Ülkemiz zehirli atık çöplüğü yapılamaz

Çevre kavramı ülkemizde yeni sayılır. Zaten Çevre ile ilgili yapılanmalar da eski değil. Yıllar yılı elbirliğiyle tahrip ettiğimiz ülkemize sahip çıkmanın zamanı geldi, geçmek üzeredir. Ormanlarını tahrip ettik, erozyona teslim çorak topraklar haline getirdik. Bilinçsizce oluşan sanayi ile çevre tahribine ve kirlenmeye devam edildi... Yabancıların, zehirli atıklarını atmaları da cabası... Ama son zamanlarda sivil toplum kuruluşları devreye girdi. Tema Vakfı'nın, "Türkiye Çöl Olmasın" sloganı, çoğumuzun uyanmasına yolaçtı, faydalı neticeler verdi. Bunun dışında, bizim adımıza kendilerini çevreye adayan dernekler kuruldu. İşte bunlardan; Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Özen, Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Atıklar Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Doğu Akdeniz Çevrecileri Ortak Sekreteri A. Oktay Demirkan ortak bir mesajla önemli bir görevi hatırlatıyorlar: "Bu defa da sizlerden 16 yıldır ülkemiz topraklarını kirleten, yöre halkının sağlığını olumsuz olarak etkileyen İtalyan menşeli zehirli kimyasal atıkların, kamuoyuna yansıyan şekliyle Karadeniz'de kıyıya vuran zehirli varillerin ait olduğu ülkeye gönderilmesi için destek istiyoruz. Konuya ilişkin görüşmeler, zaman zaman gündeme gelen kamuoyu baskısı sonucu 16 yıldır sürmekte olup, bu ayın 21'inde Türk ve İtalyan Hükümetleri arasında yapılacak bir görüşmede son bir karar verilecektir. Bu karar aynı zamanda uluslararası yasal olmayan zehirli atık ticareti konusunda da caydırıcı bir örnek oluşturacaktır." Bu önemli hususta hiçbirimizin kayıtsız kalma lüksü olmamalı... Türkiye'nin gerçek "Robin Hood"una destek Sayın Avukat Orhan Pekmezci'yi tanıtan yazınızı okuyunca gözyaşlarımı tutamadım. Derhal kendisine ulaşıp tebriklerimi sundum. Yardımcı olabileceğim bir hususun olup olmayacağını sordum. Günümüzde ülkemize insafsızca saldıran yerli ve yabancı güç odakları Sevr'i hortlatmak istemekteler. Sözde Ermeni soykırım iddialarını ülkemize karşı bir baskı aracı olarak kullanmak için 80-100 yıl sonra kendi parlamentolarında gündeme getiriyor ve kabul ederek bizim de kabul etmemizi istiyorlar. Bu tür art niyetlilere karşı tek başına mücadele veren gerçek kahraman Sn: Orhan Pekmezci'nin alkışlanacak hareketi, üzerine ölü toprağı serpilmiş halkımızı uyandırmaya yetecek mi, bilmiyorum. Ancak bu ulusal davada tüm kamu kuruluşlarıyla özel sektör ve kamu vakıfları maddi ve manevi desteğini esirgememelidir. Bu konuda Ermeni tehcirinden önce Ermeniler'in Zeytun, Yozgat, Erzurum, Van, Tatvan, Merzifon ve güzel yurdumuzun diğer bölgelerinde çıkardıkları isyanlarda katlettikleri insanlarımızın evlat ve torunlarında son belgeler ve yaşayan son tanıklar olmalıdır. Sn: Pekmezci'nin bu asil mücadelesinin öncelikle kamuoyunda çarpıcı bir şekilde duyurulması ve gündeme getirilmesi gerekmektedir. F. Dağlıgil - İZMİR Öğrencilere sizin de katkınız olsun İhlas Vakfı, bünyesindeki 27 öğrenci yurdunda Anadolu'dan ve Türk Dünyasından gelen iki bine yakın üniversite öğrencisine hizmet vermektedir. Öğrencilerin bir yıllık et ihtiyaçlarını karşılamak için, vakfa kurban vekaleti vermek isteyenlerin bu talepleri kabul edilmektedir.. 0212 451 53 80 (3 Hat) numaralı telefondan Serdar Ö. Balaban'la irtibat kurmanız yeterli.