Tefecilikten ne farkı var?

A -
A +

Bankalardan çeşitli sebeplerle kredi alanlar, ya da kredi kartı borcunu kapatamayanların feryatları dinmiyor. Bu paralar alınırken insafsızca uygulamalara gidiliyor. Tefecilerin bile düşünmediği faiz oranları uygulanıyor. Kısaca, bu işe bulaşanların ocakları söndürülüyor, fabrikalarına, işyerlerine el konuyor; nesi varsa yok pahasına satılıyor. Bu işler yapılırken de, kendilerine bir yasal dayanak bulabiliyorlar. Hazırladıkları, küçücük harflerle yazılmış, kimsenin okuyamadığı uzun sözleşmelerden bu gücü alıyorlar. Her seferinde de haklı olduklarını uzun yazılarla, ağdalı ifadelerle açıklıyorlar. Peki bu yapılanlar ahlaki mi? Apaçık bir zulüm olan bu zorbalıklara kimse dur demeyecek mi? İşte canı yanan Çorumlu bir mağdurun yazdıkları: "Ben parça parça, 750 milyon lira para çektim. Bu paraları ödemeye çalıştım. Fakat bankanın istediği miktarda ödeyemedim. Şimdi ise bir defada ödemem istenmektedir. Çekilen para 750 milyon TL. %375 faiz, temettü faizi, vekil ücreti derken 3.5 milyarlık bir borç çıkarılmış ve bunu bir defada ödememi istiyorlar... Bu yüzden evimdeki eşyalara haciz geldi. Devamlı avukat ve icra memurları ile baskı yapılmaktadır. Huzurum kalmadı. Ailemin dağılmaması için çırpınıyorum. Beni ve benim gibileri lütfen bu keyfi uygulamalarla ezenlere karşı destekleyin. Devletin resmi memurları olan hacizciler bu soygunculara alet olmasın! Bizi bu tefecilerden kurtarın!" Milli Eğitim'in kobayı biz miyiz? Eğitim hayatımız boyunca, maruz kaldığımız durumlara bakınca, MEB'in bizleri kobay olarak kullandığı kanısına varıyoruz. Zira, önce kredili sistem bizim zamanımızda uygulandı ve ilk deneme bizlerde yapıldı... Yani ilk faturasını, altyapı oluşturulmadan geçildiği için bizler ödedik. Arkasından Fen Edebiyat Fakültelerini kazandık... İlk önce bazı haklarımız alındı, ardından eğitim formasyonu YÖK ve MEB işbirliği ile bizlere satıldı... Sonra ise atamada öncelik listesi denip, yüksek puanlar aldığımız halde, sıfır puan alanlar atanırken, 70 ve uzeri alan bizler atanamadık. MEB bizi kobay olarak kullandı ve simdi de bir kenara attı... Yakında da kadavra olarak TIP öğrencilerinin önüne atar... Hukukun üstünlüğüne inanan "MEB" mensuplarını, bu hukuksuzluğun gıderilmesi için göreve davet ediyoruz. > Fen-Edebiyat Fakülteleri mezunları Bağ-Kur, ne zaman SSK ve Emekli Sandığı'nın verdiği hakkı verecek? Sayın Yaşar Okuyan'ın dikkatine; 9 yıllık Bağ-Kur'lu küçük bir esnafım. Bu ekonomik kriz, herkes gibi biz küçük esnafı canevimizden vurdu. 7 yaşında, özel eğitim alan bir erkek çocuğum var. 4 yıldır kendi imkanlarımla giderlerini karşılamaktayım. Fakat artık çocuğumun eğitim giderlerini karşılayamayacak duruma geldim. 2 aydır özel eğitim aldıramıyorum. Özel eğitim alamazsa çocuğum geri zekalı olarak kalacak diye çok korkuyorum. Emekli Sandığı ile SSK, özel eğitim giderlerini karşıladıkları halde; biz esnafın mecburen tercih ettiği Bağ-Kur bu giderleri karşılamıyor. Bizim durumumuzda olanların imdadına ne zaman yetişilecek; Bağ-Kur ne zaman yapması gereken bu katkıyı yapacak? Bıçak kemiğe dayandığı için yazıyorum; çocuğum doğum esnasında havasız kalmış, doktor hatasından dolayı gelişim geriliği var. Şu anda 7 yaşında olmasına rağmen, yeni yürümeye başladı, yeni yeni konuşmaya başladı. Lütfen, sadece yapmanız gerekeni istiyoruz!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.