Sağlık Bakanlığı'na; Ben, 34 yaşında, bedensel engelli bir Dişhekimiyim. 1995 yılında Hacettepe Üniverstesi'nden mezun oldum. 9 yıldır mesleğimi icra etmekteyim. Mesleğimi icra edemeyecek kadar özürlü değilim, 9 yıldır ekmeğimi bu yoldan kazanıyorum. Zaten Dişhekimliğini tercih ettiğimde de, hiçbir kanuni engelle karşılaşmadım. Yıllar süren eğitimim esnasında da hiçbir öğretim görevlisi hocamız, bana bu işi yapamayacağımı söylemedi. Son birkaç aydır, (tüm dişhekimi camiası gibi) ben de maddi sıkıntı çekmekteyim. Evimin kirasını 2 aydır ödeyemedim, 3 aydır Bağ-Kur primimi yatıramadım. Eşim ev hanımı, çalışmıyor ve ikibuçuk yaşında bir bebeğimiz var. Ne yapacağımı şaşırdım. Bu yüzden, 2 aydır kamuya girmeye çalışıyorum. İşte ne olduysa bundan sonra olmaya başladı... Efendim ben özürlüymüşüm de, neden bu mesleği seçmişim; Sağlık Bakanlığı Dişhekimi alırken sağlık raporu da istiyor, ben bu şekilde giremezmişim vs... Şimdi neden Avrupa Birliği'nin bize sürekli "uygulamayı görelim, uygulamayı görelim" dediğini daha iyi alıyorum. Aslında ilgili yasaya göre, devletin %3 özürlü istihdam etmesi yönünde bir hüküm var. Fakat bunun uygulanması için ilgili kurumun talepte bulunması gerekiyormuş. Yani anlayacağınız, her şey Sağlık Bakanlığı'nın iki dudağı arasında! Bu diplomayı almam ve 9 yıldır devlete yük olmadan bu alanda çalışarak ekmeğimi kazanmam bile ilgili bürokratların şüphelerini gidermeye yetmiyor. Vasıfsız personel olarak kamuya girebileceğim, ama "özürlü dişhekimi" olarak giremeyeceğim söyleniyor. Bu nasıl iştir? Bu kanun böyle mi uygulanır? Galiba bir özürlünün "kabuğunu kırması" ülkemizde umulmadık bir durum! Sağlık Bakanlığı yüzlerce dişhekimi istihdam ediyor; benim durumumda olan yalnızca 3 dişhekimi var ve yine de bizi istihdam etmesi mümkün değil!.. Bilgin Bilgili-SAMSUN Maaşlarımız neden ödenmiyor? İstanbul, Tuzla'da Milli Eğitim Bakanlığı ile sözleşmeli öğretmen olarak görev yapıyorum. Benim gibi Bilgisayar ve İngilizce branşlarında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan 15 arkadaşım daha var. Göreve 9 Şubat'ta başlamamıza rağmen hâlâ 2 aylık maaşlarımızı alamadık ve çok mağdur durumdayız. Diğer ilçelerde böyle bir problem olmadığı halde neden sadece Tuzla'da "ödenek" sorunu olduğunu hiçkimse açıklayamıyor. Tek söylenen, MEB'nın, böyle bir uygulamayı başlatırken, Mal Müdürlüklerine hangi kaynaktan ödenmesi gerektiğini belirtmemiş olması. Sonuçta ortada büyük bir hata var, ancak çözüme dair hiçbir adım atılmıyor. Acaba bu durumla ilgilenecek birisi yok mu? İsmi Mahfuz-İSTANBUL Böyle gecikme cezası olur mu? 08.04.2004 tarihli köşenizde sorulan, "Bu ceza oranı nasıl hesaplandı acaba?" sorusunun cevabını herkes gibi ben de merak ediyorum. Şoförümün kullandığı arabama 30.07.2003, 31.07.2003, 29.08.2003, 11.09.2003 ve 05.02.2004 tarihlerinde kesilen toplam 160 milyon 500 bin TL.'yi 481 milyon 500 bin TL olarak ödedim. Devletini seven, fakat uygulamalardaki haksızlıklara dur diyemeyen vatandaş. Halil Kırmızıgül-İSTANBUL