Turizm sezonu bu sene beklendiği gibi, canlı. Bu sektörden çok şeyler bekliyoruz. Birçok insanımız turizmden ekmeğini kazanıyor, döviz açığımızın büyük bir kısmı gelen turistler sayesinde kapatılıyor. Hak ettiğimiz noktadan çok uzakta bulunduğumuz turizm sektöründe de çok eksiğimiz var.. Gelen turistin memnun ayrılması, ülkemiz ve insanımızın tanıtımı için iyi intibalar edinerek gitmesi çok önemlidir. Ama bu hususta gerekenler yapılmıyor. Değişik mevzular zaman zaman bu köşeden dile getirildi. Ama çoğumuzun gözünden kaçan toplu taşıma araçlarının verdiği rahatsızlık, bir turizm gönüllüsünün ifadesiyle "taşıma araçları terörü" hep ihmal edildi: "Turizm bölgelerinde toplu taşımacılık yapan araçlara çeki düzen verilsin. Turistlerin gözleri önünde çok yanlışlıklar yapılıyor, kötü örnekler sergileniyor; bunun faturası da ülkemize çıkıyor. Bedelini Türk Turizmi, Türk Ekonomisi ödüyor. Turistlerin önünde hat kavgaları, turisti sanki bir eşya gibi indirip bindirmeler... Kazara yanlış araca bindikleri zaman yakışıksız tepkiler gösteriliyor. Hızlı bir şekilde sollama yapılıp, ani bir şekilde frene basılıyor, kavga, çekişme, bağrışma eksik olmuyor. Bazen satırlar, bıçaklar bile çekiliyor. Bazı turistler de çaktırmadan bütün bu olup bitenleri kameraya alıyor. Aşırı derecede yolcu alınıyor, az para, ya da sahte para üstü veriliyor, veya fazla para alınıyor. Otellerin önünden geçerken, yerleşim yerlerinde, ya da en ufak bir duraklamada çalınan havalı kornalar. İki saniye sabredilmiyor, bu korkunç gürültüyle insanların ürpermesine sebep olunuyor. Kesinlikle bunlar değiştirilmeli, daha kibar sesler çıkaran kornalar takılmalıdır. Daha neler neler... Turizmimiz bu terörden kurtarılmalı. Turist gezmeye, görmeye, dinlenmeye geliyor; yorulmaya, kâbus görmeye değil..." Umarım başta Turizm Bakanı olmak üzere bütün yetkililer bu hususu iyi anlar ve gereken tedbirleri alırlar. SSK bunu nasıl yapar? SSK Genel Müdürlüğü'ne; Bir yakınım MS (multipl sklerozis) hastası. SSK Genel Müdürlüğü, 1 Haziran'dan geçerli olmak üzere, bir uygulama başlattı ve tam 30.000 MS hastası ve onların yakınları perişan oldular. MS hastaları bundan böyle sadece SSK'nın Eğitim hastanelerinden teşhis, tedavi ve ilaç hizmeti alabilecekler. Düşünün, MS hastaları hayatları boyunca, ayda en az bir kez kontrole gitmek durumundalar. Trabzon'daki, Adana'daki, Diyarbakır'daki hasta vatandaş, kendi ilinde bulunan SSK hastanesindeki Nöroloji uzmanına değil, sadece Ankara, İstanbul ve İzmir'deki eğitim hastanelerine gitmek zorunda. Bu uygulama hangi gerekçeyle haklı gösterilebilir? Böyle bir uygulama karşısında gazeteler ve TV'ler bu insanların hakkını korumayacaksa bunu haber yapmayacaksa hangi "değerli" haberi gündemlerine taşıyacaklar? Refik Pak Emekli Sandığı'ndan fiili hizmet almak suç mu? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Önce SSK'lı olarak işe başladım, sonra Emekli Sandığı'na geçtim. Polis memuru olarak 6 yıl çalıştım, tekrar SSK'ya geçtim. Polislikten 1 yıl 3 ay 15 gün Fiili Hizmet Zammı aldım. Senem doldu diye SSK'ya müracaat ettiğimde, bu hizmetin sadece seneye etki ettiğini, yaşı etkilemediğini söylediler. Oysa, SSK'dan Fiili Hizmet alanlar, bu hizmetlerinden dolayı hem yaştan, hem de seneden faydalanıyorlar. Bizim suçumuz Emekli Sandığı'ndan Fiili Hizmet zammı almamız mı? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nun bu konuya el atmasını istiyoruz. Ekrem Çardak-İSTANBUL