Son zamanlarda artan terör olayları, gelen şehit cenazeleri ve yaşanan sıra dışı olaylar bazı spekülasyonları da beraberinde getirdi. Bu olayların çoğunun birer provokatif eylem olduğu, bazı odakların bunu arttırarak sürdüreceği; Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar daha büyük olayların da beklenmesi gerektiği, hatta olağan olmayan yollarla Hükümetin değiştirilmesinin bile düşünüldüğü yazıldı, çizildi. Bundan ümitlenen bazı eski tüfekler de değişik platformlarda ahkam kesmeye başladılar. Basının bir kesimi de, uydurma ve maksatlı haberleri manşete çıkararak, verilecek role şimdiden teşne olmuş görünüyor... Bazı odakların kandan, krizden, karışıklıktan, karanlıktan beslendikleri; bu tür ortamın oluşması için ellerinden geleni yapacakları sır değil. Az da olsa, böyleleri her toplumda var ve olacaktır. Ama, yakın zamanda yaşanmış bir 28 Şubat tecrübesi, onun ülkeye verdiği zarar ve sonuçları hâlâ unutulmamışken; ülkesini seven aklı başında birisinin bu tür teşebbüslere prim verebileceğine inanıyor musunuz? Türkiye'de tesis edilmiş istikrar sayesinde, ekonomik göstergeler çok iyi bir noktaya gelmişken, ülke yeniden ayağa kalkmış ve itibar kazanmış iken; ülkesini birazcık seven hangi vatan evladı, birkaç çapulcunun oyununa gelerek, bu ortamı bozarak kaosa yolaçabilir? Kim yazarsa yazsın, kim söylerse söylesin; bu tür bir gelişmeye en ufak bir ihtimal dahi vermiyorum. Ne Türkiye eski Türkiye'dir, ne politikacılar eski politikacı; millet de eskisi gibi gaza gelmez, dünyadaki konjonktür de değişti... Bütün bunlara rağmen, birileri çılgınlık yapmaya kalkarsa, bu sorumluluğu taşıyabilir mi?.. Felaket tellallarına kulak asmayın; ülke iyiye gidiyor... > Bu sorumsuzlara kim dur diyecek? İstanbul/Küçükköy'de ikamet etmekteyim. Her 15 dakikada bir tüpçü arabası geçiyor, büyük bir gürültü ile reklamlarını yapıyorlar. Bu şekilde hepimizi rahatsız ettiklerini akıllarına bile getirmiyorlar. Birkaç sefer müdahale edecek oldum, saygısızca cevaplar aldım. Kanunlarca da suç sayılan bu sorumsuzluğun bir an önce bitirilmesi için, yetkililerin harekete geçmesini bekliyoruz. Bu işi yapan ciddi firmalardan da ricamız, lütfen bayilerini uyarsınlar... > İsmi mahfuz-Küçükköy/İSTANBUL > Dar gelirliyi kollamak gerekmez mi? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Biz SSK'lı bir grup vatandaşız. 30 yıldır prim ödüyoruz, ama hâlâ emekli olamadık. Getirilen yaş sınırlaması ve primleri düzenli ödeyemememiz mağdur olmamıza yol açtı. 25 yılını doldurmuş vatandaşa toplu ödeme imkanı tanınamaz mı? Bu şekilde hem ilgili kurumun kasasına toplu para yatırılır, hem de birçok gence iş imkanı doğar. Bağ-Kur mensuplarına bu tür bir hakkın tanındığı söylendi. Aynı hak neden biz SSK'lılara tanınmıyor? 2007'den sonra emekli olacakların, emekli maaşlarında düşme olacağı söyleniyor. Maaş bağlamada yeni kriterler getirilecekmiş. Yine biz dar gelirliler bundan zarar göreceğiz, anlaşılan. Prim ödeme sıkıntısı olan, bu yüzden eksik prim ödeyen bizleriz. Maddi gücü olanlar yüksekten, eksiksiz ve uzun süre prim yatırabilirler. Ya biz garibanlar? Bizim gibi olanları da hükümetin biraz desteklemesi sosyal adaletin gereği değil mi? > Bir grup SSK'lı vatandaş > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00