Şehirlerarası yollarda hız sınırının 90 km/saat olduğunu, bu sınırın % 30 aşılması halinde 84 milyon, % 30'dan fazla aşılması halinde 169 milyon ceza ödeneceğini bir sürücü olarak biliyorum. Şimdi bir sürücü düşünün; 120 km hızla radara girmiş ve 169 milyon cezayı yemiş, buna bir itirazım yok olamaz da. Diğer tarafta kavşaktan kontrolsüz çıkış yapan bir araç bir başka araca çarpıyor veya cep telefonuyla konuşurken önündeki araca çarpıyor veya ters yöne dönüyor karşıdan gelen araca çarpıyor... Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bunun cezası ise 41 milyon. Yani hiç kimseye zarar vermeden yüksek hız yapmanın bedeli 169 milyon, bilinçsizce veya dikkatsizce araç kullanarak bir başka araca zarar vermenin bedeli 41 milyon. Böyle adaletsiz ceza olmaz, olamaz, vicdanen de kabul edilebilir bir ceza değil. Sigorta şirketleri size sesleniyorum! Böyle komik cezalar yüzünden bu maddi hasarlar sizin cebinizden çıkıyor, yüksek zararlarla karşı karşıya kalıyorsunuz, lütfen uyanın. Meclisimizin ve Hükümetimizin değerli vekilleri, Emniyetimizin ve Trafik Komisyonlarının değerli üyeleri, lütfen bu ve bunun gibi komik cezaların yerine ağır ceza ve yaptırımlar getirin ki hak ve adalet yerini bulsun. İnsanlarımız canlarıyla, mallarıyla bedel ödemesinler ve sürücülerimiz çok daha dikkatli araç kullanmak zorunda hissetsinler kendilerini. > Cengiz Özsoy-MUĞLA Açık lise öğrencileri erken sınav hakkı istiyor Milli Eğitim Bakanlığı'na; Açık Öğretim Lisesi 2003/2004 öğretim yılı ikinci döneminde öğrenim gören bir öğrenci babasıyım. Oğlum, Üniversite Seçme Sınavı'na katıldı. Sınavı çok başarılı geçti. Ancak, ikinci dönem öğrencilerinin bitirme sınavları Şubat 2005 tarihinde yapılacağından, oğlumun bütün emekleri boşa gidecektir. Önceki yıllarda olduğu gibi, erken sınav hakkı tanınırsa, bizim ve bizim gibilerin mağduriyetleri giderilecektir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin bize yardımcı olacaklarına inanıyoruz... > Bir öğrenci babası Unvan cezaları af edilmelidir 657 sayılı kanunun 76. maddesi, unvanın geri alınamayacağını belirtiyordu. 1973-1974 hükümeti unvanları geri alarak, ilamsız idam gibi cezalandırdı. Sonradan bu maddeyi, "unvan alınabilir" diye değiştirdiler. Siyasi ego sevindirildi, unvanlı memur mağdur edildi... Unvan; bir tahsil, bir tecrübe, bir başarı, bir liyakat karşılığıdır. İlamsız unvan almak gasptır, insan haklarına aykırıdır. Bu durum, memurdan çok eşini, çocuklarını mağdur eder. AK Parti iktidarı mazideki mağduriyetleri giderip adaleti sağlıyor. İlamsız unvan almak cezaları da af ile unvan iade edilerek, hak, hukuk ve huzur sağlanmalıdır. Bu cezanın devamı ve emekliye sirayeti Avrupa adaletine aykırıdır. Teröristler topluma kazandırıldı, 1980 öncesinde öğrenim kayıtları silinenlere af geldi, Ticari Sicil vs. aflar geldi. 1980 öncesi memur unvan cezalarına da af getirilerek eşitlik ve adalet sağlanmalıdır... > Tahsin Koloğlu-SAMSUN