Toplumsal enerjimizi heba etmeyin!

A -
A +

Televizyon programlarından rahatsızlık duyuyoruz. Ne yaptığı belli olmayan; manken, şarkıcı, artist namlı bazı şahısların karşılıklı eş değiştirmelerinin "geyikleri"nden bıktık. Günün en çok izlenen saatlerinde, özellikle kadın programlarında "niye ayrıldın, üzgün müsün, şimdi kiminle berabersin" gibi sadece onu ilgilendiren konuları hepimize maledenleri kınıyoruz. Program yapımcıları, yetkilileri bu kültürel yozlaşmadan, bu toplumsal sıkıntılardan hiç mi rahatsızlık duymuyor? Bu tür programların da izleyicisi vardır, olabilir; ancak herkesin çoluğu, çocuğu, ailesiyle televizyonun başında olduğu bir saatte daha duyarlı olunamaz mı? İnsanlara katkı sağlayacak, birşeyler verecek programlar istiyoruz. Geyiğinizi gecenin bir saatine alabilirsiniz. Ama topluma zararlı bu tür kolaycılıklar da bıktırdı... Lütfen bu ülkede yaşayanlar, televizyona program yapanlar, köşe yazarları, ilgililer, mankenler; çağdaş dünyayı yakalayabilmemiz için, toplumsal enerjimizi heba etmeyin. Bu insanların biraz da üretim sürecine katılması için siz de birşeyler yapın. Kültürel çöküntüye destek olursanız, eminim bundan sizler de zarar göreceksiniz. Görmeyenlerin köşe taşlarını oluşturduğu belli ki, sesimizi duyuramıyoruz. Lütfen... ¥ Dr. M. Emin Dinççağ - SAMSUN Elektriksiz günler kapıdaymış! Adımbaşı kapısına kilit vurulmuş işyerleri, imalathaneler, fabrikalar... Açık kalmak için direnenler de kapasitelerinin çok altında çalışıyor. Demek ki fabrikaların bir kısmı hiç elektrik enerjisi kullanmıyor, bir kısmı da normalin çok altında kullanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın ifadesine göre; 5 milyon insanımız elektrik kullanmıyor, karanlıkta, 1 milyon abonenin de elektrikleri borçları sebebiyle kesilmiş... Aydan aya mutat bir şekilde yapılan zamlarla şişirilmiş faturaları hatırlatmama zaten gerek yok. Yakında elektriği kesilenlerin sayısı birkaç milyonu bulabilir... Anlaşıldığı gibi, Türkiye çapında elektrik sarfiyatı büyük miktarda azaldı. Ama bu durum da yetkilileri tatmin etmiyor. Yakında 3 saatlik kesintilerin olabileceğini söylüyorlar. Bu hususta hiçbir iyileştirmeye gitmeyenler, özelleştirmeyi beceremeyenler, bizi hantal kuruluşlara mahkum edip, kesinti kılıcını tepemizde sallıyorlar. Karanlık günlerin haberini veriyorlar... Hayatımızı Fırat'ın insafına terketmişler... "Ya Rabbi sen aklımı koru" demekten başka birşey yazamıyorum... Düşen diş dolgusu yapılmıyor mu? Kırkağaç hastanesinde diş doktoru bulunmadığı için, düşen diş dolgumu yaptırtmak üzere Soma SSK Hastanesi'ne gittim. Baştabib'in verdiği sıra numarasıyla içeri girdiğimde, dolgu yapmadıklarını, sadece diş çekimi yaptıklarını söylediler. Cüzdanıma da işlettim. Baştabibe çıkıp keyfiyyeti arzettim. Soma'nın binlerce sigortalısı var. Niçin dolgu maddesi temin etmediklerini sordum. "Bir diş dolgusunu yapmıyorsunuz, biz sürü müyüz?" diye sordum. İzmir'e gitmemi söylediler... Ayıptır, günahtır. 11 senelik SSK emeklisiyim, Sağlık Karnem bomboş. Ne yazık ki düşen diş dolgumu bile yaptıramıyorum!.. ¥ M. İbrahim Özkan Kırkağaç - MANİSA Fen-Edebiyat mezunları ne olacak? Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na soruyorum; öğretmen atamalarını Eğitim Fakülteleri'nden yapıyorsunuz. Peki, Fen-Edebiyat mezunları ne olacak, bu okullar neden açıldı? "Formasyon" dediniz, aldık; "imtihan" dediniz, girdik... Bunca öğretmen açığı varken, bizleri işsizler ordusuna dahil etmeniz doğru mudur? Bizlere masraf ettirip, neden imtihana soktunuz? ¥ Kemal Atman - ESKİŞEHİR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.