Tuz da kokarsa!..

A -
A +

Antalya'dan arayan A. O. Hanım, güvendiği avukatı tarafından bir yıl boyunca nasıl oyalandığını acı acı anlattı. "Adalet mülkün temelidir derler, ya müvekkilini aldatanlar..." diye başladı ibret verici hikayesine... A. Hanımın Antalya'da kirada bir evi var. Kiracıdan 1.1.1997 tanzim tarihli ve 1 Ocak 2000 tarihinde kira konusu yeri tahliye edeceğine dair tahliye taahhütnamesi alınmış. Kiracı taahhüt ettiği tarihte evi tahliye etmeyince, kiralar da komik rakamlara düşünce avukata yol görünmüş. Bu amaçla tesadüfen Av. H. E.'nin bürosuna gidiliyor. Durum avukata anlatılıyor, kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesi veriliyor, avukat da bu belgelerin geçerli olduğunu, bunlara dayanarak 4 aylık bir süre içinde evi boşaltacağını ifade ediyor. Bu iş için de 100 milyon TL vekalet ücreti, 30 milyon da masraf alacağını söylüyor. A. Hanım avukata yanındaki 80 milyon lirayı veriyor, kalanını da tahliye gerçekleşince takdim edeceğini belirtiyor, bu şekilde anlaşma sağlanıyor. Antalya 3. Noterliğine gidilerek 555 yevmiye nolu ve 11.01.2000 tarihli vekaletname çıkarılıyor. Bir ay sonra avukata durum soruluyor, işin mahkemeye intikal ettirildiği ve duruşma günü alınacağını söylüyor. Bir müddet sonra A. Hanım durumu tekrar soruyor; avukat, duruşmanın olduğunu, kiracının imzasını inkar ettiğini, dosyanın bilirkişiye gönderildiğini, sonucu beklemeleri gerektiğini söylüyor. İki-üç ay sonra tekrar sorulunca, dosyanın bilirkişiden döndüğü, imzanın kiracıya ait olduğunun anlaşıldığı ve bu nedenle tahliye kararı alındığı, karar yazıldıktan sonra da kiracının çıkarılacağı avukat tarafından ifade ediliyor. Bir süre sonra sorulunca, kiracının mahkeme kararını temyiz ettiğini, dosyanın Yargıtay'a gittiğini, dönüşünü beklemeleri gerektiğini ifade ediyor. Yıl sonunda A. Hanım merak ettiği için avukatı arayıp durumu tekrar soruyor; avukat, "karar Yargıtay'dan geldi, kiracıyı çıkartacağım" diyor. Bir süre sonra sorulunca, bu sefer, icra ile gidip süre verdiğini, eğer bu şekilde de çıkmaz ise icra kanalı ile evin boşaltılacağını ifade ediyor. A. Hanım bıkmıyor, tekrar soruyor; avukat, kiracının çıkmadığını ve çıkarmak için 250 milyon masraf gerektiğini söylüyor, bu miktar paranın getirilmesini istiyor. İş çok uzayınca A. Hanım merak ediyor, avukattan dosya numarasını istiyor, cevabı alamıyor tabii. Daha sonra avukat muhatap bile olmuyor, bürodaki diğer avukatlar kanalıyla, dosyayı iade ettiriyor ve bu işi artık takip etmeyeceğini bildiriyor. A. Hanım dosyasını alıyor, Antalya 3. İcra Müdürlüğü'ne giderek, 2000/1025 sayılı dosyanın akıbetini soruyor. Dosyada hiçbir işlem yapılmadığı, hatta tebligat parçasının bile bulunmadığı, dosyanın hiçbir işlem görmediği söylenince A. Hanım şok oluyor. Zira güvendiği Av. H. E. tarafından bir yıl boyunca oyalanmış, hiçbir işlem yapılmamıştı. Bir yıl boyunca hep yalan söylenmiş... Meslek kuralları, iş ahlakı... hepsi çiğnenmiş, para alındığı halde gereği yapılmamıştı. Kiracıyı çıkartacağını söylediği için kira tesbit davası da açılmamış, bu hak kaybedilmiş... Tuz da kokunca ne yapsın A. Hanım!.. Sadece bu kişinin yaptıklarını bir dilekçeyle kendi meslek örgütüne, baroya bildirmiş mağdur vatandaş... Gerisi baroya kalmış.. 146T yan yoldan gitsin İETT Genel Müdürlüğü'ne; Altınşehir'de oturmaktayız. 6:30'da Bahçeşehir'den kalkıp Aksaray istikametine giden otobüs (146T), otobandan gidiyor. 6:40'ta hareket eden otobüs de aynı yolu kullanıyor. Çocuklarımız oturduğumuz yerden çeşitli yerlere okula gidiyor. Bu otobüsler yan yoldan geçse de (en azından bir tanesi) biz ve çocuklarımız da istifade etsek olmaz mı? Şoförlere sorduğumuzda, 8:00'e kadar otobandan, sonra da yan yoldan gittiklerini söylediler. Bahçeşehir'de oturanlar vatandaş da biz Altınşehir'de oturanlar vatandaş değil miyiz? Bizler nasıl işe gideceğiz, çocuklarımız nasıl okula gidecek? Lütfen bu işleri düzeltin, en azından sabahları bu otobüslerden bir tanesi yan yollardan geçsin... Altınşehir Sakinleri - İSTANBUL Bu haksızlığın önüne kim geçecek? Devlet İşçilik Sınavına alındığımızda bizden istenmeyen askerlik yapmış olmak şartı, sınav sonunda 87 puan almama rağmen ve Türkiye'de 398., Mardin'de ise 4. olmama rağmen yerleştirilme şansım hiç yok . 170.000 kişinin kazandığı, tabii orta öğretim mezunları olarak askerlik yapmamış kişilerin sayısı en az 50.000 kişi vardır. Bu haksızlığın önüne kim geçecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.