Trafik kazaları tam bir âfet gibi

A -
A +

Trafik kazalarında hergün kaç kişi can verir, kaç ocak söner, ne kadar milli servet heba olur? Ya bunun bir yıllık toplamı? Korkunç rakkamları vermeye bile gerek yok. Ama neredeyse bir savaş gibi, bir deprem gibi olduğunu bilmeyen yok... Özellikle tatil zamanlarında katlanarak artan kazalar, çok sayıda vatandaşa tatili zehir ediyor. Sebepler de genellikle aynı; dikkatsiz sürücüler, uyuklamalar, yetersiz yollar, aşırı hızlar ve ardından gelen katliam... İlk defa köklü bir tedbir olarak, duble yollara gidildi. Bu Hükümetin en başarılı ve hayırlı projelerinden biri olan bu çalışmalar başdöndürücü bir hızla ilerliyor. Anadolu'nun birçok kesimi şimdiden duble yollara kavuştu bile. Kalanların da yapımı için her türlü gayret gösteriliyor. Elbette bu yolların faydası oldu. Bu sayede kaç hayatın kaybı önlendi... Ama bu yetmiyor; kazaların önlenmesi için insan faktörüne daha çok eğilinmeli. Alkol tüketimi, sorumsuzluk, kural ihlalleri daha sıkı şekilde kontrol edilmeli ve gereği mutlaka yerine getirilmelidir. Akaryakıt istasyonlarının yanında alkol satılması da sorgulanmalıdır. Arabasına akaryakıt, yağ alan sürücüler bir de alkol alsınlar diye mi? Hem alkol alma şartları hazırlanır, facialara ortak olunur, sonra da suçlamaya gidilir. Suç ortaklarını da teşhis etmek gerekmez mi? Yazık, bu millete ve milli servete yazık. Birileri para kazanacak, başkaları da zevklenecek diye hayatımızla oynamaya kimin hakkı var? Yaşama hakkımız, can güvenliğimiz, milli servetimiz için, akaryakıt istasyonlarında ve cıvarlarında alkol satışı yasaklanmalıdır. Birileri buna yine irtica diyecek, rejime tehdit sayacak, yaygara koparacak. Ama hayat hakkımız da Anayasal bir hak, evrensel bir hak değil mi? Bunun için her türlü tedbiri almak da devletin görevi değil mi? > Kaldırım ve caddelerin işgali Caddeler ve kaldırımlar, bazı mağaza sahipleri tarafından işgal ediliyor, çeşitli malzemeler konuyor. Vatandaşa kaldırımda yürüyecek yer bırakılmadığı gibi, aracınızı parkettiğinizde de onların tabelalarıyla karşılaşıyorsunuz. Gaspedilen, hepimizin ortak malı ve bizlere de açık olması gereken bu yerleri ihtiyacınıza binaen, kısa süreliğine de olsa kullanmaya kalkıştığınızda ise, tehditkar tavırlarla karşılaşırsınız. Sade bir vatandaş olarak bazı şeyleri merak ediyorum ve bu hususlarda yetkililerden cevap, açıklama bekliyorum: Mağaza sahiplerinin böyle bir hakkı var mı? Varsa, cadde ve kaldırımı işgal ettikleri için belediyelere fazladan vergi veriyorlar mı?Bunu bana izah edecek bir kamu görevlisi var mı? Böyle bir hakları yoksa, bu tabela vb. şekilde caddeye 1-2 metre tecavüz edilerek yapılan işgali kim önleyecek? Belediyelerin zabıtaları ne iş yapıyor, yanlış bir yere park ettiğinizde size hemen ceza yazan polislerimiz bu haksız ve kanunsuz işgali yapanlara bir ceza yazarlar mı? Asıl ve en önemlisi, bu uygulamalara tepki gösteren birileri var mı? Halkımız neden bu duruma da tepki göstermiyor? Bana, haklı olarak "sen ne yapıyorsun?" diye soranlar çıkabilir. Ben tepkimi gösteriyor ve etkili olduğuna inandığım şu basit uygulamayı yapıyorum: Cadde ve kaldırımları işgal eden esnaftan alışveriş yapmıyorum. Herkesi de, etkili olacağına inandığım bu tepkiyi göstermeye davet ediyorum. > Fikri Dağlıgil > Hristiyanlık propagandası Cumartesi akşam saat 22.00'da bir kanalda yayımlanan tv dizisinde sürekli hristiyanlık propagandası yapılıyor, haçlı lakaplı ve boynunda sürekli haç taşıyan kişi kahraman olarak gösteriliyor ve başrolde... Bu diziye dikkat çekilip, propaganda yapılan yerlerin diziden çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu tür hristiyanlık propagandası yapan ve çok izlenen diziler fazlalaştı. Lütfen bu gibi propagandalara karşı uyanık olalım... > Selma Yenidoğan > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.