Türk Mimar ve Mühendislerinin, Türkiye'yi daha iyi tanıdıkları için çok daha güzel, daha faydalı projeleri hazırlayacaklarına şüphe yoktur. İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünin projesini, yüklü paralar ödenerek yabancılar değil, bizzat bizim mühendis ve mimarlarımız hazırlamalıdır.
Köprü ile; metro, karşılıklı dörder şeritli oto geçişi, havaray (şehiriçi ulaşım için alternatif, havadan direklerle taşınan ray üzerinde giden tren), asmaray (havada gerdirilen halatlara asılan kabinlerle insanların taşınması) ile, aynı anda 3+1 diye ifade edebileceğimiz 4 geçiş yapılabilecektir. Bu dört geçiş, normal köprü maliyetini en fazla %50 kadar artırmaktadır. Böylece üçüncü köprü ile maksimum fayda sağlanırken, yeni köprü ihtiyacı da minimuma indirilmiş olacaktır.
Diğer taraftan, köprü korkulukları şeffaf malzemelerle yükseltilerek, yayaların da güven içerisinde geçmeleri sağlanabilecektir.
Köprü; Avrupa ve Asya yakalarında dörder ayaklı 200 metre yüksekliğinde iki kuleden oluşabilir. Kuleler köprüyü ve diğer geçiş sistemlerini güvenle taşırken, aynı zamanda da çeşitli aktivitelerin yer aldığı olabildiğince şeffaf, estetik, simgesel özelliği olan yapılar olarak düşünülebilir. Zemin bölümünde katlı otopark yer alıp, sütunlara monte edilmiş şeffaf asansörlerle, insanlar kulelerin muhtelif bölümlerine taşınabilir. Her bir kulede; restaurantlar, kongre ve toplantı salonları, kafeteryalar, kültür merkezleri ve belli sayıda da 7 yıldızlı otel hizmeti verilen özel bölümlerin yer alması düşünülebilir. Kulelerin üzerinde helikopter pistleri de yer alabilir.
3. köprü için plânlan-mış iki katlı bir proje Asmaray, geleceğin en seri ve güvenli ulaşım sistemi
Asmaray sistemi iki ayrı amaç için kullanılabilir. Birincisi; normal şartlarda 38 kişiye kadar yolcu taşıyabilen kabinler 20-30 kişiye kadar guruplar için; restaurant, kafeterya, özel toplantı amaçlı olarak kullanılabilir. İnsanlar Boğaz'ın 200 metre yüksekliğinden İstanbul'u seyrederek çaylarının, kahvelerinin bir bölümünü Asya'da bir bölümünü Avrupa'da yudumlayabileceklerdir. Hatta, dünyadaki birçok zengin, uçakları ile Türkiye'ye gelip, Boğaz'da Avrupa ve Asya arasında dolaşarak, unutamayacakları bir yemek yiyip dönebileceklerdir.
Asmarayın ikinci kullanımı ise, şehiriçi ulaşımı için olabilecektir. Yükseklik yeterli olduğunda, beş bin metre mesafede ara direksiz ve 80 km/h rüzgârda (fırtına) son derece güvenli bir şekilde sistem çalışabilmektedir. Üçüncü köprüde yer alacak havaray sistemi ile, yalnızca direk dikilecek kadar yerlerin bulunması ile (200 metrede bir dikilecek direklerle) şehir içinde son derece ucuz bir şekilde seri olarak inşa edilmiş bir ulaşım sistemine İstanbul'u kavuşturabiliriz. Bu sistem son derece güvenli olduğu gibi, trafiğin tıkanması gibi bir durumu da yoktur. Bu sistemi de üçüncü köprüden geçirerek, İstanbul Boğazı'nın iki yanından Üsküdar-Sultantepe ile Kabataş-Taksim arasında inşa edilecek havaray ile döner bir ulaşım sistemi oluşturulabilir. Daha sonra İstanbul'un yolcu yoğunluğu olan akslarında da asmaray sistemini kurarak, Boğaziçi döneri ile entegre edebiliriz.
Çevre ve yapılaşmaya hassasiyet
Metro geçişinin; İstanbul Boğazı'nın her iki yakasındaki metro yapılanmaları ve Tüp Geçişi ile entegre edilerek, karşılıklı döner oluşturması, yolcu taşımacılığını ve dolayısıyla da trafıği önemli ölçüde rahatlatacaktır,
Transit oto trafiği tamamen bu köprüye aktarılmalıdır. Bu köprü aynı zamanda İstanbul'un kuzeyinde yer alarak, deprem fay hattına en uzak bölgede bulunacağı için, bir deprem anında acil çıkış yolu olarak da çok önemli bir konumda olacaktır. İstanbul'un kuzeyi, güneye göre daha engebeli ve yüksek olduğu için, bağlantı yolları viyadükler ve tünellerle inşa edilerek çevreye, yeşile en az zarar verilirken; yollar boyunca bolca ağaç dikilerek de bitki örtüsü zenginleştirilebilir.
Üçüncü Boğaz Köprüsü geçiş ve bağlantı yolları güzergâhları ve yakın çevreleri planlanarak, kontrolsüz ve çarpık yapılaşma mutlaka önlenmelidir.
> Remzi Kozal (Mimar-Ekonomist, Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Genel Başkanı)
Yeni dolandırıcılık şekli!..
Cep telefonuma, "Değerli abonemiz, Pepsi'nin başlattığı kampanyada, hattınıza 10 bin lira ödül kazandınız, 0537 319 65 28 numaralı telefondan ayrıntılı bilgi için bize ulaşın" mesajı geldi. Verilen numarayı aradığımda, önce Turkcell'in bilinen müziği dinletildi sonra telefona çıkan kişi, "10 adet 350 kontörlük hazırkart al, en yakın İşbankası'na git, kimseye haber verme" deyince, bir oyun olduğunu anladım ve hemen Türkcell Müşteri Hizmetleri'ni aradım. Böyle bir kampanyanın olmadığı bildirilince, dolandırıcılarla karşı karşıya kaldığımı öğrendim. Verilen numarayı polise bildirmek için 155 Polis İmdat'ı aradım. Polis, savcılığa müracaat etmemi istedi.
> Haydar Lafçı