Üniversite çalışanlarının problemleri

A -
A +

Profesör ve doçentlerde olduğu gibi yardımcı doçentler, araştırma görevlileri, öğretim görevlileri, okutmanlar ve uzmanlara da iş güvencesi hakkı verilmelidir. Yardımcı doçentliğe, doçentliğe ve profesörlüğe yükseltilmede objektif, nesnel performans kriterleri oluşturulmalı ve bu kriterler dikkate alınarak, önceden oluşturulmuş ve ilan edilmiş açık, adil, şeffaf, öngörülebilir kurallar olmalıdır. Rektörlere tanınan yetkilerin bir kısmı kurullara devredilmelidir. Yardımcı doçentlik kadroları daimi statüde olmalıdır. Yardımcı doçentlerin 3. derecede bekletilme işlemine son verilmelidir. Doçentliğe başvuru için 5 yıllık hakemli dergilerde yayınlanan makalelerin yeterli görülerek, SCİ ya da SSCi indekslerine giren dergilerde yayınlanması şartı kaldırılmalıdır. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13. maddesinin b bendinin 4. fıkrası, "Rektör, görev süresi boyunca (4 yıl) personelin kendi rızası dışında toplam 6 aydan fazla geçici görevlendirme yapamaz, kendi rızası ile görevlendirilenlerde bu süre aranmaz" şeklinde değiştirilmelidir. Bilimsel çalışmalarda akademik özerklik verilerek, akademik dokunulmazlık sağlanmalıdır. Bir bilim adamı sözlü veya yazılı faaliyetlerinden dolayı cezalandırılmamalı, akademik alanı ile ilgili çalışmaları özgürce gerçekleştirebilmelidir. Akademik yükseltmelerde görev alan kurul ve jürinin uymaları gereken etik kuralları belirlemek ve bu kurallara uygun davranıp davranmadıklarını değerlendirmek üzere Üniversitelerarası Kurul tarafından Bilim Etik Kurulu oluşturulmalıdır. Doçent unvanı öğretim üyelerinin, kadro tahsisi beklemeksizin mali kayıplarının önlenmesi için intibakları sağlanmalıdır. Bir üniversitenin eğitim hizmet koluna üye olabilecek tüm eğitim çalışanlarının yüzde 5'ini üye yapan sendikaların senato, üniversite, enstitü, fakülte ve yüksekokulların yönetim kurullarında temsilci bulundurma ve oy hakkı sağlanmalıdır. Askerlİk kolaylığı Akademisyen olup askerlik görevini yapmayan öğretim elemanlarının, öğretim üyesi ihtiyacı olan yeni üniversitelere Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki asker öğretmen modelinde olduğu gibi belli bir süre görevlendirme ile askerlik hizmeti yapma imkânı sağlanmalıdır. Doçentlik sınavlarındaki mülakat sınavı kaldırılmalıdır. Öğretim elemanlarının yurtdışında ve yurtiçinde katıldığı sempozyumlara, kongrelere yıllık sınırlama getirilmemeli; yıl boyu yapılan tüm bilimsel etkinlik ve araştırmalarda yevmiye ve harcırah ödenmelidir. ALES puanlarının hesaplanmasında mevcut adaletsizliğin giderilmesi sağlanmalıdır. Öğretim elemanlarının sicil raporlarına esas teşkil eden maddeler, evrensel ve objektif kriterler doğrultusunda yeniden belirlenmelidir. Doktoraya gönderilen araştırma görevlilerine, doktora programını tamamlamalarından hemen sonra kadro tahsisi yapılmalıdır. Öğretim elemanlarına, kadro ilanına gerek kalmadan üniversitelerin karşılıklı muvafakatiyle tayin imkânı tanınmalıdır. Üniversite içi bütün seçimlerde akademisyenler, idari kadro çalışanları ve öğrenci temsilcilerine oy kullanma hakkı verilmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının periyodik aralıklarla gerçekleştirilmesine imkân sağlayacak kadro değişimi gerçekleştirilmeli. Üniversitelerde görev yapan idari personelin yer değiştirme talebinin önündeki engeller kaldırılarak, yer değiştirme işlemini belli bir sisteme bağlamakla birlikte, karşılıklı becayiş hakkı tanınmalıdır. Üniversite birimlerindeki kadrolar; rızaları olmadan, görevleri dışında çalıştırılmamalıdır. Üniversite çalışanlarından, meslekleri ile ilgili yüksek öğrenim yapmak isteyenlere kolaylık sağlanması için düzenleme yapılarak, keyfi uygulamalara son verilmelidir. * Doç. Dr. ALİ Kaygısız (Eğitimciler Birliği) >> Çek cezaları için makul bir çözüm istiyoruz Ben 2004 yılında inşaat işiyle uğraşan bir taşerondum. Alacaklarıma istinaden yazdığım çeklerimin, alacaklarımı alamadıgımdan dolayı arkası yazıldı ve iflas ettim. Sonra bu konuyla ilgili yazılmış olan çekimden 3 ay hapis yattım. Şimdi ise 2 tane çekimden dolayı hapis kararı çıkmış durumda ve aranmam var. Beni hapse koyduklarında zaten bu para tahsil edilemiyor ve yatmış olduğum hapis cezası karşılığında borcum da ödenmiş olmuyor. Şu anda GSM alt yapı sektöründe çok büyük iş teklifleri alıyorum ve bu işlerde en az 50 kişi istihdam edecek kapasitede; ancak hapse girsem bu fırsat kaçar. Ben hırsız, arsız, dolandırıcı bir vatandaş değilim. Sadece makul bir çözüm istiyorum. > İsmi mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.