Türkiye'deki akademik unvanların ahvali

Bizde hâlâ araştırma görevlisine asistan denir. Akademik dünyanın en alt basamağında yeni mezundan doktora yapmışa kadar 5-10 sene boyunca çalışmak durumunda kalan yüksek lisans ve doktora öğrencileridir. Aslında bir tür devlet bursuyla okuyan yüksek lisans ve doktora öğrencisi olarak da tanımlanabilir. Tek görevleri "dekanlıkça" kendilerine verilen işleri yapmaktır. "Dekanın" ve diğer "hocaların" verdiği işleri yapmaya başlar. Mesela ilk olarak parasını derse giren hoca aldığı halde sınav kâğıtlarını okumakla işe başlar. Sonuçta, derse giren ve kâğıdı okuyan farklı olunca değerlendirmeler niteliksiz hale gelir. Genelde, asistanların yıllık sözleşmelerinin uzaması veya yüksek lisans tezlerinin kabulü, daha sonra doktoraya alınabilmeleri, sonunda doktorayı tamamlamaları danışman "hoca" olarak anılan şahsın iki dudağı arasındadır. Neticede asistanlar kabaca dekanlık tarafından verilenler hariç birçok özel işle uğraşan bir akademik gruptur. YARDIMCI DOÇENT Doktora bitince dertler bitmez aslında. Bu defa yardımcı doçent kadrosu alma süreci ile karşı karşıya gelinir. Öncelikle 300 milyon civarında fazla para ve girilen derslerden ek ücret alınır. İlaveten yardımcı doçentler dekan yardımcılığı, bölüm başkanlığı gibi idari görevler alabilirler. Ancak, asistanlar gibi yardımcı doçentler de sözleşmelidir, her an idare değişikliği, siyasi görüş gibi sebeplerle başlarının belaya girmesi mümkündür. DOÇENTLİK Doçent unvanını YÖK verir. Sınavı da tartışmalı bazı kriterlere dayanır. Sözlü sınavı da tamamen sübjektif olduğu için, sınava giren ağzıyla kuş tutsa, jüri kaldın derse kalmıştır. Yalnız, doçentlik unvanı alındığında her şey bitmez. Zira Türkiye'de YÖK'ün sizi doçent yapması üniversite için yeterli değildir. Herhangi bir fakülteden "kadro" almanız gerekir. Yalnız doçent olmakla maaş artışı arasında doğrusal bir ilişki yoktur. 2-3 yıllık genç bir doçent ile bir yardımcı doçentin maaşı yaklaşık aynı meblağdadır. PROFESÖR Doçent kadrosuna atandıktan 5 yıl sonra profesör olursunuz. Kamuoyunda bazı kişiler tarafından her şeyi bildiği sanılan profesörler genelde ciddi görüntülü insanlardır. Bu işi hakkıyla yapanları tenzih ederek diyebilirim ki, bunların bir kısmının özgün olarak en son yazdıkları yazı 10-15 sene evveline aittir, yeni gelişmeleri izlemezler, teknolojiyi takip edemezler. Üniversitelerimizin istenen seviyeye gelmesi için öncelikle bu tür çarpıklıkların düzeltilmesi gerekir. İsmi mahfuz >> Güvenlik maksadıyla metrobüs duraklarına kamera yerleştirildi Metrobüs sisteminin altyapı maliyeti, metro ve benzeri toplu taşıma sistemlerinden çok daha ucuz olduğundan, gelişmiş birçok ülkede yaygın olarak metrobüs kullanılmaktadır. Özellikle metro hatlarını besleme ve yakın mesafe taşımacılığında birçok gelişmiş dünya metrosu, metrobüslerden faydalanmaktadır. METROBÜSLERDE BÜYÜK YOĞUNLUK İstanbul'da ise öncelikli olarak Avcılar-Topkapı, daha sonra Zincirlikuyu'ya kadar uzandı ve en son olarak da kıtaları aşarak Söğütlüçeşme'ye geçti. Belediyenin şimdiki hedefi ise Beylikdüzü'ne ulaşmak... Hemen her saat halk tarafından yoğun bir şekilde kullanılmakta olan metrobüs duraklarına, vatandaşın güvenliğini sağlamak için kamera yerleştirerek, muhtemel tehlikelerin önüne geçilmeye çalışılmıştır... 100 KAMERA YERLEŞTİRİLDİ Bu aşamada 25 istasyona 25 hareketli, 75 sabit olmak üzere toplam 100 kamera Metrobüs istasyonlarına monte edilmiştir. Kameraların hepsi akıllı görüntü işleme yeteneğine sahip kameralardır. Bu kameralar ile bir noktaya şüpheli bir paket bırakıldığında, bunun otomatik tespiti, geçen Metrobüs taşıtlarına ilişkin bilgiler, sefer sıklıkları, arızalı araç, duran araç gibi bilgiler otomatik olarak alınabilecektir. Böylece çok yüksek kullanım oranına sahip bir sistemin hem güvenliğinin sağlanması hem de muhtemel problemlerin en hızlı şekilde tespitinin yapılabilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bütün kamera görüntüleri merkezden kontrol edilerek şebeke yönetimi de gerçekleştirilmektedir. Trafik Müdürlüğü >> Kağıthane İdare Taksi Durağı güvenliğimizi de sağlıyor Bir süre önce köşenizde yazısı çıkan bir vatandaş, Kağıthane'de bulunan İdare Taksi Durağı'nın trafiği aksattığını belirtmiş, şikayetlerini bildirmişti. Biz İdare Taksi Durağı'nın yerinden gayet memnunuz. Trafiği engelleyecek bir yerde değildir taksi durağı, buradaki taksicilerden de gayet memnunuz. Karakol olmayan bir yer burası, gece gündüz bizleri ayrıca hırsızlara karşı da koruyorlar. Mehmet Avlamaz