Üvey evlat muamelesinden kurtulmak istiyoruz

A -
A +

Sayın Başbakanımız; Bizler, Spor Uzmanları; 2001 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatı bünyesinde görev yapıyoruz. İlgili kanunun, "Sözleşmeli Spor Uzmanı ve Antrenör Çalıştırılması" hakkındaki yönetmeliğin ilgili maddelerine göre, Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları Bölümlerinden mezun olanlar arasından 2001 yılının Temmuz ayında yapılan KMS (şu anki adı ile KPSS) 50 ve üstü puan alanlar arasından MEB Eğitim Teknolojisi Genel Müdürlüğünce yapılan yabancı dil sınavı sonucunda, ilk 500'e giren kişiler arasından Sözleşmeli Spor Uzmanı unvanı ile atandık. Atandığımız ilk sene, sözleşme metnimizdeki belirsizliklerin zaman içerisinde düzeltileceği, ilgililer tarafından dile getirildi. 10 yıl geçti, problemlerimiz aynen devam ediyor. Dışlanıyoruz, "istersem sözleşmeni imzalamam" havasıyla devamlı baskı altında tutuluyoruz, görevde yükselme sınavlarına giremiyoruz. Ortaokul mezunu personel ilerleyerek yönetici konumuna geldi, biz 4 yıllık fakülte mezunları 4 yıldır yerimizde sayıyoruz. Doğum, ölüm, evlilik, mazeret vb. izin haklarımız yok. Yıllık izinlerimiz bir sonraki yıla aktarılmıyor. Birçok konuda keyfi uygulamalara maruz kalıyoruz. 10 yıldır üniversite mezunu bir memur maaşının yarısı kadar maaş alan spor uzmanlarının son birkaç yıldır aldığı görev ücretlerine de sekte vurulmuştur. 2002'de Genel Müdürlük imzalı genelgede, "mesai sonrası ücret alabilir" ibaresine rağmen, mesai sonrası çalışma karşılığında aldığımız ücretlerimiz de kesilmiştir. Kamudaki bu adaletsiz ve eşit olmayan ücret dağılımının, eğitim seviyesine göre değerlendirilmesi, mağduriyetimizin giderilmesinde önemli olacaktır. Bizler, bu kurumun kimliğinde göz ardı edilmemesi gereken bir yerde olduğumuza inanıyoruz. Son Kanun Hükmündeki Kararname ile ümitlendik. Ama sonra anladık ki bu KHK bizi kapsamıyor. 10. yılımıza girerken, kuruma atanan 500 kişiden şu an sadece 329 kişi kalmıştır. Yıllardır verilen kadro sözünün tutulmasını istiyoruz. Bizler ekstra haklar değil, zaten olması gereken özlük haklarımızı kazanmak adına kadro istiyoruz. GSGM Merkez ve Taşrada Çalışan Tüm Spor Uzmanları Yıllardır eşinden ve çocuğundan ayrı kalmış bizler için bunu da yapın Milli Eğitim Bakanlığı'na; Sözleşmelilerle ilgili yaptıklarınız için bütün sözleşmeli personeller adına teşekkür ediyorum. Ben Diyarbakır'ın bir dağ köyünde sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaktayım. Sözleşmeli öğretmenlerin tek hakkı, eş durumundan tayin hakkına güvenerek, 1 yıl önce evlendim ve sözleşmeli özür grubuna başvurmak için bekledim. Yetkililer, Haziran ayında bu atamanın yapılacağını söylüyordu. Son Kararname ile Sözleşmeliler kadroya geçince, sözleşmeli öğretmen kalmayacağı için eş durumu atamaları belirsizliğe büründü. Kadroya geçtikten sonra, Ağustos ayında yapılacak kadrolu özür grubuna başvurabilmemiz için gereken yapılmalı. Eğer bu atamaya başvuramazsak, 1.5 yıla yakın eşimizden ayrı kalacağız. Aramızda daha yeni doğmuş çocuğunu göremeyen var. 1 yıl daha yuvamızdan ayrı bırakmayın. Zaten yıllardır bu dağ köylerindeyiz. Yıllardır böyle zor şartlarda çalışan biz sözleşmeli öğretmenlerden 1 yılını doldurmuş olanlara, adaylık süreci uygulanmamalı, asaletimiz tasdik edilmeli ve Ağustos ayındaki kadrolu özür grubu (eş durumu) atamasına başvurabilmeliyiz. Zaten kadrolu öğretmenlerin aldıkları adaylık süreci eğitimlerinin hepsini ilk sene aldık. Bu problemlerimizi çözerseniz, benim gibi eşinden ayrı kalmış, çocuğunu göremeyen bir çok öğretmenin dualarını alacaksınız. İsmi Mahfuz Sadece 6 ay çalışabilen 5 bin Orman Yangın İşçisi neden unutuldu? Bizler orman yangın işçileriyiz. Canımız pahasına, orman yangınlarına müdahale ediyoruz ve bu uğurda birçok arkadaşımızı da kaybettik. Ama Hükümet'in 5620 sayılı kanunda 2007 yılında yaptığı değişiklik sebebiyle, 6 ay süre ile çalıştırıldığımız için, her yıl işe başladığımızda 6 ay sonra evlerimize nasıl ekmek götüreceğimizin kaygısını duyuyoruz. Hükümetimizin; yılın on iki ayı çalışan 200 bin sözleşmeli memurları kadroya alırken, yılın 6 ayı çalışan diğer 6 ay evine nasıl ekmek götüreceğinin hesabını yapan 5 bin orman yangın işçisini almaması, çifte standart değil de nedir? Bizler bunu anlamış değiliz ve mağdur durumundayız. Orman Yangın İşçileri "4/B'lisin" diye kadromu vermediler, şimdi de "4/B'li değilsin" diyorlar Ben bir belediyede sözleşmeli mühendis olarak çalışmaktayım. Haziran 2010 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 4/B'li çevre mühendisi alımında KPSS ile Yozgat Çevre Orman il müdürlüğünü kazandım, ancak Devlet Personel Başkanlığı atamamızı gerçekleştirmedi. Sebep olarak 4/B'li olduğumuzu söyledi. 4/B'li bir kadrodan başka bir 4/B'li kadroya geçmek için 1 yıl önceden istifa etmek gerekiyor, yani 5393 sayılı belediyeler kanununun 49. maddesine göre istihdam edilen şahsım, 4/B statüsünde olduğumdan, atamam yapılmadı, şimdi de 4-b'lilere kadro veriliyor. Şimdi ben 4/B'li değilsem, neden geçen sene atamam yapılmadı, yok 4/B'li isem, şu anda neden kadrom verilmiyor? Geleceğimle oynanmıyor mu? Çevre Orman Müdürlüğü'ne geçen sene atansaydım, şu an kadrolu olacaktım, makam olarak her geçen gün daha yüksek yerlere gelecektim, Bakanlığa geçme durumum olacaktı. Şimdi bu durumumu kapattılar, 4/B'lisin olmaz dediler, şimdi de 4-B'li değilsin kadro yok diyorlar... Benim durumumda olan onlarca arkadaşım var, bu sadece bana has bir durum değildir. Resul Kaplan (Çevre Mühendisi) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.