Mübarek ramazan ayı vesilesiyle, yardımlaşmalarda bulunan insanlarımız çoğalmakta, unutulmaya yüz tutan bu güzel hasletin hasreti giderilmektedir. Ama her zaman yapılan hata bu defa da tekrarlandı. Birçok yerde iş gösterişe vardı, yoksul vatandaşlarımız rencide oldu. Balıkesir'den yazan Emekli Öğretmen Yalçın Cınbıl, çok güzel bir hatırlatmalarda bulunarak, unutulmaya yüz tutan "zimem"i hatırlatmış. "Zimem, halk arasında yapılan, önemi büyük bir yardımlaşma şeklidir. Osmanlı döneminde asırlarca kullanılmıştır. Kimseyi incitmeyen bir yardım tarzıdır. Yardımı veren de, alan da birbirini tanımaz. Bunda gösterişe yer yoktur; zaten makbul olan da budur. Zimem kısaca şöyle yapılıyor: Hali vakti yerinde olanlar, yoksulların alış-veriş yaptıkları dükkanlara gider, dükkan sahibinden veresiye defterini ister, içinden rastgele birkaç kişinin ismini işaretleyerek, bu şahısların borcunu dükkan sahibine öder. Dükkan sahibi ödeyeni tanımaz, borç sahibi de ödeyeni bilmez. Dünyada bir başka örneği bulunmayan bu yardımlaşma şekli, bizim nasıl bir millet olduğumuzu ve yardımlaşmaya ne kadar önem verdiğimizi anlatmıyor mu?" Yolculuğumuzu kolaylaştırın Metro Otobüs İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne; İhlas Marmara Evleri'nde ikamet etmekteyim. Ben ve çocuklarım sık sık seyahat etmekte ve Metro araçlarıyla yolculuk yapmaktayız. Ancak, ilk başlarda İhlas Marmara Evleri'nde Metro'nun acentesi bulunurken, sonradan kaldırıldı. Bilet almak ve servise binmek için Beylikdüzü'nde bulunan acenteye gitmek zorunda kalıyoruz. Halbuki bulunduğumuz sitede 5-7 bin kişi ikamet etmekte, çevredekilerle birlikte bu nüfus 10 bini aşmaktadır. Biran önce sitemizde bir acentenin kurulmasını, bu mümkün olmazsa, servislerin sitenin içinden geçecek şekilde güzergahlarının değiştirilmesini ve bunun duyurulmasını istiyoruz. Tamer Korkmaz - İSTANBUL Neden verilen sözler tutulmuyor? Milli Eğitim Bakanı'na; 2001 yılında Öğrenci Seçme Sınavı'nda yeterli puanı alarak bu bölüme kaydımızı yaptırdık. Daha sonra elimize tutuşturulan "Nasıl Çalışmalıyım" isimli kılavuzda, Milli Eğitim Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi ortak çalışmasıyla "Öğretmeni İşbaşında Yetiştirme" anlayışıyla bir programın hazırlandığı; buna göre, okuduğumuz bölümün ilk iki yılını başararak önlisans diploması almaya hak kazananların İlköğretim okulları bünyesindeki anasınıflarında kadrolu-kadrosuz usta öğretici olarak çalıştırılacakları belirtiliyordu. Buna göre biz de görevlendirilme hakkına sahibiz, ancak sürekli 2000 yılında kayıt yaptıranlar alınmaktadır. Her yıl dilekçelerimizi İl Müdürlüklerine teslim ediyoruz, görev verilenlerle eşit şartlara sahip olduğumuz halde görev alamıyoruz. Bunun sebebini merak ediyoruz. Verilen beyanatların ve sözlerin gereğinin yapılmasını bekliyoruz... Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Okulöncesi Öğretmenliği Bölümü 3. Sınıf Öğrencileri