Teknik öğretmenler yalnız bırakıldı!..

A -
A +

Mesleki ve Teknik Eğitimin, ülke gelişmişliği için vazgeçilmezdir.. Uygulanan katsayı kısıtlamalarıyla, ortaöğretimdeki payı her geçen yıl azalan Mesleki ve Teknik Eğitim, gittikçe ülkenin daha da derin bir meselesi haline gelmektedir. Bu durum, Türk milletini maalesef mesleksiz ve niteliksiz bireylerden oluşan bir toplum olmaya sürüklemektedir. MEB'de istihdam edilemeyen, özel sektörde ise TMMOB'nin tekelci politikaları nedeni ile ısrarla unvan ve yetki verilmeyen on binlerce Teknik Eğitim Fakültesi mezunları (teknik öğretmenler) mesleki ve teknik eğitimin yüksek öğretimdeki ve özel sektördeki kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Teknik Eğitim Fakülteleri, teorik mühendislik dersleri yanında, uygulamalı laboratuar-atölye dersleri ve bunlara ek olarak eğitim formasyonu derslerinin de okutulduğu fakültelerdir. Bizler teknik öğretmenler olarak, ilköğretimden sonra Meslek Lisesini (3 yıl) veya Teknik Liseyi (4 yıl) ve devamında Teknik Eğitim Fakültesini (4 yıl) okuyarak, 7-8 yıllık mesleki ve teknik eğitim alıyoruz. Devletimiz tarafından en çok yatırım yapılan teknik kadroyuz. Teknik Öğretmen unvanı ile Meslek ve Teknik Liselerde görev yapan mezunlarımız yanında, sanayide görev yapanlarımız da bulunmaktadır. Teknik Öğretmenlik dışında, aktif olarak çalışan mezunlarımız unvan sorunları yaşamakta, çok rahat iş bulabildikleri halde, iş ve bilgi emeklerinin karşılıklarını alamamaktadırlar. Ülkemizin sahip olduğu bu güçlü teknik potansiyelin görmezlikten gelinmesi, hem ülkemizin gelişmesi hem de son teknolojik gelişmelerin sanayiimize uyarlanmasında büyük bir kayıp olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle; 3795 sayılı "Teknik Öğretmenler için düzenlenmesi gereken mühendislik Tamamlama Sınavı" 2002 yılından bu yana YÖK tarafından keyfi, yada anlaşılaması mümkün olmayan sebeplerden dolayı yapılmamaktadır.. Teknik Öğretmen olarak, psikolojik ve maddi kayıplar vermekteyiz. Mesleksiz ve niteliksiz bir millet olmaya "dur!" demenin vakti geldi ....! Teknik Eğitim Fakültelerinin, Teknoloji Mühendisliği Fakültelerine dönüştürülerek, bu okul mezunlarının hak ettikleri unvan ve yetkileri alması, meslek lisesi öğrencilerinin üniversite sınavında büyük engel teşkil eden katsayı probleminin çözümlenmesi ve diğer lise mezunları ile eşit kulvarda yarışmaları sağlanmalıdır. > Ahmet Güven ------- Maaş ödemede bu kadar mı becereksiz olunur? Ben SSK emeklisi bir vatandaşım. Yetkililer, maaşlarımızın bayramdan önce verileceğini açıklayınca çok sevinmiştim. Bilindiği gibi, aldığımız emekli aylığı zaten çok yetersiz. Bayrama tamamen parasız girmekten kurtulacaktım... Numarama göre, maaşımı 20 Ekim Cuma günü alacaktım. Öğleden önce, fazla gecikmeden gittim, öğleden sonra da biraz bayram alışverişi yapacaktım. Daha sakin olacağını düşünerek, Ziraat Bankası Ataköy Şubesi'ne gittim. Gördüklerime inanamadım, kuyruklar uzamış, miting alanı gibi. Kapıdaki kağıda baktım, hatırladığım kadarıyla, Pazartesi günü bir gruba, Salı ve Çarşamba günleri ikişer gruba maaş verileceği yazılmış. Perşembe ve Cuma günleri de hem SSK emeklilerinden üçer gruba, hem de Bağ-Kurlulara maaş veriliyormuş. Yığılma da demekki bu dengesiz ayarlamadan kaynaklanmış... Mecburen kuyruğa girdim, yaşlı halimle bir saat bekledim, bu sefer de ATM'de para bitti. Para takviyesinin hemen yapıldığını düşünüyorsanız, yanılırsınız... Yakındaki başka şubelere gittim, durum farklı değildi. Yorgun, üzgün bir şekilde evime döndüm. Bayramdan önce para alma hayalim, bazı yetkililerin beceriksizliği yüzünden gerçekleşmedi... > Emekli bir vatandaş ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.