Tüketiciyi uyarmak gerekmez mi?

Bazı firmalar Türkiye'de yaşayan insanların dini inançlarını hiçe sayarak, domuz derisinden yapılmış malları satıyor. Benzer örneklerin gıdada da olduğu çok söylendi. Kimsenin ne sattığı bizi ilgilendirmez. Ama tüketiciyi bu hususta gerektiği gibi bilgilendirmek, uyarmak gerekmez mi? Tüketicinin buna hakları yok mu? Yasak savma babından, çoğu kişinin okuyamayacağı şekilde düzenlenmiş bir etiket iliştirmekle sorumluluktan kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz? İsmi saklı bir okuyucum, başkalarının da aynı tuzağa düşmemeleri için başından geçenleri yazmış: "Size son günlerde yaşadığım ve mağdur olduğum bir olayı aktarmak istiyorum. Bir süre önce, Profilo Alışveriş Merkezindeki meşhur bir mağazadan bir adet süet pardösü ve daha sonraki bir zamanda da bir adet süet etek aldım. Sonradan başka bir giyim firmasından deri ürün alırken, görevli, deri ürünlerinden bazılarının 'domuz derisi' olabileceği ve dikkatli olmam gerektiği hususunda beni uyardı. Ben de bunun üzerine, daha önce aldığım tüm deri ürünü olan giyeceklerimin etiketlerini kontrol ettim. Ne yazık ki, bahsettiğim mağazadan aldığım süet pardösü ve eteğin domuz derisinden olduğunu gördüm. O mağazaya güvendiğim ve böyle bir şeye hiç ihtimal vermediğim için ürünleri satın alırken etiketlerini kontrol etmemiştim. Ayrıca, ürünleri alırken ikaz edilmedim. Üstelik etiketler İngilizce yazılmış. Türkiye'de İngilizce bilmek bir zorunluluk değildir. Dolayısıyla, ürünlerin üzerindeki etiketlerin de Türkçe olması gerektiği kanaatindeyim. İlgili mağaza yetkililerine durumu bildirdim ve bir Müslüman olarak, domuz derisinden yapılan herhangi bir şeyi kullanmak istemediğimi söyledim. Onlar da bana, 'ürünleri bize getirin fabrikaya gönderelim, biz bir şey yapamayız' dediler. Dediklerini yaptım, ürünleri değistiremeyeceklerini veya iade almayacaklarını, ürünlerin 6 ay önce satıldığını ve etiketlerinde her şeyin yazılı bulunduğunu (İngilizce) söylediler. Bu olayı, bilmeden bu tür mağazalardan alışveriş yapan insanları uyarmak adına herkese duyurmak istiyorum. Sonuçta Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, bu tür ürünleri satarken insanları uyarmak gerekir." Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti'ne destek verilsin 12 Kasım 1933 tarihinde Kaşgar'da Doğu Türkistan Cumhuriyeti kurulmuş, yine 12 Kasım 1944'te Gulca şehrinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan edilip, kısa süre de olsa bağımsız yaşamanın tadına varılmıştı. Geçtiğimiz ay (14/09/2004) Washington'da sürgünde Doğu Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. En kısa zaman diliminde Urumçi'de "Gök Bayrak"ın dalgalanacağına, Çin sömürgesine son verileceğine olan inancımız tamdır. Doğu Türkistan, Çin işgaline maruz kaldığı günden beri bu oluşumun Türkiye'de olmasını gönül isterdi. Türk Hükümeti'nin Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti'ne alenen ve resmen destek vermesini istiyoruz. İsmi Mahfuz-İNGİLTERE Neden postacı gelmiyor Büyükçekmece Posta Dağıtım Müdürlüğü'ne; Fatih Mahallesi'nde oturmaktayım. Semtimizin mektupları, banka ekstreleri ve telefon faturaları uzun zamandır dağıtılmamaktadır. Telefonla sebebini sorduk, dağıtıcının 1.5 ay raporlu olduğu söylendi. Bunun üzerinden 6 ay geçmesine rağmen bir düzelme olmadı. Böyle mazeret mi olur? Bu hususta ne yapmamız gerektiğini merak ediyoruz... K. Cemal Günyüz-BÜYÜKÇEKMECE/İSTANBUL