Bizler Endüstri Meslek Lisesi mezunlarıyız. Uzunca bir süredir beklemedeyiz. Belki bazı şeyler yoluna girer diye, ama nafile... ÖSS'den umudu kestik; malumunuz "eğitimde fırsat eşitliği" diye bas bas bağıranlar, nedense sıra meslek liselilere gelince sessizliğe bürünüyor. En önemlisi de KPSS... Puanlarımız çok iyi olmasına rağmen, hâlâ bekliyoruz. Olayın en ilginç yanı, DİE'ye eleman alınıyor ve 31 Ocak son gün, bizim haberimiz yok. Devletin resmi internet sitelerinde alımla ilgili bir tane haber yok. Olayı gayri resmi bir internet sitesinden duyuyoruz. KPSS'ye girerken 35 milyonu peşin alıyorlar, ama memur alınırken nedense hiç kimsenin haberi yok. TRT, Emekli Sandığı, Botaş, Petkim, Telekom, TOKİ, TSE, TPE, TEDAŞ, Denizcilik İşletmeleri devlet kuruluşları olmasına rağmen KPSS tercih kılavuzunda bir tane kadroları yok. Nedense buraların birer kıyak merkezi olmaları. Yani herkesi almazlar. Dayın varsa öyle girersin ve maaşları da hayli dolgundur. Sayın Erkan Mumcu'nun Endüstri Meslek liselilere bir müjdesi vardı aylar önce; "Endüstri Meslek Liseliler Milli Eğitim Bakanlığı'nın bünyesinde yerleştirilecekler" diye. Acaba bu sözler neden çabuk unutuluyor? Ben KPSS'ye girip de mağdur kalanları (üniversiteli, liseli hiç farketmez) protestoya davet ediyorum. Madem bu sınava girdik, harçlarımızı yatırdık, yukarıdaki kurumlara ve belediyelere neden merkezi sınavla personel alınmıyor, biri açıklasın. Mail ve fakslarınızı AKP yöneticilerine ve Başbakan'a gönderin. En önemlisi de bu sayfaya gönderin bence. Sessiz kalırsanız kimse sizi farketmez!!! > Selim Tunalı İz Su derdimize derman olmadı Gaziemir Belediyesi, Atıfbey Mah: 678 Sok. No: 4'te inşa edilen Mehmetçik apartmanımızın bodrum katında, 04 Şubat 2003 gününden beri basınçlı su kaynamakta (çıkmaktadır). Belediye ve İz Su yetkilileri ile yaptığımız görüşme ve müracatlar neticesi, yapılan tahlillerde suyun şehir şebekesine ait olduğu tespit edilmiştir. Ancak su kaçağının nereden geldiği tam olarak tespit edilememiştir. İz Su ile yapılan görüşmelerde, Buca Kanal Şubesi'ne başvurmamıza rağmen, bu birimde bir yetkili ile irtibat kuramadık. Kendi imkanlarımızla tesbit etmeye çalıştığımız su kaçağının, yan bloklardan birinden geldiği tahmin edilmektedir. Şehir şebekesini yapan ve bu şebekeye müdahaleye yetkili birim Buca olduğuna göre, neden bizimle kimse ilgilenmez? İşin enteresan tarafı, binamızda şehir şebeke suyu kullanılmamakta olup, artezyen suyu kullanılmaktadır.. Bunun bedeli de İz Su'ya ödenmektedir. Binamızın çökmesinden ve apartman bodrumunda su altında kalan eşya ve malzemelerin hasarlarından ve israf olan milli servetin kaybından kim sorumlu olacaktır? Bu işin çözümü nedir? Bizler Emlak-Çevre vb vergilerimizi tam olarak ödediğimize göre, bu kuruluşlardan hizmet almak hakkımız değil mi? > İbrahim Polat (Apt. Yöneticisi) - İZMİR Bedava zehir verseler, yer misiniz? 15 Şubat tarihindeki köşenizde "Tarım ve Sağlık Bakanına" bal nedeniyle yapılan çağrıyı okudum. Benzer bir olay "acı kırmızı biber" konusunda da yaşanıyor, ama halkımız, tüketicmiz bu hususta bilinçsiz... Zehiri bedava verseler yemeyiz. Ama maalesef para verip Aflatoksin (kanserojen madde) yiyoruz. Açık havada kurutulmasının ardından değirmenlerdeki sağlıksız şartlarda öğütülen acı kırmızı biberler sağlığımızı tehdit etmeye devam ediyor. Bu biberlerde oluşan Aflatoksin (kanserojen madde) üretim yerlerinde Tarım Bakanlığı'nın, satış yerlerinde ise Sağlık Bakanlığı'nın yeterli denetimi sağlayamaması nedeniyle halkımızı zehirliyor. Her sene olduğu gibi bu sene de Tarım Bakanlığı'nın gerekli denetimi sağlayamaması, açık havada hayvanlarla içiçe bir ortamda ve uzun sürede kurutulan, kanserojen madde içeren biberleri yememize neden oluyor. Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının gerekli denetimleri yapmaması sağlıksız ürünlerin pazarlanması yanında haksız rekabete de neden olduğundan sağlıklı üretim yapan firmalar ürünlerini pazarlayamamakta ve halkımız da kaliteli ürünlerden mahrum bırakılmaktadır. Sağlık Bakanlığı yetkililerine, en yakınlarındaki grosmarkete girerek herhangi bir acı kırmızı biber paketine bakmaları ve üzerinde üretim izni yoksa neden bulunmadığından başlayarak; tahlil ettirdiklerinde içinde aflatoksin (kanserojen madde) bulunmasına rağmen satılmasına neden engel olmadıklarını sormak gerekmez mi? > Yavuz Biçkes