Vatandaşı bu ikilemden kurtarın!

A -
A +

Daha önce de yazdım, çocukları okuyan vatandaşların kafaları çok karıştı. Yetkililer, kimseden zorla para alınamayacağını defalarca açıkladılar, ama okul yönetimleri de belli adlar altında para istiyor. Arada da öğrenci, veli zor durumda kalıyor. Herkes gerekçesinde haklı; okul yöneticileri haklı olarak okul masraflarını başka türlü karşılayamayacaklarını söylüyorlar. Veliler de yetkililerin açıklamalarına uyulmasını, aksi davranışların dürüstlükle bağdaşmayacağını belirtiyor. İki kesimden de bu işi abartarak, eğitime zarar verenler oluyor. "Yedikule (....) okulunda 100 YTL kayıt parası, 20 YTL televizyon-örtü parası, 30 YTL etüt parası istiyorlar. Bakanlık da para yok diyor. Okul müdürü ve öğretmenler kimsenin kendilerine karışamayacağını, istedikleri parayı alacaklarını söylüyorlar. Benim 2 çocuğum var. Çocuklara adeta şantaj yapılıyor. Para getirmedikleri taktirde okulun temizlenemeyeceği, çocukların hastalanacağı, hatta ölebilecekleri söyleniyor. Çocuklar da bu korkulara kapılıyor, para götürmedikleri takdirde sınıfta bırakılacakları endişesi de işin bir başka yönü. Bu ağır baskılarla biz anne-babalardan para istiyorlar. İlgili Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayette bulunduk, ilgilenen olmadı. Veliler olarak ne yapacağımızı bilemez haldeyiz..." Bu tipik olay birçok okulda yaşanıyor. Eğitim-öğretim, çocukların psikolojisi, öğretmen-veli ilişkileri büyük tahribatlara uğruyor. Bu böyle olmamalı. Ya okullara yetecek miktarda ödenek ayrılmalı, her türlü para toplanması kesin olarak yasaklanmalı, ya da "parasız eğitim" kompleksinden sıyrılarak bu işin adı konmalı. Okulların belli ölçüde belediyelerle irtibatlandırılmaları da çözüm olabilir. Okulların birçok ihtiyaçları ve bakımları mahalli idarelerce karşılanabilir. Bu yöndeki kanunu engelleyenler öncelikle parasal çözümü bulmalı. Milletin verdiği yetkiyle işleri çözümsüzlüğe sürüklemeye kimsenin ne hakkı, ne de yetkisi olmalı. Koyunlar benim mi, devletin mi, şirketin mi? Gümüşhane Valiliği'ne; Hayvancılıkla uğraşıyorum. Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Kazık Beli Yaylasının Aksu obasında yaz mevsiminde yaylacılık yapıyorum. Devletten ihale alıp, koyun alan bir şirket geldi yaylamıza. Torul Kaymakamlığı'ndan ihale aldıklarını, Avluyana köyüne veya kooperatifine 1300 adet koyun alacaklarını söylediler. Pazarlık yaparak anlaştık, 100 koyunumu onlara sattım. Avluyana Köyü Muhtarı, Veteriner Hekim Can bey, Tarım İlçe Teknisyeni, kooperatif üyelerinden 3 kişi ve miteahhit temsilcisi kişiyle birlikte, koyunların kulaklarına küpeler taktık, tutanak tuttuk, imzaladık. Koyunları birkaç gün içinde alacaklarını söyleyerek oradan ayrıldılar. Aradan bir ay geçmesine rağmen koyunları almaya gelen olmadı. Yayla sezonu bitti, koyunlar küpeli olduğu için satmaya da kesmeye de gelmiyor. Bu koyunlar devletin mi, benim mi, şirketin mi? Yoksa dolandırıldım mı? Devlet mi dolandırıldı? Lütfen beni bu mağduriyetten kurtarın!.. > Nusret Sofu ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.