Ben evimde, birisi normal konuşmalarda kullandığım (0212-436 68 80), diğeri de internet için bilgisayarıma bağladığım (0212 436 67 09) olmak üzere, iki telefon abonesiyim. Bilgisayarıma bağlı olan 0212 436 67 09 numaralı telefonuma iki dönemdir (Mayıs ve Haziran-2002 dönemleri), adını bile atlaslardan bulamadığım, VALİS FUTUNA isimli bir ülkeye ait olduğunu zannettiğim bir telefonla görüşme ücreti tahakkuk ediyor. Görüşüldüğü belirtilen telefon numarası şöyle: (00681719173) Mayıs dönemine ait faturamda 25 Nisan-2002'de 00.20, 00.22 ve 00.30'da olmak üzere sırasıyla 1.000.000, 3.250.000 ve 150.000, toplam 4.400.000 TL. tutarında görüşme yapılmış görünüyor. Haziran dönemi faturamda ise aynı numarayla, 8 Haziran 2002 saat 22.38'de olmak üzere 8.800.000 TL. tutarında tek görüşme yapıldığı görülmektedir. Yukarıda da belirttiğim üzere ben bu ülkenin adını dahi atlastan öğrenmeye, ajandalardan kod numarası bularak araştırmaya çalıştım. Doğru bulduğum konusunda dahi endişem olan böyle bir ülkenin telefonuyla benim hiçbir ilgim yoktur. Yetkililerden rica ediyorum bana bu konuda bir cevap yazsınlar. Sefer Koçyiğit - Güngören/İstanbul TEDAŞ'a sorular... Kendilerini halkın hizmetine adamış gibi gösteren sayın yetkililer. Kaçak elektrik kullanmanın önüne geçilmesini bahane edip sayaçların dışarı çıkarılmasını aksi halde çıkarmayanların elektriklerinin kesileceğini söyleyip tehdit savuruyorsunuz. Zaten faturalar çok yüklü geldiği için ödemede zorluk çekiyoruz. Sıkılmadan vatandaşa verdiğiniz bu eziyet niye? Sayaçları kapı önüne astırmakla kaçak elektrik kullanmanın önüne geçileceğini düşünüyorsanız elinizi vicdanınıza koyarak aşağıdaki soruları cevaplayın. 1. Sayaçlar kapı önüne konmakla kaçak kullanım önlenecek mi? 2. Ekonomik kriz içinde bocalayan halkımız bu ekstra masrafı karşılayabilecek mi? 3. Dışarı alınan sayaçların korunmasına ne gibi garanti veriyorsunuz? 4. Zamanla sakıncaları belirlenip eski duruma getirilmek istendiğinde masraf 2, 3, 4'e katlanmayacak mı? > Ş. A - Uşak Kütüphaneler kapanıyor Yaklaşık 30 bin nüfuslu Şirin Suşehri'nden tüm Türkiye'ye candan bir Merhaba. Ben bir üniversite öğrencisiyim. Öğrenimimi, memleketimden yaklaşık 1000 km uzakta sürdürüyorum. Malum Türkiye'nin ekonomik durumundan ailemin de yoğun şekilde etkilenmesi nedeniyle ilçem dışında bir yerde tatil yapma gibi bir imkanım yoktur. Bu nedenle yaz boyunca ilçemde tatil yapıyorum. Memleketime geldikten sonra da yararlı birşeyler yapmaya karar verdim. Türk halkının kötü bir alışkanlığı olan okumamak olgusuna karşı en azından bir birey olarak antibiyotik rolünü üstlenmek istedim. Suşehri Halk Kütüphanesi'ne gittim. Ve ne göreyim kültürel faaliyetleri sürekli olarak ve tek başına yürüten kurum da kapalı. Yanındaki Halk Eğitim Merkezi yetkililerinden öğrendiğime göre yaklaşık iki aydır hizmet vermiyor. İlçemizde Kültür Bakanlığı'nı temsil eden başka bir makam olmadığından ben de Suşehri Kaymakamlığı'na bu konuda bir dilekçe verdim. Kaymakam Bey'le görüştüm. Ama tabii bürokrasi çıkmazı bu konuda da yeni bir çıkmaza girdi!.. > Tuğrul Doğruyol - Suşehri Kâğıthaneli hizmet bekliyor Kâğıthane Belediyesi'ne duyurulur. Yetkililerin, görevini yerine getiremediğini düşünüyorum. Burası sanki İstanbul değil dağın başı. Her köşe başı çöplük yığını, sokaklar pislik içinde. Adım başı seyyar satıcı ve ana caddeler sanki otopark. Sokağımızdan çarşamba ve cumartesi günleri çöpçü geçiyor. Sultan Selim Caddesi'nden gördüğüm kadarıyla saat 23.00'ten sonra çöpler toplanıyor. Ama etraf yine çöplük. Belediye sorumsuz olunca çevre de sorumsuz davranıyor kaldırımlar ise fay hattı geçmiş gibi. Akşamları saat 20.00'den sonra Sanayi Mahallesi'ndeki bütün sokakların çöpü toplanırsa seviniriz. > Kaçar Sokak sakinleri Kaman'da hayat durdu Basın Yetkilileri, Kırşehir Kaman'da biz çiftçiler perişanken bu ülke müteahhitlere peşkeş çekiliyor. Verdiğimiz vergiler yerinde kullanılmıyor. Örnek, Kırşehir-Kaman'da çok amaçlı büyük bir Ticaret Lisesi yapıldı. 7 sene oluyor ancak 2 sene öğrenim görüldü. Belki şu anda 10 trilyona çıkan bu okulda öğrenim görülmüyor. Çürük raporu verildi ve şu anda yıkılıyor. Çocuklarımız perişan bir şekilde ortada kaldılar. Bu ne rezalet ne anlayış anlamıyoruz. Bütün elektriklerimiz suyumuz telefonumuz kesildi. Çiftçilerimizin evleri satıldığından dolayı çoğu çadırlara çıktılar. Şimdi oturuyorlar ama kışın ne yapacaklar. Kaman'da hayat durdu. Halk perişan ve çiftçi temsilcisi olarak sesimizi duyurmak istiyorum. > Selami Kayhan Ziraat Odası Başkanı - Kaman / Kırşehir