Geçen geceyarısı evine dönen bir polis memuru ile aynı minibüsün koltuğunu paylaştık. Genç adam yorgun ve bitkin görünüyordu. Meğer sabah 08.00'de başlayan mesaileri gece 23.00'te bitiyormuş. 15 Saat çalışıyor, işe git eve gel derken 2 saati de yolda harcıyorlarmış. Şu anda beyni zonkluyor ve gözleri biber gibi yanıyormuş. Düşünün bir polis memuru işine 17 saat ayırıyor evine eşine çocuğuna 7 saat kalıyor ki bunun hepsini uykuda geçirse dinlenemez. Bu bir gün değil, iki gün değil. Aylar yıllar böylesine bir yeknesaklıkla gelip geçiyor. Bu insanlar psikolojik problemler yaşamıyorlarsa memleket sevgilerinden ve samimi inançlarındandır. Peki bu insanlar böylesine yıpranırken maddi yönden tatminkar bir maaş alabiliyorlar mı? Nerdeee... Ben de emekli polisim ve o genci iyi anladım. Bu insanların mesaileri azıcık hafifletilemez mi? Hani onların da özel hayatları olsa... ¥ Emekli bir polis - İSTANBUL Telefonla randevu alamama rezaleti Vakıf Gureba Hastahanesi SSK'ya geçti geçeli adeta gurebaya (gariplere) kapandı. Benim kemik erimesinden bizar bir teyzem var. Fizik tedavi için buraya sevkedildi. Tam bir aydır (abartmıyorum) randevu almaya çalışıyorum. Hastahanenin randevu için tek telefonu var ve akşam 16.00'dan sonra hizmet veriyor. Ancak telefon kesintisiz meşgul çalıyor. Muhatap bulunmuyor. Geçen nasılsa telefonu düşürdüm ve randevu aldım. Ertesi gün hastahaneye koştuk. Gelgelelim listede adımız yoktu. Sadece biz değil listede adını bulamayan onlarca garip vardı. İnsanın aklına "hatırlılar öne mi geçiriliyor" gibi sorular geliyor. Hasta insanlar telefonla randevu aldığına inanamıyor, gerçekten randevu verilip verilmediğini teyid için hastahane kapısını aşındırıyor. Bu hengamede hasta olmayan bile bitap düşer, artık hastaları siz düşünün. Anlattıklarımın doğruluğunu ispat çok kolay. Yetkililer vatandaş gibi telefon açsın, randevu almaya çalışsınlar. ¥Sibel Yalıbağı - İSTANBUL Hoca'nın izinde Akşehir'de her sene 5 ila 10 Temmuz arasında Nasreddin Hoca şenlikleri düzenlenir, yine düzenleniyor. Bakın Nasreddin Hoca (Rahmetullahu aleyh) sıradan bir fıkracı değil, benzeri az bulunan bir İslâm âlimidir. Mübarek veli, ciltlerce kitapta anlatılamayan mesajları basite indirgeyip, vermesini bilir. Halkı irşad için farklı bir üslup tutturur ve bunda da çok başarılı olur. Sevimli Hocamız, özellikle gariplerle, yetimlerle ve fukarayla ilgilenir. Akşehir sadece Nasreddin Hoca'nın değil, Nimet Baba, Hıdır Dede, Seyyid Yunus gibi velilerin de memleketi. Şimdi tatil mevsimi. Mâlum sahiller elbette çok güzel ama vaktinizin bir kısmını da manevi zenginliklerimizi tanımaya ayırabilirsiniz. Meselâ diyeceksiniz? Akşehir'e bekleriz. ¥ Hüseyin Uçak - AKŞEHİR 6 milyara ev yapılır mı? Biz bir grup Adapazarlı depremzedeyiz. 17 Ağustos'ta evimiz yıkıldı. O günden beri ev yapma kredisini bekliyoruz ama imar planları açıklanmadığı gerekçesi ile kuruş alamadık. Bu saatten sonra kredi verseler ne olur? Söz konusu para zaten pul oldu. Devlet kalıcı konutları Bayındırlık Bakanlığının gücü ile 15-20 milyara mal ederken gariban halk kendi cılız imkanları ile 6 milyara nasıl maletsin? Ev yapma kredisi en az 12 milyar lira olmalı ve gecikmeden verilmeli. İnsandan kıymetli mi? Bir yakınım yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirdi. Hastayı hemen Afyon Dinar Hastahanesine yetiştirdik. Hastahane bizi Isparta Tıp Fakültesine sevk etti. Tıp Fakültesi gerekli cihazlar olmadığı gerekçesi ile Antalya Tıp Fakültesine yolladı. Oraya vardığımızda bize "Geç kalmışsınız" dediler. Hastam şu anda komada, belki de bu yazının yayınlandığı saatlerde onu kaybetmiş olacağız. Isparta'da zayi ettiğimiz saatler yüzünden bir can kararacak. Antalya'da olan cihaz Isparta Tıp Fakültesi'nde nasıl olmaz? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? ¥ Hilal Erken - ANTALYA