1995 yılından bu yana tüm dünyada, Nisan ayının son haftasında televizyonlar kapatılıyor ve televizyonlardan çalınan zamanlar ile kitap okunuyor, spor yapılıyor, aile ve toplum iletişimindeki kayıplarımız tespit ediliyor, kısaca bu kampanyaya katılarak bir haftalığına televizyonunu kapatan bireyler hayatın penceresini açıyorlar. Bu kampanya, ilk defa geçtiğimiz yıl ülkemizde de gerçekleştirilmeye başlandı. Derneğimizin girişimleriyle kamuoyuna duyurulan bu kampanyaya beklenenin üzerinde katılım oldu. Ülkemiz insanı günde ortalama 4 saatini, 75 yıllık ömrü boyunca da 9 yılını televizyon karşısında tüketmektedir. Bilinçsiz televizyon izleme eğilimi, televizyon bağımlılığına yol açmakta, televizyon izlemeye ayırdığımız zamanlarda gerçekleştirebileceğimiz birçok çalışmadan ve etkinlikten mahrum kalmaktayız. Bu kampanya ile hayatın hızla akıp gittiği milenyumda kendimize, ailemize ve topluma ayıracağımız zaman içinde üretken ve yararlı işler yapabileceğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bilgilenme, haber alma, eğitim hakkının gerçekleştirilmesinde en önemli araç olan televizyonu hayatımızdan tamamen çıkarmak yerine, kumandanın bizi yönettiği değil, bizim kumandaya hâkim olduğumuz bir televizyon izleme alışkanlığını toplumda oluşturmayı amaçlıyoruz. Özellikle savaş süresince bazı medya kuruluşlarının bilgilendirme yerine yönlendirme amaçlı yayınlarının sorgulandığı bu dönemde, bu kampanya ile bu noktaya da dikkat çekiyoruz. Tüm dünyada milyonlarca insanın katıldığı bu kampanyaya, bu coğrafyanın insanları olarak bizler de katılıyor ve bir hafta süresince televizyonlarımızı kapatıyor ve hayatı açıyoruz. Ömer Keser (Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Şube Başkanı) Bu mudur müşteri memnuniyeti? Ben bundan yaklaşık bir ay önce Singer Firması'nın Kadıköy Bayii olan B... Mefruşattan bir ürün satın aldım. Bir müddet sonra aldığım üründe deformasyon oldu. Ben de aldığım yere müracaat ederek, bilgi sahibi olmak istedim. Fakat gelgelelim her türlü hakarete uğradım. Hem de yanımda iki arkadaşımla beraber. "Siz kullanmasını becerememişsiniz" gibi suçlamalarda bulundular. "Siz müşterilerinize böyle mi davranıyorsunuz?" dediğimde, "biz müşterisine göre davranırız" gibi esnafa yakışmayacak şekilde sözler kullandılar. Bizim muhatap olduğumuz kişi bayan olduğu halde, konuşmaları dinleyen eşi de yanımıza gelerek eşi ile aynı şekilde yakışıksız tavırlar sergilemiştir. Daha sonra, başkalarına da bu şekilde davrandıklarını öğrendik. Tüketici haklılığı, tüketici memnuniyeti bu mudur? Senelerin müessesesi olan Singer'i bu şekilde yıpratmak onların hakkı mıdır. Ben sadece bunu öğrenmek istiyorum. Füsun Özyalçın - Kadıköy / İSTANBUL Müşteri, sadece mal satılıncaya kadar mı lâzım? Ben Osmaniye'de oturuyorum. 2001 yılı Ekim ayında B... Mobilya'nın Osmaniye bayii K... Ticaret'ten bir koltuk takımı aldım. Ben, dar gelirli bir memurum, dünyanın parasını verdim, sonradan ödediğim telefon parası da cabası... Salona koyduk, kış boyunca koltuk kullanılmadı. Haziran ayından itibaren kullanmaya başladık,3-4 ay içinde koltukta soyulmalar, dökülmeler başladı. Garantisi bitmeden aldığımız yere haber verdik. Hoş bize garanti belgesi de vermediler. Binbir rica ile gelip baktılar. "Bizim yapacağımız bir şey yok, biz kumaşa garanti vermiyoruz" dediler. Adana'daki şubelerini aradık. 3-4 ay sonra ve 8-10 aramadan sonra teşrif ettiler. "Bizim yapacağımız bir şey yok, kumaş parasını verirseniz değiştiririz" dediler. Bizi bir dövmedikleri kaldı. Kullanım hatasıymış; makineyle yıkamışız, kolumuzu sürmüşüz aşınmış... Ben, Kayseri'yi arayacağımı söyledim "Bildiğinizden geri kalmayın" gibi laflar edildi bize. Kayseri'deki üretici firmanın sorumlusu olan H... Beyi 8-10 defa aradık, sekreter her defasında ileteceğini söylüyor. Telefon numaramızı aldı. Bizi mutlaka arayacaklarını söyledi. 2-3 ay da öyle bekledik, arayan soran yok. Bir mektup yazarak şikayetlerimi uzun uzun anlattım.1-2 aydır bekliyoruz, arayan soran giden gelen yok. Ben bunlarla uğraşırken, belki de garanti bitmiştir. Diyecekler tabii, bizi arama lütfunda bulunurlarsa. Demek ki onlara bir malı satana kadar müşteri gerek. Hiç düşünmüyorlar mı, benim de bir çevrem, tanıdıklarım var? Bu sattıkları malın kötü reklam olacağını düşünmüyorlar mı? Fatma Bayanmelek - OSMANİYE