Ben, Marmara Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği 2004 yılı mezunuyum. Yaklaşık 1.5 yıldır Evde Fen Bilgisi Uygulamaları' alanında yüksek lisans yapıyorum. Bulaşık suyu nasıl daha fazla köpürtülür, aygaz üzerindeki yağ lekelerini etkili çıkarma yöntemleri, göze sokup ele batırmadan tığ ve şiş tutma yöntemleri, misafirlere yapılan pasta böreklerde inler outlar... Çok yoğunum anlayacağınız. Sizce ülkemizin yetişmiş (15 yıl okumuş, lisede birinci olmuş, üniversite sınavında meslek liseli olup alan dışı tercih yapmasına rağmen başta belirtilen bölümü kazanmış, mesleğini seven...) insan gücünden başka israf edecek kaynağı yok mu? Enerji israfı yapanlar belki enerjilerin kaynağı olan güneşin gücünün sonsuz olduğunu düşünüyorlardır; acaba insan israfı yapanlar neye güveniyorlar? Acaba birileri öğrencileri mevsimlik bitki mi sandı da onlara Ziraat Mühendislerini gönderdi? Ya Veteriner diplomalı Fen Bilgisi Öğretmenleri, birileri öğrencileri başka bir şey mi sanmıştı?... Ya da biz bir rüya mı görmüştük, İbrahim Sadri'nin deyimiyle? Kimya Mühendisliği mezunları kimyayı, Biyoloji ve Fizik Bölümü mezunları kendi alanlarını anlatırken bizim derslerimizde, Eğitim Fakültesi mezunu Fenci'ler köye armut toplamaya mı gitmişti? Madem eleman ihtiyacı yoktu, Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümleri niye açıldı? Ya işletmeciler? Onların okulda işi neydi? Birileri herkesi işletmeyi kafasına koymuştu? Ben diplomamla doktor olamıyorum, mühendis olamıyorum ama her önüne gelen öğretmen oluyor. Sahte doktorlar yakalanıyor milyarlarca ceza alıyorlar, haberlerde flaş flaş flaş oluyorlar. Bu millet sahte öğretmenlere ne kadar da alışmış kimsenin sesi çıkmıyor. Sahte doktorun sağlık açısından verdiği zarar sahte öğretmenin eğitim açısından verdiği zararla karşılaştırılabilir mi bilmiyorum sizce? Sahte doktor bir nesli, sahte öğretmen nesilleri öldürür! Ülkemizin, milletimizin, devletimizin baki sandığımız ömrü ne kadar? Sizlere, "derse geç kalıyorum" demek isterdim, ama maalesef ocakta yemeği unuttum. Her şeyin gerçeğini diliyorum. > Müstakbel Fen Bilgisi Öğretmeni ------ Arkada müfettiş bırakmamak 27 yıllık Müfettişim. Bir Kamu Kurumunda halen aynı görevdeyim. Bu görevde çok şeyler gördüm. Eski dönemlerde yolsuzluk, usulsüzlük yapanlar arkalarında iz bırakmamaya gayret ederlerdi. Bu dönemde ise bürokraside harıl harıl yeniden yapılandırma, Bakanlıkların Teşkilat yasalarını yeniden oluşturma için Yasa Tasarıları hazırlanıyor. Bu tasarılarda Teftiş Kurulları yok. Yasa tasarılarını kim mi hazırlıyor? Müsteşar, Müsteşar Yrd., Genel Müdür ve benzeri bürokratlar hazırlıyor. Bu bürokratlar aynı zamanda yolsuzlukların, usulsüzlüklerin yapılabildiği makamlar. İnsan bu ahvâlde şöyle düşünüyor: Eskiden yolsuzlukları yapanlar arkalarında iz bırakmazlardı, şimdi ise arkada müfettiş bırakılmıyor... > İsmi Mahfuz Bir Müfettiş ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00