyucu aradı; hepsi de İSKİ ve belediyeye ateş püskürüyor. İstanbul'da aylardır yağmakta olan yağmur bazı problemleri de beraberinde getirdi. Bilhassa kanalizasyon şebekesindeki tıkanmalar bazı yerlerde hayatı çekilmez kıldı. Yenibosna'daki 29 Ekim Caddesi de böyle oldu. Tıkanan kanallar sayesinde aylardır biriken sular çevreye pis kokuların yayılmasına yolaçıyor. Bu sular Dış Ticaret Kompleksi'nin önünden Çoban Çeşme'ye doğru akarak, pis kokunun geniş bir alanda hissedilmesine de yolaçmakta. Kazara bu yola doğru giden yayaların da başına gelmedik rezalet kalmıyor; hızını biraz yükselten sürücüler sayesinde tepeden tırnağa kanalizasyon suyu ile ıslanmak an meselesi... Üstelik aylardır bu böyle. Her yağışta tekrarlanan bu rezaletle ilgilenen de yok. Vatandaş haklı olarak soruyor; "Ödediğimiz su faturalarındaki bedelin yarısı da kanalizasyon için değil mi? Bizden alınan paranın hakkı neden verilmiyor? Bu hizmet yapılmayacaksa, bu yüksek meblağlar neden alınıyor?" Yarın-öbür gün bu pislikler sayesinde bulaşıcı hastalıklar baş gösterirse sorumlusu kim olacak? İSKİ veya Belediye, sorumlu kim ise vatandaşa bir açıklama yapmalı!... SSK Hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilsin Sağlık Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı arasındaki tartışma basına yansıdı. SSK Hastaneleri birer sağlık kuruluşudur ve Sağlık Bakanlığı'nın denetimindedir. Öyleyse bu sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na bağlanması son derece doğru ve yerinde bir karar olmayacak mıdır? İki başlılıktan bir fayda gelmez, gelmediği zaten bu hastanelerin durumundan anlaşılıyor. SSK'lılar da arzu ettikleri hizmeti bu hastanelerden alamıyorlar, bu yapılarıyla almaları da mümkün değil. Hizmetler yetersiz, ya da durmuş. Emeklilerin çektikleri çileler ise işin cabası. Bu bakımdan SSK hastanelerinin biran önce Sağlık Bakanlığı'na devredilerek modernize edilmeleri ve insanlarımıza layıkıyla hizmet edebilecek bir yapıya kavuşturulmaları gerekmektedir. ¥ Mustafa Göktaş - MERSİN 2001'in muhasebesi Benizler sarardı canlar perişan, Gördüm insanların haline şaşan Her yerden yol bulup dağları aşan, Pusulayı şaşırdılar bu sene. Vatan, millet kimilere güvendi Ekmek yavan; katığımız soğandı, Üçyüzaltmışbeş günün hepsi de yandı Vurguncular yedi gitti bu sene... Kılıf bulup paraları çektiler, Pakız diye ortalığa çıktılar, Vatanıma kuru ağaç diktiler Varı-yoğu bitirdiler bu sene... İşçi memur boş dönüyor pazardan Sebze meyve hayallerde, düşlerde, Ne haldesin diye sormayın bana Devalüasyon ezdi geçti bu sene... ¥ İbrahim Selek Karapınar / AFYON

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.