Türkiye Gazetesi'nin 14 Şubat 2010 günlü nüshasının 3. sayfasında yer alan ve diğer günlük gazetelerimizde de bulunan bir habere göre, "Türkiye'de son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında yaklaşık 90 bin kişi hayatını kaybetti. Bu kazalar sebebiyle 1 milyar 112 milyon liralık maddi hasar da ortaya çıktı." Bu haberi okuyunca hâtırıma, Sakarya'da 26 bin ve Başkumandanlık Meydan Muharebelerinde kaybettiğimiz 10 bin şehidimiz geldi. Hemen ardından da, bir hafta kadar önce okuduğum, Bolu'da neşrolunan "Sanat Sokağı" isimli derginin son sayısında "Çağatay Şahin" imzasıyla yer alan bir gezi yazısını düşündüm. Yazar röportajında Japonya'yı tanıtırken, özellikle bir hususa dikkat çekmekte ve şöyle demektedir. Burada "Alkollü araç kullanımına 3 bin 500 dolar ceza var. Eğer bir kişiyi öldürmüşseniz müebbet, 2 kişiyi öldürmüşseniz cezası idam"a hükmediliyor... İşte size iki ülke... İşte size ibretlik iki trafik ve savaş kıyaslaması... Söyleyecek fazla söz bulamıyor ve kendimi şiir ülkesinin mısralarına savrulmuş buluyorum... (...) Aklım almıyor beyler, şaştıkça şaşıyorum; Sakarya günlerini, yeniden yaşıyorum; Kocatepe önünde, siperler aşıyorum; "Trafiğe 10 yılda, 90 bin can" vermişiz; "1 milyar 100 milyon"u, asfaltlara sermişiz... Bu cepheler 3 katı, trafik zayiatı; Son model arabalar, uçakladır sürati; Sigaraya yasak var, içkiye ver beratı; "Trafiğe 10 yılda, 90 bin can" vermişiz; "1 milyar 100 milyon"u, asfaltlara sermişiz... Derebahçeli Ali Kayıkçı 657, bir an önce değiştirilmelidir Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelen, mevcut haliyle memurlar açısından da çağ dışı görülen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik öngören 23 maddelik kanun tasarısında, memurlar ve vatandaş lehine çok olumlu düzenlemeler bulunuyor. Sendikaları şeffaflaştırmak adına, kamu işçilerine verilen siyaset hakkının aynısını kamu görevlilerine de vermek gerekiyor. Hamile memurların çalışma şartlarını yeniden düzenleyerek hamile memurların gece nöbeti ve vardiyasından muaf tutulması, annelik ve babalık izni konularında hakların geliştirilmesi, çocuk yardımındaki sınır ve şartların kaldırılması, refakat izninin getirilmesi, emeklilik durumunda harcırahların yükseltilmesi, evlilik ve ölüm izinlerinin artırılması ve başka hakların verilecek olmasını çok önemsiyoruz Kariyer uzmanlık sistemi gibi uygulamalar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununu çağ dışı, statükocu, hantal ve kırtasiyeci görüntüsünden bir ölçüde kurtaracaktır. Nasıl kamudan özel sektöre yönetici transferi yapılıyorsa, kamuya da özel sektörden yöneticiler getirilebilmelidir. Ülkemizin özel sektöründeki başarılı yöneticilerin vizyon ve tecrübelerinden kamunun faydalanmasının nasıl bir sakıncası olabilir. Memurlara görevini yapmama ve ihmal etme durumunda verilecek cezaların yükseltiliyor olması da kamuoyunda var olan hantal, bürokratik, kırtasiyeci ve 'bugün git yarın gel'ci kamu hizmeti anlayışının değişmesi adına olumlu karşılanması gerekir. Görevini tam yapmayan, kuralları ihlal eden memurların ayıklanması da; ülkemizin, milletimizin, dürüst, çalışkan ve namuslu memurlarımızın hayrına bir düzenleme olacaktır. Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı) Hem 270 lira alıyor, hem de keyfi sebeplerle vize vermiyorlar İstanbul İstinye'deki Amerikan Konsolosluğu, vize müracaatı için gelenlerden toplam 270 lira almadan randevu vermiyor. Günde 400 kişiye vize için randevu veren Amerikan Konsolosluğu'nun kasasına her gün 108 bin lira nakit para giriyor.Ben de, 2 yıldır Amerika'da olan çocuğumu görmek için vize müracaatında bulundum. Önce İş Bankası'na gidip, konsolosluk hesabına 35 lira yatırıp, pin numarası aldım. Daha sonra bu aldığım numarayla Konsolosluğu aradım. Telefondaki yetkili bana 1 ay sonrasına randevu verdi. 1 ay sonra randevu günüm geldiğinde, istenilen evraklarla beraber Fortis Bank'a (140 dolar) 235 lira yatırıp, banka dekontlarımla gelmemi istediler. Hesaplarına toplam 270 lira yatırıp gittim. Benim gibi birçok kişi daha randevuya gelmişti. Kapıdaki görevli, yoğunluk olduğunu ve günde 400 kişi aldıklarını belirtti. Görüşme yaptığım görevli, niçin Amerika'ya gitmek istediğimi sordu. Ben de, çocuğumu görmek için vize istediğimi belirttim. Bana, "gidip bir daha gelmezsin" dedi. Çocuğumu görüp geleceğimi söyledim. "Hayır, sana şu an vize veremeyiz" diyerek, geri çevirdiler. Benim yanımda, birçok kişiye aynı muameleyi yaparak, vize vermediler. Hatta 5 defa gelip vize alamayanlar vardı ve her gelişlerinde bu paraları yatırıyorlardı. Başka hiçbir konsoloslukta olmayan bu uygulamayı yetkiler lütfen durdursun. Hiç olmazsa, vize verdiklerinden bu parayı alsınlar. Hümeyra Üçışık > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00