Ülke için dertlenenler

A -
A +

Türkiye için dertlenen, ülkenin biraz daha kalkınması için çırpınan, bildiği güzellikleri yaymak için cebindeki son kuruşa kadar harcayan vatandaşlar var. Bunlardan biri olan Hüseyin Aksu, son yıllarda âdeta iğneden ipliğe her şeyi ithal etmemize akıl erdiremiyor, hele tarım ürünlerindeki ithalat rakamlarının yüksekliğine isyan ediyor. Çiftçinin günden güne ithalata yenik düşmesine, tarım alanlarının cazibesini kaybetmesine, ekili alanların azalmasına, verimin düşmesine ve Türkiye'nin artık kendini besleyemez hale getirilmesine kızan Hüseyin Aksu, en çok da yetkililerin alternatif ürünler için yeterince gayret göstermemelerine tepki gösteriyor. "Alternatif ürünler için kafa yorulmuyor, gayret gösterilmiyor. Mesela, Soya Fasulyesi harika bir bitkidir. Sanayide en çok kullanılan bu bitkiden elde edilen sanayi ürünü sayısı 200'e yaklaşmıştır. Bu kadar değerli olmasına rağmen, ülkemizde yetiştirilmesi de çok kolay ve avantajlı iken, bu bitkinin ülkemizdeki üretimi ihtiyaçlarımızı karşılamaktan çok uzaktır. İthalat için büyük meblağlarda para ödenmektedir. Bu bitkinin ithalatı için ödenen parayla çiftçimiz desteklense, teşvik edilse, bu ürün geliştirilse daha iyi olmaz mı? Safran da makarnacılıkta, makarnaların boyanmasında, sarı rengi vermede kullanılıyor. Bu ürünü Kastamonu'da bir çiftçi ailesi üretiyor ve sadece 1 Kg. üretiliyor. Türkiye'de yılda 1000 Kg. tüketilen bu bitkinin 999 kilogramı ithal edilmekte, Kilogram fiyatı da 3-4 milyar gibi astronomik bir fiyattan satılıyor...." Buna benzer birçok örnek veriyor Hüseyin Aksu ve bu ürünlerin küçük bir gayretle yurt çapında ekilebileceğini, çiftçimizin büyük bir gelire kavuşacağını, ülkemizin de yüzmilyonlarca dolarlık döviz kayıplarından kurtulabileceğini belirtiyor. Hüseyin Aksu Gece gündüz bu işler için kafa yoruyor, topladığı dokümanları bıkmadan usanmadan yetkililere gönderiyor, köşe-bucak dolaşarak bildiklerini başkalarıyla paylaşıyor. Hüseyin Aksu gibi yüreği bu ülke için sancılı olan vatandaşlar çoğalırsa, işte o zaman kimse bizi tutamaz... Düşmanlarımızın oyununu bozalım! Muhteşem özelliklere sahip dünya güzeli bir ülkemiz var. İklimi, tabii güzellikleri, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, jeopolitik konumu, genç nüfus yoğunluğu ve saymakla bitirilemeyecek birçok güzellik... Bütün bu artılara rağmen ekonomik ve sosyal yönden dışa bağımlı olmaktan, IMF'nin güdümünden kurtulamamak ne acı... Güçlü ekonomik tedbirler ve iç barışla aşamayacağımız engel yok. Bunu bilen, milletimizi alt edemeyeceklerini düşünen şer güçler başka oyunların içine giriyorlar. Çeşitli fitneleri aramıza sokarak, bizi birbirimize düşürmekte, geri kalmamız, zayıflamamız için her türlü desiseyi yapmaktadırlar. Bazen sağ-sol, bazen ilerici-gerici, bazen de etnik meseleleri kaşıyarak içimizdeki bir kısım insanları tahrik ederek huzurumuzu kaçırmaktadırlar. Halbuki bu tür tahriklerin zararı hepimize dokunmakta, en çok da o tahriklerin bulunduğu bölgelere. Artık hepimizin yeterli dersi almış bulunmamız gerekir. Bizi karıştırmak isteyen, birbirimize düşürmek isteyen, geri kalmamızdan ve acı çekmemizden zevk alan şer güçlerin oyununu el birliğiyle bozalım. Unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz, başka Türkiye yok!.. > Ayla Öztürk-İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.